Kurtulan korona hastaları anlattı: Vücudum dayak yemiş gibi ağrıyordu...

Koronavirüsün durdurulamadığı Avrupa'dan her gün yüzlerce ölü haberi gelmeye devam ediyor. Ölü sayısı 3 bine yaklaşan İngiltere'de, koronavirüsü yenen hastalar yaşadıklarını anlattı. 26 yaşındaki Jessie Clark, böbrek hastalığı nedeniyle virüse yakalandığını belirterek, "Bütün vücudum dayak yemişim gibi ağrıyordu" sözleriyle yaşadığı dehşeti dile getirdi.

İngiltere'de koronavirüs yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bine yaklaştı; diğer yandan virüse maruz kalan çok sayıda kişi ise iyileşti. Kimileri çok hafif belirtilerle hastalığı atlatırken kimileri için süreç çok daha zor geçiyor.

Covid-19 hastalığına yakalandıktan sonra hastaneye kaldırılan üç kişi yaşadıklarını BBC'ye anlattı.

Farklı evrelerden geçseler de bu üç kişi de şu an evlerinde izolasyon altında iyileşiyorlar.

"HEM KENDİM HEM BEBEĞİM İÇİN MÜCADELE ETTİM"

Kent şehrinden 39 yaşındaki Karen Mannering, koronavirüse yakalandığında dördüncü çocuğuna altı aylık hamileydi.

Mart ayının ortasından itibaren sürekli bir öksürük ve ateşle mücadele etse de hastane çalışanları Karen'ı getirmekten kaçınıyordu. Ancak hastalığının 11'inci günü bu durum değişti.

Karen, "999'u aradım ve nefes alışverişim o kadar kötü duyuldu ki ambulans birkaç dakika içinde evimize geldi. O kadar az bir şekilde hava ciğerlerime gidiyordu ki bana hemen oksijen bağladılar." diyor.

Covid-19 teşhisi konan Karen'ın iki ciğerinde de zatürre tespit edildi.

Bir hastane odasında bir hafta boyunca izole edilen Karen, o günleri şöyle anlatıyor:

"Kimsenin beni gelip görmesine izin verilmiyordu. Çok yalnız ve karanlık zamanlardı. İki ya da üç gün boyunca yatağa bağlı kaldım. Tuvalete bile gidemiyordum. Eğer çarşafları değiştirmeleri gerekirse beni çeviriyorlardı.

Nefes almakta zorlandığım zaman yardım çağırmak için bir düğmeye basıyordum; sonra da sağlık çalışanlarının koruyucu giysilerini giyerek bana yardıma gelmelerini bekliyordum. Ailemin beni sakinleştirmesi için sürekli telefondaydım. Ölmekten korkuyordum ve ailem kendilerini en kötüsüne hazırladıklarını söylüyordu. Her bir nefes için savaşıyordum; hem kendi hayatım hem de bebeğimin hayatı için."

Karen, hastaneden çıktıktan sonra yüzüne vuran temiz havayı unutamadığını söylüyor.

Karen, şimdi ailenin diğer üyelerinden uzakta bir odada karantina altında, gün geçtikçe daha da güçleniyor ancak aylarca sürebileceği kuru bir öksürükten muzdarip.

"SADECE BANA BİRİNİN YARDIM ETMESİNİ İSTİYORDUM"

Sheffield şehrinde yaşayan 26 yaşındaki Jessie Clark, beş yıl önce bir böbrek hastalığı geçirdiği ve bir böbreği alındığı için bu virüse yakalandığı takdire zorluk çekebileceğini tahmin ediyordu.

Öksürmeye ve nefessiz kalmaya başladığında korktu; birkaç gün içinde yürümekte bile zorlanıyordu.

Jessie Clark, nefes almakta zorluk çekmeye başladığında hastaneye kaldırıldı; "Bütün vücudum dayak yemişim gibi ağrıyordu" diyor.

Nişanlısı Jessie'yi acile götürdü; Jessie o günleri şöyle anlatıyor:

"Yalnız kalkmaktan çok korkuyordum ancak bir yandan da birinin bana yardım etmesini o kadar çok istiyordum ki. Yüzüme yeşil bir maske, burnuma da garip bir kablo takıldı. Sadece Covid-19 hastalarının kaldığı bir birime götürüldüm; sosyal mesafeye uyuluyordu.

"Covid-19 testi yapılmadı ancak doktorum büyük ihtimalle virüsü kaptığımı söyledi. Daha önce hiç nefes sorunu yaşamamıştım. Bir an nefesim mi kesilecek yoksa yaşadığım virüsten ötürü bu durum normal mi bilememek korkutucuydu."

Jessie beş gün sonra hastaneden taburcu edildi; ancak halen yürümekte zorluk çekiyor ve günde 18 saat uyuyor. Halen öksürse de daha rahat nefes alıyor.

"KARANLIK BİR YERDEN TEK BİR NEFES UZAKTA OLDUĞUMU HİSSETTİM"

64 yaşındaki Stewart Boyle koronavirüsü birkaç hafta önceki koro çalışmalarından birinden aldığına emin.

Her ne kadar sosyal mesafe kurallarına uysalar da birkaç gün içinde çok sayıda kişide grip benzeri belirtilerin ortaya çıktığını söyleyen Stewart'ın sağlığı 10 gün içinde kötüleşmeye başlamış:

"İlk başlarda hafifti. Ancak bir süre sonra merdivenleri çıkarken yaşlı bir adam gibi tıslamaya başladım. Sonra da hiç egzersiz yapamaz oldum. Virüs akciğerlerime saldırıyordu ve geri savaşacak gücüm yoktu."

Stewart'ın ailesi 111'i aradı ve Stewart hastaneye kaldırıldı:

"Bir film gibiydi. Tekerlekli sandalye ile kırmızı bir bölgeye alındım ve birçok test yapıldı. Koronavirüsü kaptığımı düşündükleri için oksijen bağladılar. Bazı anlar karanlık bir yerden sadece birkaç nefes uzaktaydım; belki de zamanım geldi diye düşündüm. Ancak yaşamak istedim."

Stewart, ciğerlerine verilen oksijenin hastalığa karşı savaşması için güç verdiğini söylüyor: "Hastane çalışanları inanılmazdı; ancak ellerinden gelen tek şey senin virüse karşı savaşmanı sağlamak. Herhangi bir aşı ya da sihirli bir formül yok; sizin kendi direnciniz sizi kurtarıyor."

Stewart, cumartesi günü hastaneden çıktı; şimdi evde bol bol su içerek iyileşmeye çalışıyor.

Korosu ise Zoom üzerinden Stewart'a özel şarkı söyleyerek destek olmaya çalışıyor.

Google Türkiye’ye “dijital ayar” mı çekti? Dubai Küresel Kadınlar Forumu'nun açılış konuşmasını yaptı AZ Alkmaar kulübünden Galatasaray taraftarına uyarı
Sonraki Haber