Kriz yaratan mektup Rusya'yı da şaşırttı!

ABD Başkanı Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Barış Pınarı Harekatı'nda hemen önce yazdığı mektup hakkında Rusya'dan ilk açıklama geldi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Suriye'deki harekattan hemen önce yazdığı diplomatik dilden uzak mektup hakkında Rusya'dan açıklama geldi. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, harekat ile alakalı konuşurken mektupla ilgili bir soruyu da yanıtladı. Peskov mektubun diline ilişkin olarak, "Bu tip bir dil kullanımına devlet liderlerinin yazışmalarında pek rastlamazsınız. Hiç alışık olunmayan türde bir mektup" dedi.

KREMLİN SÖZCÜSÜ TARİHİ DUYURDU

Kremlin sözcüsü, Erdoğan'ın salı günü Barış Pınarı Harekatı'nı Putin ile görüşeceğini belirtti. Peskov, harekat sonrasında Suriye'nin kuzeyinde yaşanan insani durumdan ve sığınmacı akınından endişe duyduklarını sözlerine ekledi.

'GERİLİM CİDDİ ŞEKİLDE TIRMANDI'

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, TSK'nın Barış Pınarı Harekatı'na başlamasının ardından Suriye'nin kuzeyinde gerilimin ciddi şekilde tırmandığını söyledi. Haftalık basın toplantısında konuşan Zaharova, "Son günlerde, özellikle de TSK'nın Suriye-Türkiye sınırındaki bölgede Barış Pınarı Harekatı'na başlamasının ardından Fırat'ın doğusunda Şam'ın kontrolü altında olmayan bölgelerde gerilim ciddi şekilde tırmandı" dedi.

Teröristlerin gerilimin tırmanmasından istifade ettiklerini ve sözde uyuyan hücrelerini aktif hale getirdiklerini öne süren Zaharova, bunun Fırat'ın doğusundaki hapishanelerde tutulan DAEŞ militanları ile onların kamplarda bulunan aile bireylerinin durumuna ilişkin ciddi bir endişe yarattığını söyledi.

Zaharova, DAEŞ militanlarının sadece Suriye için değil, bölgedeki ve bölge dışındaki diğer ülkeler için de tehdit oluşturduğunu belirtti.

"BÖLGEDE ÇÖZÜM İÇİN SINIR HATTI SURİYE'NİN KONTROLÜNE VERİLMELİ"

Rus Dışişleri Sözcüsü, Rusya'nın bölgede çözüme ilişkin tutumunu şöyle açıkladı: "Suriye'nin bu bölgesinde, Suriye'de ve genel itibarıyla bölgede kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasının yalnızca ve öncelikle Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün tesis edilmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu en nihayetinde, Türkiye sınırındakiler de dahil tüm ulusal toprakların meşru Suriye hükümetinin kontrolüne verilmesi anlamına geliyor."

Zaharova, bu bağlamda Şam yönetimi ile Kürtler arasında mutabakat sağlanmasını ancak memnuniyetle karşılayabileceklerini sözlerine ekledi.

Zaharova, Suriye'nin kuzeyindeki gerilimin siyasi süreci durdurmaması gerektiğini ifade etti.

MEB yayınladı: Uzman ve Başöğretmenlik başvuruları başlıyor Kızıl Goncalar'da Zeynep Sadi Hüdayi'nin sırrını öğreniyor mu? Bursa'da gıda deposu yangını: 40 itfaiye aracı ile müdahale edildi!
Sonraki Haber