Koronavirüs salgını dünya genelinde fakirliği artıdı: 100 milyona yakın kişi büyük tehlike altında
Dünya Bankası'nın açıkladığı son veriler koronavirüs salgını sonrası fakirliğin ciddi şekilde arıttığını ortaya koydu. Buna göre 2021 yılında 97 milyon kişinin günde 2 dolara çalışmak zorunda kaldığı tahmin ediliyor. Öte yandan açıklanan son veriler dünya genelinde gelir adaletsizliğindeki artışı da gözler önüne serdi.
Koronavirüs salgını nedeniyle 2020 yılında ekonomilerin durması nedeniyle artan fakirliğin 2021 yılında da devam ettiği ortaya çıktı. Dünya Bankası'nın verilerine göre 2020 yılında dünya genelinde 97 milyon kişi günde sadece 2 dolara çalışmak zorunda kaldı. Bu rakamın 2021 yılında 97 milyon kişiye yükseldiği belirtilirken genel yoksulluğun önümüzdeki yıllarda azalması bekleniyor.
Salgın döneminde fakirliğin artmasının yanında zenginlerin de servetine servet kattığı tespit edildi. Oxfam International'ın Ocak ayında yayınladığı yıllık eşitsizlik raporuna göre, dünyanın en zengin 1000 insanının pandemi sırasında servetlerini geri alması sadece dokuz ay sürerken, gelir düzeyi en düşük kişilerin gelirlerini geri kazanmaları on yıl sürebilir.
CNN'de yer alan habere göre, Asya ve Afrika'da yoksulluğu azaltmak için çalışan bir sivil toplum kuruluşu olan BRAC International'ın yönetici direktörü Shameran Abed, dünyanın en zengin üç insanının aşırı yoksulluğu ortadan kaldırabileceğini söyleyerek genişleyen servet açığına dikkat çekti.
Kasım ayında, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı direktörü, dünyanın en zengin iki adamı Jeff Bezos ve Elon Musk da dahil olmak üzere milyarderlere "tek seferlik olarak şimdi adım atmaları" çağrısında bulundu.
AŞI EŞİTSİZLİĞİ ÖNEMLİ BİR SORUN OLMAYA DEVAM EDİYOR
Koronavirüs salgınında ekonomik eşitsizliklerin artmasının yanında aşı konusunda da ciddi sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor. En zengin ekonomiler nüfuslarını birkaç defa aşılayacak düzeyde aşı alırken, bunu az gelişmiş ülkelerle paylaşma konusundaki sözlerini yerine getirmedikçe sorunlar devam ediyor. Ekonomistler hükümetlerin ekonomileri yeniden inşa etme konusunda hizmet sektörü gibi daha fazla istihdam sağlayacak alanlara yatırım yapmaları gerektiğini belirtiyor.