Koronaya yenik düşmüştü... Doktor Çitoğlu ile ilgili yürek yakan detay

Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan göz hastalıkları uzmanı Tıpta Uzmanlık Sınavı Eğitim Merkezi (TUSEM) kurucularından Opr. Dr. Ahmet Cevdet Çitoğlu, geçen 3 Nisan'da toplantı için gittiği İstanbul'da öksürük ve yüksek ateş şikayetiyle hastaneye başvurdu.

Yapılan testlerde Çitoğlu'nun koronavirüse yakalandığı ortaya çıktı. Çitoğlu, daha sonra kalp damar cerrahı oğlu Görkem Çitoğlu’nun çalıştığı Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedaviye alınan Çitoğlu, 19 Nisan'da hayatını kaybetti. Türkiye'nin dört bir yanında şubeleri olan ve tıp fakültesi öğrencilerini Tıpta Uzmanlık Sınavı'na hazırlayan TUSEM kurucularından Çitoğlu, memleketi Ankara'da toprağa verildi.

CİMER'E BAŞVURMUŞ

Aynı zamanda Yalıkavak Deniz Arama Kurtarma Derneği Başkanı da olan ve herhangi bir kurumda çalışmayan Opr. Dr. Çitoğlu'nun, hastalığa yakalanmadan 1 hafta önce 28 Mart'ta CİMER'e, Covid-19 salgınında gönüllü olarak çalışmak için başvuru yaptığı ortaya çıktı. Çitoğlu, Sağlık Bakanlığı'na iletilmek üzere yaptığı başvurusunda, "Göz hastalıkları uzmanıyım. Pandemi nedeniyle ihtiyaç halinde, bir hekim ve gönüllü olarak verilecek göreve gitmek istiyorum. Şu anda herhangi bir kuruma bağlı olarak çalışmıyorum. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor günlerde mesleğimizin sorumluluğu ve hipokrat yeminimize bağlılığımız nedeniyle böyle bir görevlendirme olduğunda 7/24 hizmette bulunmayı gönüllü olarak istiyorum. Müracaatımın dikkate alınarak, ihtiyaç halinde tarafıma bilgi verilmesini saygılarımla arz ederim" ifadelerini kullandı. 67 yaşında ve risk grubunda olmasına rağmen salgınla mücadelede görev almak isteyen doktorun davranışı, çevresinde büyük takdir toplarken, gönüllü görev almak istediği salgın yüzünden de yaşamını yitirmesi duygulandırdı.

'DESTEK OLDUĞU HEKİMLERLE ÖN SAFTA SAVAŞMAK İSTEMİŞ'

Ahmet Cevdet Çitoğlu'nun kardeşi ve TUSEM'in kurucularından eczacı Mustafa Çitoğlu, DHA’ya yaptığı açıklamada CİMER başvurusunu ağabeyinin ölümünden sonra öğrendiklerini söyledi. Ağabeyinin, kendisine engel olabilecekleri düşüncesiyle ailesinden CİMER başvurusunu sakladığını anlatan Mustafa Çitoğlu, "Ölümünden sonra öğrendik, bizi çok da duygulandıran bir şey oldu bu. Müracaat etmiş, belki bir gün ona da görev gelirdi; ama kısmet olmadı. O hastalıktan dolayı onu kaybettik. İmmün sistemine güvenen bir insandı, altında yatan bir hastalık da yoktu; ama maalesef hiç belli olmuyor. Çok hızlı ilerledi akciğerlerinde, kurtaramadık. 28 Mart’ta başvurusu var CİMER'e Sağlık Bakanlığı'na iletilmek üzere, ama rahatsızlığı hastaneye yatışı da 3 Nisan gecesi, yani arada 1 haftalık bir süreç var, 1 hafta sonra yardım etmek istediği insanların kapıldığı hastalık onu aldı götürdü bizden maalesef. Yani yaşı, konumu itibarıyla çok gerekli olmasa dahi öyle bir yüreği vardı. O da eğitiminde destek olduğu hekimlerle birlikte ön saflarda savaşmak istemiş; ama maalesef ömrü vefa etmedi" diye konuştu.

'HİÇBİR HASTALIĞINI BİLMİYORUZ'

Mustafa Çitoğlu, ağabeyinin yardımsever birisi olduğunu belirterek, "'Bana bir şey olmaz, ben sarımsak soğan çok kullanırım, immün sistemim iyidir benim, korona bana bir şey yapmaz' gibi söylemleri var. İlaç bile kullanmazdı, başı ağrısa aspirin dahi içmeyecek şekilde kendisini korurdu. İlaçların yan etkileri olduğunu söylerdi; ama işte bu süreçte maalesef faydası olmadı bütün bunların, biz hiçbir hastalığını bilmiyoruz" dedi.

'SURİYELİ GÖÇMENLERE YARDIM İÇİN DERNEK KURDU'

Mustafa Çitoğlu, 88 yaşındaki annesi Hayriye Çitoğlu'nun televizyonda izlediği koronavirüs haberlerinden etkilenerek bir şiir yazdığını ve sonrasında en büyük korkusu evlat acısıyla yüzleşmek zorunda kaldığını söyledi. Mustafa Çitoğlu, binlerce doktorun TUS’u kazanmasına vesile olan ve yardımseverliğiyle tanınan ağabeyinin 6 yıl önce Bodrum’a yerleştiğini ve orada Suriyeli göçmenlere yardım etmek amacıyla Denizlerde Arama Kurtarma Derneği'ni kurduğunu da belirtti. Mustafa Çitoğlu, "Geriatri ile ilgili Ege’de bir büyük kuruluş kurmak, hastanesi içinde olan bir kompleks yapmak için bir arazi araştırması içindeydi. Çok uğraştı, projeler, fizibilite çalışmaları yaptırdı; ama maalesef onları gerçekleştiremeden vefat etmiş oldu. En büyük hayali oydu" ifadelerini kullandı.