Koprolali hastalığı nedir?

Koprolali hastalığı nedir? En basit anlamıyla istemsizce küfür etmek anlamına gelen bu hastalık vatandaşlarımız tarafından son dönemlerde sıkça aranan konular arasına girdi. Google aramalarında üst sıralara çıkan ve birçok vatandaşımız tarafından aranan bu konu hakkında merak edilenleri derledik... Tedavisinin olup olmadığı sorularının cevabı ise yine araştırılanlar listesinde. Tikler, toplumun %10’unda görülebilmekle birlikte sözel tikler çok daha az yaygınlık gösterir. Peki, Koprolali hastalığı nedir? Tedavisi var mı? Belirtileri neledir? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

Vatandaşlarımız tarafından sıkça merak edilen Koprolali hastalığı nedir? Karmaşık bir ses tikiyle tanımlanan bu rahatsızlık Tourette sendromunun en dikkat çekici, sosyal açıdan zorluk yaşatan bir durumdur. Bu sendrom en çok ergenlerde ve genç yetişkinlerde görünmektektedir. Nörotransmiterlerin seviyeleri, özellikle dopamin, serotonin ve norepinefrin bu durumun yaşanmasını etkileyebilmektedirler. Vatandaşlarımız araştırdığı konulardaki bilgileri okuyucularımız için derledik. Hastalığın belirtileri genellikle 5-6 yaşlarında ortaya çıkar. Ergenlikle beraber tikler artış gösterir. Çoğu vakada ergenlik döneminin sonuna doğru tiklerin sayısı ve şiddeti azalmakla beraber genellikle ömür boyu süren kronik bir hastalıktır. Peki, Koprolali hastalığı nedir? Tedavisi var mı? Belirtileri neledir? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

SON DÖNEMDE ÇOKÇA ARAŞTIRILAN KOPROLALİ HASTALIĞI NEDİR?

Koprolali, TouretteSendromu'nun belirtilerinden olmasına karşın, bu sendroma sahip kişilerin sadece %10 ile %20'si arasındakiler bu tür istemsiz davranışı sergilerler. Nörolojik anormallikler, Tourette Sendromu olan kişilerde bu tür sözel tiklere yol açabilir. Nörotransmiterlerin seviyeleri, özellikle dopamin, serotonin ve norepinefrin bu durumun yaşanmasını etkileyebilmektedirler.

Tourette Sendromu olan kişiler tiklerini insanlar göstermekten ötürü yoğun bir kaygı yaşarlar, özellikle koprolaliye sahip olduklarında. Bu kaygı kişinin semptomlarını daha kötüye götürebildiği gibi kişinin sosyal hayattan uzaklaşmasına sebep olur.

TURET SENDROMU NEDİR?

Tourette Sendromu, (veya Turet Sendromu) Aynı şekilde kısa aralıklarla meydana gelen istemsiz, hızlı, âni bedensel tikler ve ses tiklerinin oluşturduğu nörolojik veya “nörokimyasal” kalıtsal bir rahatsızlıktır. Nörogelişimsel bozukluklar kategorisinde ele alınır. İsmini Fransız doktor Gilles de La Tourette'den alır. Beynin Bazal Ganglion denilen bölümündeki anormallikten kaynaklandığı düşünülmektedir (Dopamin). Tikler birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, ritmik olmayan, basmakalıp bir motor hareket ya da ses çıkarmadır. Karşı konulamaz bir deneyim olarak yaşanır. Ciddi formlarda iletişim ve yaşam kalitesi bozulabilir. Sık görülen tikler arasında kafa sallama, kaş-göz oynatma, göz kırpma, hayvan sesleri çıkarma, boyun çevirme, göz devirme, diş gıcırdatma, omuz oynatma, yüz buruşturma ve buna benzer yüz hareketleridir. Yaygın inanışın aksine tourette sendromu küfür etme hastalığı değildir. Koprolali denilen istemdışı küfür etme durumu tourette sendromlu bireylerin çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bunların yanında kişide şu semptomlar da bulunabilir Ekolali: Karşısındakinin sözlerini sesli veya kendi kendine sessizce tekrar etme.

Hastalığın belirtileri genellikle 5-6 yaşlarında ortaya çıkar. Ergenlikle beraber tikler artış gösterir. Çoğu vakada ergenlik döneminin sonuna doğru tiklerin sayısı ve şiddeti azalmakla beraber genellikle ömür boyu süren kronik bir hastalıktır. Bir kişinin tourette sendromlu sayılabilmesi için en az iki motor (bedensel tik) bir vokal tikinin olması ve bu tiklerin 18 yaşından önce başlamış olması gerekmektedir. Tikler yere ve duruma göre şekillenebilir. Örneğin çoğu kişide stres, yorgunluk, kaygı, heyecan, sinir ve panik olma durumlarında tiklerin sayısı ve şiddetinde yükselme olur veya bazı motivasyon gerektiren uğraşlarda tikler geçici süreliğine yok olabilir; örneğin spor yapmak, enstruman çalmak, şarkı söylemek. Kanner'a göre bu kişilerin genel kişilikleri şu şekildedir: Fazla duyarlı, kolay heyecanlanan, huzursuz, sıkılan, alıngan, zeki ve bilinçli. ABD verilerine göre tourette sendromuna sahip bireylerin %75'ine yakını herhangi bir spor veya sanat dalıyla ilgilenmektedir. ABD'de her sene 15 Mayıs - 15 Haziran tarihleri arasında ulusal çapta 20'ye yakın kentte ''Tourette Sendromu Farkındalık Ayı'' etkinlikleri (konser, yürüyüş, spor müsabakaları, gezi, yarışma vb) düzenlenerek tourette sednromuna dikkat çekilmektedir.

Tourette sendromu, günümüzde nadir bir sendrom olarak düşünülmemekle beraber çoğu durumda hafif tabir edilebilecek tikler görüldüğünden bazı durumlarda doğru tanı yapılamamaktadır. Tourette sendromu Obsesif - Kompulsif Bozukluk, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite gibi rahatsızlıklarla akrabalık göstermektedir ve birçok tourette sendromlu kişi aynı zamanda bu rahatsızlıklara da sahiptir. Ayrıca Down Sendromlu ve Otizmli bireylerin tourette sendromuna yakalanma riski normal bireylere göre daha fazladır. Tourette sendromunun görülme sıklığı 10.000'de 4-5'tir ve erkeklerde kızlara oranla daha sık görülmektedir. Bilinen kesin bir tedavisi yoktur fakat tedaviye yardımcı ilaçlar, bazı terapi ve cerrahi müdahaleler mevcuttur. Şu an için Türkiye'de 2009 yılında Prof. Dr. Hakan Oruçkaptan kontrolünde Osman D. ve 2016'da Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya kontrolünde Seyithan S. olmak üzere sadece iki hastaya cerrahi müdahale gerçekleşmiştir. Hastalara DBS (Derin Beyin Stimülasyonu - Beyin Pili) müdahalesi yapılmış ve büyük oranda tikler ortadan kaldırılmıştır. İsveçli şarkıcı Basshunter ABD'li şarkıcı James Durbin, ABD'li piyanist Michael Wolff ingiliz piyanist Nick van Bloss, ABD'li aktör Dash Mihok, Premier League'nde Everton forması giyen Amerikalı futbolcu Tim Howard, NBA basketbol oyuncusu Mahmoud Abdul-Rauf, ABD'li motivasyonel konuşmacı Brad Cohen, İngiliz yazar Samuel Johnson'da da tourette sendromu hastalığı vardır. Ayrıca dünyaca ünlü bestekar Mozart'ın da bu rahatsızlığa sahip olduğuna dair bulgular mevcuttur.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ VAR MI?

Ses tellerinin yakınına botulinum toksinin enjekte edilmesi, sözel tikleri olan birçok kişiye yardımcı olmaktadır. Ancak, bu yöntem en son başvurulacak risktir. Çünkü bu tedavinin riskleri mevcuttur. Terapiler ve dopaminbloklayıcı ilaçlar da Tourette Sendromu yaşayan kişilere yardımcı olmaktadır. Tourette Sendromu özellikle ergenlerde ve genç yetişkinlerde çok yaygın olarak görülmektedir.

Tikler, toplumun %10'unda görülebilmekle birlikte sözel tikler çok daha az yaygınlık gösterir. Kopralali ise çok çok daha az görülen bir vaka olmasına karşın medyada ilgi uyandırdığı için insanlarca bilinebilmektedir.

Fenerbahçe'yi bekleyen zorlu fikstür! 28 günde 7 kritik maç Galatasaray son dakika transferleri! Kaleye Alisson Becker takviyesi Alkol ve sigara satan yerlere kamera şartı
Sonraki Haber