Konya'da 2 bin yıllık gözetleme kulesi bulundu!
Konya'nın Karatay ilçesinde bulunan Bozdağ Milli Parkı sınırları içerisinde, bundan yaklaşık 2 bin yıl önce Roma İmparatorluğu tarafından sınır karakolu olarak inşa edilmiş ve daha sonra ise Bizans tarafından kullanılan 100 adet gözetleme kuleleri ortaya çıkarıldı.
Kulelerin bulunduğu yerin; Roma döneminde askeri garnizon, erken Hristiyanlık döneminde piskoposluk merkezi olarak kullanıldığı, Selçuklu döneminde ise önemli ticaret merkezlerinden birisi olduğu tespit edildi.
ANTİK ÇAĞ'DAN BU YANA KULLANILIYOR
Antik Çağ'dan İslami döneme dek önemini koruyan bu kalıntılar, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarımı Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İlker Işık ve 8 kişilik bir ekip tarafından ortaya çıkarıldı. Işık, doğal sit alanı olan Bozdağ Milli Parkı'nın tarihi ve kültürel manada Antik Çağ'dan beridir kullanılan önemli bir bölge olduğunu belirtti.
Bölgede önemli antik kentler olduğunu dile getiren Işık, şöyle devam etti: "Burası Roma döneminden itibaren hem askeri garnizon hem de Hristiyanlar için önemli bir piskoposluk merkezi olarak kurulmuş. Alanda birçok stratejik noktaya kurulmuş askeri üs ve kuleler saptandı. Amaç; güvenlik, yol güzergahını korumak ve düşmana karşı erken tedbir alarak ordunun toplanmasını sağlamak. Burası daha evvel hiç araştırılmamış, çok bakir bir bölge."
Yaklaşık 2 yıldır devam eden araştırmalarda 3.500 hektar alanın tarandığını kaydeden Işık, "Yol güzergahlarına inşa edilmiş 100 kule tespit ettik. Çift ya da tek mazgallı, tek ya da iki nöbetçinin durabileceği gözetleme kuleleri olarak yapılmış. Bunlardan 42'sini fotoğraflayıp, görüntülerini kaydettik. İlerleyen zamanlarda öteki kuleler üzerinde de çalışacağız" dedi.
Işık, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra işlevini yitiren kulelerin ağıl ya da tahıl ambarı olarak kullanıldığının saptandığını belirtti. Bölgedeki çalışmalar esnasında gün yüzüne çıkarılan seramiklerin çoğunlukla Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait olduğunu kaydeden Işık, şöyle konuştu:
"Bölgenin etrafında önemli yol güzergahları ve Selçuklu hanları var. Yani Roma döneminden İslami döneme uzanan önemli bir geçiş alanı olarak işlevini sürdürmüş. Bu bölgenin stratejik olmasının en önemli sebeplerinden birisi, Roma İmparatorluğu'nun doğudan gelecek saldırılara karşı kendisini güvenlik altına almak için yaptırmış olduğu kule ve kaleler. Burası bir sınır hattı. Buranın geçilmesi, düz bir ovada olan Konya'nın ele geçirilmesi demek. Günümüzde doğudaki sınır hatlarımıza kurduğumuz ileri karakollar nasılsa burası da önemli bir karakol merkezi."
ARKEOPARK TEMENNİSİ
Işık, Selçuklu zamanında önemli tüccar ve seyyahların bölgeyi geçiş noktası olarak kullandığına değindi ve şöyle devam etti: "Antik Çağ yazarlarından Strabon, Yağlıbayat köyündeki Savatra Antik Kenti'nin kervanların geçiş güzergahında yer aldığını, dünyanın en derin su kuyularının burada olduğunu belirtiyor. Milli Park içerisinde yaptığımız araştırmalar neticesinde Fatih Sultan Mehmet dönemine ait gümüş sikkelerle, Hollanda ve Saksonya Eyaleti'ne ait gümüş sikkeler bulduk.
Bu da 16'ncı yüzyıla kadar bölgenin ticari anlamda ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. Araştırmalarımız devam ediyor. Alan çalışmasını kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz hava ve şarj istasyonu sayesinde yaptık. Hava istasyonu sayesinde anlık görüntü alarak yer tespiti yapabiliyoruz. Şarj istasyonumuz sayesinde de uzun süre çalışmalarımızı yürütebiliyoruz. İlerde bu bölgenin turistik bir arkeopark olmasını temenni ediyoruz."