Kuzenini kaybeden muhabirden duygusal mesaj!
Henüz 27 yaşında olan ve yakalandığı koronavirüs nedeniyle geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren CHP Ataşehir Belediyesi Meclis Üyesi Uğurcan Demir’in acısı sürüyor.
CNNTürk Muhabiri Ceylan Sever,kuzeni olan ve beraber büyüdüğü Uğurcan Demir rahatsızlandığında,iyileşen bir hastanın kanından,plazma aramış ve bunu sosyal medya sayfasından da şu şekilde yayınlamıştı;
''Kuzenime covid-19 teşhisi kondu. 27 yaşında 1.90 boyunda neredeyse 100 kilo dağ gibi adam.Hiçbir kronik rahatsızlığı yok.Ama nedense çok ağır geçiriyor. İlk günler ateşi düşmedi, ilaçları hep kustu.En son öksürürken kan gelmeye başladı. Yoğun bakıma aldılar. 2. gün entube ettiler. Hala yoğun bakımda, vücudu bir türlü tedaviye cevap vermiyor. Doktorlar, “İyileşmiş ve üzerinden 15 gün geçen eski bir covid-19 hastası gerekiyor” dediler. Kanından aldıkları antikorla kök hücre nakli yapacaklarmış. Lütfen bu kriterlere uyan biri varsa yardımcı olsun, lütfen. İstanbul’dayız,tedavisi burada yapılıyor.Ancak eğer yardımcı olabilecek biri varsa ve şehir dışı onun için sorun olmayacaksa tüm imkanlarımızı seferber ederiz.Getir götürür ne gerekirse yaparız.Bakın daha çok genç,önünde bir sürü zaman var,hayalleri var. Her şeyi yapmaya hazırız.''
YAŞADIĞI ACIYI SOSYAL MEDYADAN YAZMIŞTI!
Başarılı televizyon muhabiri Ceylan Sever,tüm çabalarına rağmen,yaşamını yitiren,çok sevdiği kuzeninin ardından,adeta yıkılmıştı.Talihsiz muhabir kuzeninin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile yaşadığı acıyı yazmıştı.
“Herkes seni yazmış hemi yavrum? Gitti demişler, Uğurcan gitti. Gittin mi yavrum? Gitti mi benim kuzum şimdi? Bakın biz böyle büyüdük. Bunun için mi büyüdük? Büyümeseydik ya hep öyle kalsaydık! Geri gelsin çocuğum gitmesin. Hayalleri var,sevdiği var. Gitmesin böyle yarım kalınmaz."
CEYLAN SEVER ACILAR İÇİNDE MESAİSİNE GERİ DÖNDÜ!
Ceylan Sever,kuzeni Uğurcan Demir’in ölümğnden sonra,20 Nisan Pazartesi günü,televizyondaki mesaisine başladı. Kuzeninin ölümünün şokunu,henüz üzerinden atamayan Ceylan Sever,ilk gün gelen başsağlığı dileklerini ve yine unutamadığı kuzenini satırlara döktü.
“YAKIŞTIRAMADIM BAŞSAĞLIĞINI UĞURCAN’IMA!”
“Bugün işe başladım. Haber yoğunluğu bir an olsun kendimi unutturdu. Beni gören herkes başsağlığı diledi. İçim yanarak cevapladım, “sağ olun” dedim. Çünkü beraber uyuduk, yuvarlandık, kızdık, küstük, büyüdük... Yakıştıramadım “başsağlığı”nı Uğurcan’ıma yakıştıramadım, yaralandım.''