Koronanın nasıl öldürdüğü ortaya çıktı

İngiltere'de bulunan Imperial College London'da bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Profesör Graham Cooke, Kovid-19 nedeniyle ölen hastaların otopsilerini inceledi.

Cooke yaptığı inceleme sonucunda vefat eden tüm Kovid-19 hastalarında bir tür tromboz (kan pıhtılaşması) bulunduğunu net bir şekilde belirledi.

TROMBOZ DAMAR HASTALIKLARINI TETİKLİYOR

Trombozun her ölümün doğrudan nedeni olmadığını vurgulayan Profesör Cooke, ancak bulguların yeni tip koronavirüsün vasküler komplikasyonlara (damar hastalıkları) neden olduğu teorisini desteklediğini ifade etti.

"BAKTIĞIMIZ HER HASTADA TROMBOZA RASTLADIK"

Yeni tip koronavirüs, tüm tıp otoritelerince akciğerlere saldıran bir solunum hastalığı olarak kabul ediliyor. Ancak buna rağmen birçok vakada kalp, beyin, böbrek gibi diğer organlara zarar  verdiği tespit edildi. 

Prof. Cooke, otopsilerde ulaştığı sonuç hakkında yaptığı açıklamada, "Baktığımız her hastanın vücudunun herhangi bir yerinde tromboz bulgusu olduğunu açıkça gösteren çok büyük bir otopsi serisi gerçekleştirdik. Açıkçası, hastada trombozun nerede görüldüğü biraz şansa bağlı. Koroner trombozu (kalp damarında kan pıhtısı) ve vasküler trombozu (genellikle damarda kan pıhtısı) olan hastalar gördük" dedi.

HER 3 HASTADAN BİRİNDE YAŞANIYOR

Daha önceki çalışmalarda da bilim insanları her üç ağır Kovid-19 hastasından birinde onların ölümüne neden olan tehlikeli kan pıhtıları geliştiğini gözlemlediklerini açıklamışlardı.

Kovid-19'un neden olduğu pıhtılar, akciğer, kalp, beyin gibi büyük organlara ulaşır ve kan akışını keserse kalp krizi, felç, organ yetmezliği ve emboliyi tetikliyor.

Araştırmacılar, virüsün neden kan pıhtılarına neden olduğunu henüz çözebilmiş değil. Ancak bu konuda 3 ana teori var.

"Sitokin fırtınası" ile tetiklenen yıkıcı akciğer iltihabı, koronavirüs hastalarının ölümündeki en önemli etken olarak düşünülüyor.

SEBEP SİTOKİN FIRTINASI MI?

Bağışıklık sisteminin yaralanma veya enfeksiyona tepki veren hücrelere sitokin adı veriliyor. Stokinler problemin ortaya çıktığı yere gitmek için adeta yarışıyor ve vücudu yabancı bir istilacıya karşı savunmak için daha fazla bağışıklık hücresi göndermesi için beyne sinyal gönderiyor.

Vücudun kendini iyileştirmesinde önemli bir rol oynayan sitokinler eğer enfeksiyon uzun sürerse tam tersi bir etki ile yıkıcı hasara yol açabiliyor.

Bağışıklık hücrelerinin akışı kalıcı olduğunda, bağışıklık sisteminin korumaya çalıştığı dokulardaki hücreleri öldürmeye başlayan iltihaplanmalar yaşanıyor. Sitokin hücrelerinin aşırı miktarda sinyal vermesi nedeniyle çok uzun süre iltihaplanma kontrol dışına çıkabiliyor. Bu iltihap, ise Kovid-19 hastalarının akciğerlerine dolarak solunum yetmezliğine sebep oluyor.

Eğer iltihaplanma kontrol edilemezse hastalar kaybediliyor.

İŞGALİN YAN EKİSİ Mİ?

Bazı bilim insanları, kan pıhtılaşmasının Kovid-19'un insan vücudunu işgal etme biçiminin yan etkisi olabileceği düşüncesinde.

Reading Üniversitesi'nden virolog Profesör Ian Jones, "Kovid-19 hücrenin yüzeyindeki ACE2 adlı bir enzime bağlanıyor. Bunu sadece kendini hücreye bağlamanın bir yolu olarak kullanıyor, ancak bunu yaparken ACE2'nin enzim fonksiyonu azalıyor. Bunun sonucunda ise Angiotensin I ve Angiotensin II adı verilen ve birlikte kan basıncını düzenleyen hormonların dengesizleşiyor. Kan pıhtılarının bir nedeni bu olabilir" sözleri ile bu görüşe destek veriyor.

VİRÜSÜN KOLLARI PIHTILAŞMAYA YOL AÇIYOR OLABİLİR

Northwestern Üniversitesi'nde kardiyoloji profesörü olan Dr. Robert Bonow ise kan pıhtılaşmasına virüsün özgün şeklinin neden olabileceği düşüncesinde. Bonow'a göre, virüsün hücrelerdeki reseptörlere kilitlenen sivri uçları kan damarlarına yapışabilir. Bonov, bu durumun ise kan damarı ve kalp kasına zarar verebiliğini söylüyor.