Kovid geçirenler aşılanacak mı?

Bir yıl içinde Türkiye'de 2 milyon 387 bin 101 kişi koronavirüse yakalandı. Halen 120 bin civarında da aktif vaka var. Merak edilen ise Kovid-19 geçirenlerin aşılanıp aşılanmayacağı. Merakları gideren açıklama Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz'dan geldi. Prof. Yavuz, yüksek risk altındaki sağlık çalışanları hariç, hastalığı geçirenlerin altı ay boyunca aşılanmayacağını söyledi.

Geçen hafta çarşamba günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ilk aşıyı vurulmasının ardından perşembe günü öncelikli olarak yüksek risk grubundaki sağlık çalışanlarıyla başlanan Kovid-19 aşılamalarında şimdiye dek 827 bin 728 kişiye aşı yapıldı.

Sağlık çalışanları ile başlayan aşı uygulaması sırasıyla huzurevleri sakinleri ve çalışanları ile yüksek risk grubundaki 65 yaş üstü vatandaşlarla sürdürülecek.

Asıl merak edilen ise hastalığı geçirenlerin de aşılanıp aşılanmayacağıydı. Bu konuda merakları gideren açıklamayı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz yaptı. 

Prof. Dr. Yavuz buna ilişkin şunları söyledi:

“Öncelikle, hastalığı geçirenlerin şu ana kadar yapılmış çalışmalarda genellikle altı aya kadar bağışıklığının kaldığı düşünülüyor. Çok nadir yeniden enfeksiyon olma oranı. Çok çok düşük. O nedenle genellikle hastalığı geçirenlerin altı aydan önce aşılanmalarına gerek yok deniyor. Dünyada da genel bilgi olarak bu şekilde. Biz de ilk altı ay zaten aşılamayacağız.

Vatandaşların antikor baktırmasına da gerek yok zaten herkesin antikorlarına bakılması da çok uygulanabilir bir şey değil. Ancak sağlık çalışanlarında durum farklı. Özellikle hafif geçirenlerde, antikor oluşmuyor ya da çok az oluşuyor. Bu durumda da T hücre yanıtı dediğimiz savunma mekanizması ile de korunabiliyoruz. Ama sağlık çalışanlarının virüse maruz kalma riskleri çok yüksek. O nedenle de istemeleri halinde ön safhada çalıştıkları için, hastalığı geçirmiş olsalar da aşılanacaklar."

Mevcut bilgilerle toplumun ancak yüzde 70’inin aşılanmasıyla toplumsal bağışıklıktan söz edilebileceğini ve bunun da yıl sonunu bulabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Yavuz, bu yıl da önlemlere devam etmek zorunda olduğumuzu vurguladı.

OKULLAR ŞUBATTAN SONRA AÇILABİLİR

Kasım ayında devreye alınan kısıtlamaların ise ancak şubat ayından sonra gevşetilmeye başlayabileceğini belirten Prof. Yavuz, önceliğin okulların açılmasına verilmesi gerektiğini söyledi. 

Bilim Kurulu üyesi Prof. Yavuz, sözlerine şöyle devam etti:

“Günlük vaka sayıları on binlerden biraz düşüp de test pozitiflik oranlarımız yüzde 5’in altına indiğinde bunu düşünebileceğiz. Yani rakamların günlük binlerin altına indiğini görmemiz gerekiyor. Ancak o şekilde okul açarak serbestleşmeye gitmek gerekiyor. Şu an çocukların durumu gerçekten çok kötü. Eğitim yönünden çok eksik kaldılar. Bana kalırsa önceliği okullara vermek gerekiyor.”

Trump Panama Kanalını, Grönland’ı ve Kanada’yı almak istiyor İstenmeyen adam Ziyech'e talip yağıyor! Premier Lig ekibi peşinde MUBI aboneliği ne kadar?
Sonraki Haber