Kurbanlık koyun kaç lira? 2017 küçükbaş hayvan fiyatları açıklandı...
Kurban Bayramı yaklaşırken vatandaşlar kurbanlık fiyatlarının ne kadar olacağına odaklandı... Vatandaşların merak ettiği soruların yanıtlarını, Milliyet yazarı Güngör Uras verdi. Peki bu yıl yani 2017 yılında kurbanlık koyun fiyatları ne kadar olacak? Küçükbaş hayvanlar, koç ve koyun ne kadara satılacak? İşte 2017 küçükbaş kurbanlık hayvan fiyatları...
Geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni kabine ile AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine getirildi.
Yeni Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, göreve gelir gelmez yaklaşan Kurban Bayramı öncesi önemli mesajlar verdi.
Fakıbaba kırmızı et ve kurbanlık hayvan fiyatları konusunda mutlaka tedbir alacaklarını söyledi.
Kunuyu bugün köşesinde masaya yatıran, Milliyet yazarı Güngör Uras da fiyatlarda ciddi bir artış beklenmediğini vurguladı.
Güngör Uras bu Kurban Bayramı'nda kurbanlık hayvanların tahmini fiyatları hakkında da ipuçları verirken; "Bu yıl besiciler koyun maliyetinin 750-800 TL olduğunu söylüyor. Bunun anlamı, kurbanlık koyunların 1.000 TL’nin biraz altında, biraz üzerinde satılacağıdır." diye yazdı.
İŞTE GÜNGÖR URAS'IN YAZISI VE "KURBANLIK KOYUN KAÇ LİRA OLACAK?" SORUSUNUN YANITI...
- Kurbanlık bol fiyat da ‘makul’
Her kurban bayramı öncesi “Kurbanlık yok. Hayvan ithal edelim” muhabbeti başlar. Her kurban bayramı öncesi “Bu yıl kurbanlık fiyatları çok yüksek olacak... Hükümet tedbir alsın” denilerek hükümete vazife biçilir. Hükümet üyeleri de “tedbir arayışına” girer.
Bu yıl kurbanlık bol. Kurbanlık olarak hayvan ithalatına ihtiyaç yok.Bu yıl kurbanlık büyükbaş ve küçükbaş hayvan fiyatları, geçen yılki fiyatların çok az, hem de çok az üzerinde.
Bayram öncesi de canlı büyükbaş hayvanların ithalat gümrük vergisi yüzde 135’ten yüzde 26’ya düşürüldü. Karkas et ithalatında ise, yüzde 100- 225 arasında olan gümrük vergisi yüzde 40’a indirildi.
Yetiştirici birlikleri yöneticileri, “Çözüm, yerli üreticinin üretmesidir. Üreticinin maliyetinin altında satışa mecbur bırakılmamasıdır. İnsanlar hızla tarımdan, hayvancılıktan kaçıyor. Üreten kişi kalmadı. Girdi maliyetleri çok fazla. Sürekli ithalat kozunu kullanarak hayvan varlığımızı artıramayız” diyorlar.
Bu memlekette hayvancılık yapılacak mı? Hayvancılık yapılacaksa, hayvan yetiştirenin, besicinin para kazanması şart.
Bu memlekette özellikle Kurban Bayramlarında satışa çıkarılan büyükbaş ve küçükbaş hayvanları genelde Orta ve Doğu Anadolu’daki besicilik yapan aileler yetiştirir. Bu aileler için Kurban Bayramı dönemi, emeklerini değerlendirme fırsatı yaratır. Besicilik yapan ailelerin stok yapmaları, spekülasyon yapmaları mümkün değildir.
Üretici para kazanmalı
Kurbanlıkları, şehirler yakınında kurulan geçici kurban pazarlarına ya besici aileler kendileri götürerek satışa sunar. Ya da genelde sadece Kurban Bayramı hayvan satışı yapan aracılar, besicilerden aldıkları hayvanları pazarlar.
Genelde sadece Kurban Bayramı hayvan satışı yapan aracıların da işi önemli ve risklidir. Önemlidir, besici ve kurbanlık alacakların arz ve talebini buluştururlar. Risklidir, satamadıkları hayvanlar ellerinde kalır. Fiyat rekabeti ile maliyetin altında satış zarar etmelerine yol açar.
Kurbanlık pazarlarında gerçek bir arz ve talep dengesi oluşur. Satıcı çoktur. Alıcı çoktur. Satıcıların aralarında anlaşarak fiyat belirlemeleri imkânsızdır. Alıcı her zaman avantajlıdır. Pazarlık şansına sahiptir.
Bunları neden yazıyorum? Çünkü sistemin nasıl işlediğini bilmeyenler, besicilerin ve kurbanlık pazarlarına hayvan getiren aracıların kurbanlık fiyatlarını istedikleri gibi artırarak, halkı soyduklarına inanmaya başladı.
Tekrarda yarar var: Kurbanlık büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, çok sayıda küçük besici tarafından yetiştiriliyor. Bunların kendi aralarında fiyat oluşturmalarına imkân yok. Bunların yaşaması, hayvan besiciliğinin sürmesi için yetiştirilen hayvanların maliyetin altında satılmaması şart.
Hareket yaratacak...
Hayvancılık Genel Müdürlüğü’nün 2017 Haziran verilerine göre, 14 milyon sığır, 32 milyon koyun varlığımız var. Sığır varlığının 6.5 milyonu kültür sığırı, 5.8 milyonu melez, 1.7 milyonu yerli sığır. Kurban Bayramlarında 900-950 bin baş sığır, 2.5 milyon baş koyun kesiliyor.
Dikkat buyurunuz, kurbanlık sığır talebi 900-950 bin baş. Sığır varlığımız 14 milyon baş. Kurban dönemi varlığın yüzde 7’si dolayında bir kesim olacak.
Kurbanlık koyun talebi 2.5 milyon baş, koyun varlığımız 32 milyon baş. Kurbanlık talebi % 8 dolayında.
Görülüyor ki, mevcut sığır ve koyun varlığımız, kurbanlık talebini karşılayacak ölçüde. Tabii ki besicinin maliyetleri son bir yılda arttı. Ama bugün için sığırda canlı kilo fiyatları geçen yılın çok az üzerinde geçen yıl canlı fiyatı 29-30 TL idi, bu yıl 31-32 TL.
Bu yıl besiciler koyun maliyetinin 750-800 TL olduğunu söylüyor. Bunun anlamı, kurbanlık koyunların 1.000 TL’nin biraz altında, biraz üzerinde satılacağıdır.
Son bir not: Kurban bayramlarında kesilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ekonomide 10-12 milyar TL’lik bir hareket yaratacak.
İSTANBUL'DA KURBANLIK FİYATLARI?
Kurbanlıkların İstanbul'a giriş yapmasının ardından TÜKETBİR'den canlı hayvan alacak kişilere önemli uyarılar yapıldı. Bir süre önce İstanbul'a doğru yola çıkan kurbanlıkların ortalama kilogram başı fiyatlarının belli olmasıyla birlikte vakıf ve kurumlardan da bağış bedelleri ile ilgili açıklamalar geldi.
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç şu an için tedarik konusunda herhangi bir problemin olmadığını duyurdu. Geçtiğimiz yıl satışa sunulan canlı havyanın kilo başı fiyatında bu yıl önemli değişiklikler yaşanmadığının altı çizildi. Önceki sene 17,5-18 TL olarak belirlenen kilo başı fiyatın bu yıl da 18 TL’den başlaması bekleniyor. Faiş fiyat sunan satıcılara fırsatçılık yapılmaması konusunda da uyarılarda bulunan Tunç, tüketicilerin de dikkatli olması gerektiğini belirtti.
- KURBANLIK HAYVANLAR VE BU HAYVANLARDA ARANAN ŞARTLAR NELERDİR?
Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî`de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir. Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir. Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir (Serahsî, a.g.e., XII, 9-10; Kâsânî, a.g.e., V, 69-71; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 297). Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar. Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler. Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır (Kâsânî, a.g.e., V, 71-72; Damad, Mecmau`l-Enhur, İstanbul 1328, II, 521).
Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.
Bir veya iki gözü kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: "Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir." Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir (Serahsî, a.g.e., XII, 15-18; Kâsânî, a.g.e., V, 75-77; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 297-299; Damad, a.g.e., II, 519-520).
Kurbanın Vakti:
Kurban, eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir. Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur. Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir (Serahsî, a.g.e., XII, 9; Kâsânî, a.g.e., V, 73-75; el-Fetâva`l Hindiyye, V, 295-296; Damad, a.g.e., II, 518).