Kudüs'ün 3 din açısından önemi nedir?

Kudüs krizi büyüyor! ABD Başkanı Trump, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ürdün Kralı 2. Abdullah ile geçtiğimiz günlerde yaptığı telefon görüşmelerinde, ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma niyetini ifade etmişti. Görüşmede Abbas'ın, Trump'ı bu yönde atacağı bir adımın barış sürecine zarar vereceği, bölgesel ve evrensel güvenliği ve istikrarı tehlikeye atacağı yönünde uyardığı kaydedilmişti. İsrail başkentini Kudüs yapacak mı? Kudüs neden kutsaldır? Yahudiler için ne anlama geliyor? Süleyman Tapınağı'nın ne önemi var? Detaylar haberimizde...

Kudüs gerilimi tırmanıyor! Trump ayrıca Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ve Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile de konuyu ayrı ayrı telefonda görüşmüştü. ABD yönetiminin, 1995'teki Kudüs Büyükelçilik Yasası'na göre İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması öngörülüyor. Ancak söz konusu yasa 22 senedir Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama'nın başkanlık dönemlerinde her 6 ayda bir "ulusal güvenlik" gerekçesiyle erteleniyordu. Seçim sürecinde ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma sözü veren Trump'ın bugün açıklamasında bu yönde kararını açıklayabileceği ifade ediliyor. Filistinliler, "Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma" anlamına gelecek bu adıma şiddetle karşı çıkarak tepki gösteriyor. İsrail başkentini Kudüs yapacak mı? Kudüs neden önemli? Yahudiler için ne anlama geliyor? Süleyman Tapınağı'nın ne önemi var? Detaylar haberimizde...

3 DİN İÇİN KUDÜS HANGİ SEBEPLERDEN DOLAYI KUTSALDIR?

Kudüs, Ortadoğu’da bulunur ve dünyanın en eski şehirlerinden biridir. Uluslararası arenada bütün ülkeler tarafından kabul edilmemesine rağmen, İsrail’in başkentidir. Akdeniz ve Ölü Deniz’in kuzey sınırı arasında yer alır. Doğu Kudüs’le birlikte düşünüldüğünde, alan ve nüfus olarak İsrail’in en büyük şehridir. 800.000′in üzerinde nüfusa ve 125.1 km2 alana sahiptir. Kudüs, üç din için de kutsal bir şehirdir. Bunlar; Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet’tir.

İnsanlık tarihinin en eski şehirlerinden olan Kudüs, uzun tarihi boyunca iki defa yok edildi, 23 defa işgal edildi, 52 defa saldırıya uğradı ve 44 defa ele geçirilip tekrar kurtarıldı. Şehrin en eski bölümüne, İsa’dan önce 4. milenyumda ilk yerleşim gerçekleşti. 1538’de 1. Süleyman hükümranlığı altında, şehri çevreleyen duvarlar inşa edildi. Bugün bu duvarlar Ermeni, Hristiyan, Yahudi ve Müslüman olmak üzere dört çeyreğe bölünmüş olan Eski Kudüs’ü çevrelemektedir.

Eski Kudüs, 1981 yılında Dünya Mirasları arasına girdi. Şehir ayrıca, Tehlike Altında Olan Dünya Mirasları arasındadır. Modern Kudüs, Eski Kudüs’ün sınırlarını aşarak çok büyümüştür.

kudüsKüçük bir alan olmasına rağmen Eski Kudüs, birçok dini önem taşıyan noktalara sahiptir. Bunların arasında Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Kutsal Mezar Kilisesi, Kubbet-us-Sahra ve Mescid-i Aksa vardır. Günümüzde İsratil-Filistin çatışmasının en önemli sorunu Kudüs olarak ön plana çıkmaktadır. Günümüzde İsrail’in temel kanunları, Kudüs’ü İsrail’in “bölünmez başkenti” olarak kabul eder. Bu kanun diğer ülkeler tarafından resmi olarak tanınmamaktadır. Uluslararası otoriteler bu son işgali kabul etmeyip, Doğu Kudüs’ü İsrail işgali altında olan Filistin sınırı olarak tanımlar. Bu nedenle Kudüs’te hiçbir elçilik yer almaz.

KUDÜS’ÜN ÜÇ DİN İÇİN ÖNEMİ NEDİR?

Kudüs dünya dinlerince önemli olup kutsal mekan olarak kabul görür. Dünyanın en yaygın dinleri olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için önemli manevi değere sahiptir. Sünni Müslümanlar için Kudüs üçüncü en kutsal şehirdir. İslamiyet’te Kudüs, milattan sonra 610 yılında ilk kıble olmuştur ve Kur’ana göre Hz. Muhammed, 10 yıl sonra Miraç’a bu şehirden çıkmıştır.

Kudüs, Yahudiler için en kutsal şehirdir çünkü kutsal kitaplarına göre İsrail Kralı Davud, milattan önce Kudüs’ü Birleşik İsrail Krallığı’nın başkenti olarak inşa etti ve oğlu Kral Süleyman, ilk tapınağı şehrin içinde kurdu.

Hristiyanlar için Kudüs’ün kutsallığı, İncil’e göre İsa’nın bu şehirde çarmıha gerilmesinden ve 300 yıl sonra Azize Helena’nın İsa’nın hayatındaki hac noktalarını belirlemesinden gelmektedir.

SÜLEYMAN MABEDİ

Süleyman Tapınağı, Tevrat'a göre, Kudüs'teki ilk Yahudi tapınağı. Süleyman’ın inşa ettirdiği, Yahudilerin Bet Ha-mikdaş (Kutsal Ev) dedikleri tapınak, Süleyman tarafından yapıldığı için de “Süleyman Mabedi” olarak bilinmektedir.

Yahudiler göçebe hayat sürdükleri dönemde ve Filistin'e yerleşmelerinin başlarında ibadetlerini Mişkan adı verilen portatif tapınakta yapmaktaydılar. Ahit Sandığı da Mişkan’daki "Kutsallar Kutsalı" adı verilen bölümde saklanmaktaydı. MÖ 1000 yıllarında Davud Kudüs'ü fethetti ve şehri imar ederek burasını Yahudi toplumunun başkenti yaptı. Ahit Sandığı’nın çadırda bulunmasından rahatsız olan Davud, hem Ahit Sandığı’nın korunacağı hem de Tanrı’nın evi olarak kabul edilecek görkemli bir mabed yapmak istemiştir. Ancak Tevrat'a göre Tanrı tarafından kendisinin bu mabedi yapması uygun görülmemiş olup, Peygamber Natan’ da bunu kendisine bildirdi. Tanrı'nın isteğine uyan Davud bu mabedi yapmamış ancak mabedin yapılacağı yeri belirlediği gibi mabedin yapılması için kaynaklar hazırlamış ve mabedin ayrıntılı planını da oğlu Süleyman’a vermiştir.

Süleyman hükümdarlığının dördüncü yılında, MÖ 964 dolaylarında mabedin inşasına başladı. Tevrat’ta belirtildiğine göre Süleyman, tapınağının yapımına Yahudilerin Mısır’dan çıkışının dört yüz sekseninci yılında başlamıştır. Süleyman, daha önce Davud’un sarayının yapımında büyük emeği geçen ve Davud’la yakın dostluğu bulunan Sur Kralı Hiram’dan da malzeme ve zanaatçi tedarik ederek yardım aldı. Mabedin inşasında Hiram işçilerin başında bulundu. MÖ 957 yılında tapınağın inşası tamamlandı. Ancak tapınağın etrafında bulunan kraliyet sarayı ve diğer kraliyet binalarının tam bir kompleks haline gelmesi otuz yıl kadar zaman almıştır. Genel görüşe göre Süleyman Mabedi, Kudüs’teki Haram-i Şerif’in bulunduğu dağ sırtının orta bölümünde yer alan Kubbet-üs-Sahra’nın olduğu yere inşa edilmiştir. Dönemin mimarisine göre Süleyman Mabedi, "Kutsallar Kutsalı", "Kutsal Yer" ve Mabed’i kutsal olmayan yerden ayırmak için yapılmış olan "Eyvan" olmak üzere üç bölümden oluşmaktaydı. Ahit Sandığı, "Kutsallar Kutsalı" olarak adlandırılan bölümde saklanmıştır. Yahudi terminolojisine göre, Süleyman’ın yaptığı Mabed, “Birinci Mabed” olarak nitelendirilmektedir.

Süleyman’ın ölümünden sonra krallık ikiye bölününce mabed güneydeki Yahuda Krallığı sınırları içerisinde kalmış, zaman zaman istilacıların yağmalama ve yıkımlarına maruz kalmıştır. Süleyman’ın oğlu Yahuda Kralı Revaham’ın zamanında, Mısır Kralı I. Şeşonk’un Kudüs’e yönelik saldırısında, Süleyman Mabedi’nin bütün hazinelerini alarak yanında götürdü. Süleyman’ dan sonra olan Yahuda krallarında ve toplumun büyük bölümünde görülen putperest eğilimler sonucunda mabedin dini önemi zarar gördü. Kral Yotam (MÖ 740-736), Hizkiya ve Yoşiya (MÖ 638- 609) dönemlerinde mabede bir takım tadilat, bakım ve dinsel temizlik yaptırıldı. Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ün MÖ 597 yılında Buhtunnasr (II. Nebukadnezar) tarafından ele geçirilmesiyle tapınaktaki değerli hazineler alınarak Babil’e götürüldü. İlk işgalde çok fazla zarar görmeyen tapınak, Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine MÖ 586 yılında Kudüs'ü yeniden ele geçiren Babil kralı tarafından yıktırıldı. Bu olaydan sonra tapınaktaki Ahit Sandığı kaybolmuş ve bir daha bulunamamıştır.

Kur'an'da Süleyman'ın emrinde çalışan cinlerin mihraplar, heykeller, havuzlar kadar geniş leğenler ve sabit kazanlardan ne dilerse yaptıkları belirtilmiştir(Sebe' 34/13).

Babil sürgününden dönen Zerubabel’in idaresindeki Yahudiler, yıkılan mabedin yerine tapınak inşasına başlamış ve bu tapınağı MÖ 515'te tamamlanmıştır (İkinci Mabed). Roma İmparatorluğu'na bağlı Kral Herod, İkinci Mabed’in daha görkemli bir şekilde olması için yeniden yapmaya MÖ 20/MÖ 19 yıllarında başladı. 1-2 yıl içerisinde ibadet bölümü tamamlanan mabedin diğer bölümlerinin tamamlanması uzun yıllar sürmüştür. MS 66 yılında Romalı idarecilerin yönetimine karşı fanatik Zealotlar tarafından çıkarılan isyan sonrasında tapınak Romalı idareci Titus tarafından MS 70 yılında yıktırıldı. Yahudilerin Simon bar Kohba önderliğinde, MS 132-135 yılları arasındaki çıkardığı isyanı bastıran Romalılar tapınağın kalan kısımlarını da ortadan kaldırdılar.

Süleyman Mabedi’nden sadece Herod’un yaptırdığı Batı duvarı (Ağlama Duvarı) günümüze gelebilmiştir. Mabedin yıkılışından sonra Yahudilik’te ibadet yeri olarak sinagog ortaya çıkmıştır.

İsrail uzun yıllardır Süleyman Mabedini bulabilmek için arkeolojik kazılar yapmaktadır. Ancak Filistinliler ve Müslüman alemi İsrail'in yaptığı kazıların amacının Mescid-i Aksa'yı ortadan kaldırmak olduğunu iddia etmektedir.

BEYAZ SARAY: TRUMP, KUDÜS'Ü İSRAİL'İN BAŞKENTİ OLARAK TANIYACAK

ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacak!
Açıklama Beyaz Saray'dan geldi. Üç üst düzey Beyaz Saray yetkilisi, Trump'ın bugünkü Kudüs açıklamasıyla (TSİ 21.00) ilgili olarak basın mensuplarına telekonferans yoluyla değerlendirmelerde bulundu.
Adları açıklanmayan üst düzey yetkililerden ilki, "Başkan, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan edecek. Başkan ayrıca Dışişleri Bakanlığına, Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması hazırlıklarına başlaması talimatı verdiğini de açıklayacak. Ancak bu, taşınmanın hemen yarın olacağı anlamına gelmiyor, zaten pratikte de elçiliği hemen taşımak mümkün değil." açıklamasını yaptı.
Yetkili, "Başkan'ın görüşü, Kudüs'ün hem İsrail'in tarihi anlamda başkenti olduğu, hem de bugünkü pratikte İsrail'in birçok yönetsel organının halihazırda Kudüs'te bulunduğu gerçeğini tanımaktır." yorumunu yaptı.

YENİ BÜYÜKELÇİLİK YILLAR ALACAK

Tel Aviv'deki büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması noktasında gerekli hazırlıkların Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda başlayacağını da dile getiren yetkili, "Tel Aviv'deki elçilikte yaklaşık bin personel çalışıyor. Onları bugün Kudüs'e taşıyabileceğimiz herhangi bir yerleşke bulunmuyor. Bu yeri bulmak, güvenlik endişelerini gidermek ve binayı inşa etmek zaman alacaktır." ifadelerini kullandı.

Büyükelçiliğin taşınması noktasında Trump'ın herhangi bir zaman çizelgesi öngörmeyeceğini kaydeden yetkili, bununla birlikte Trump'ın, "Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını öngören ve bugüne kadar her 6 ayda bir ertelenen kararı, (bu süre içinde büyükelçilik taşınamayacağı için) 6 aylığına bir kez daha erteleyeceğini" belirtti.

Chelsea'den Milan'a 60 milyon euroluk dev teklif Gelin Evi Gamze Nur Altun Kimdir, Kaç Yaşında? Fenerbahçe ayrılığı resmen duyurdu
Sonraki Haber