Rotayı Abdullah Gül'e mi çevirdi?
Sabah yazarı Mahmut Övür, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ''Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye'nin geleceğiyle oynamayacağım'' ifadelerinin altında yatan nedenleri kaleme aldı. ''Muhalefet cephesinde yeni bir şeyler döndüğü çok açık.'' ifadelerini kullanan Övür, Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimi için rota değiştirdiğini iddia etti. İşte detaylar...
Gazeteci Mahmut Övür, Sabah'taki köşesinde, Millet İttifakı'ndaki 'cumhurbaşkanlığı' hareketliliğini kaleme aldı.
Geçtiğimiz gün, ''Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye'nin geleceğiyle oynamayacağım'' ifadelerini kullanan Meral Akşener'in rota değiştirdiğini iddia eden Övür, ''Muhalefet cephesinde yeni bir şeyler döndüğü çok açık.'' dedi.
İşte Övür'ün ''Akşener rotayı Gül'e mi çevirdi?'' başlıklı o yazısı;
''Çevremizde sıcak gelişmelerin yaşandığı tarihi günlerden geçiyoruz. Doğu Akdeniz'de önemli şeyler oluyor. Türkiye Karadeniz'de tarihinin en büyük doğalgaz rezervini buluyor.
Ama birileri de boş durmuyor, Onlar da Yunanistan'ı öne sürerek Türkiye'yi hukuksuz bir biçimde kuşatmaya çalışıyor.
Böylesine gergin küresel ve bölgesel gelişmelerin yaşandığı bir zaman diliminde, Halk TV'de İP Genel Başkanı Meral Akşener'e rastlıyorum. Merakla izliyorum; Acaba muhalefetin "kilit" parti başkanı, bölgede oynanan küresel satrancı nasıl değerlendirecek?
Ne mümkün yayın bitiyor. Aklımda sadece gençlerin yüzde 87'sinin yurt dışına gitmek istemesine yönelik eleştirisi ve bir de bir siyasetçi olarak (Nerde rahmetli Demirel veya Erbakan'ın popülizmi) pek başaramadığı "sefalet" söylemi kalıyor.
Peki, ne konuştu o zaman?
Daha çok seçim, ittifak, cumhurbaşkanlığı adaylığı... İzleyenlerin dikkatini çekti mi bilmiyorum ama bana kalırsa İP Genel Başkanı Akşener, cumhurbaşkanlığı konusunda "rota" değiştirmiş gibi...
Şu cümleyle başlayayım: "Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye'nin geleceğiyle oynamayacağım." Doğrusu "Ne yaparsa Türkiye'nin geleceğiyle oynamış olur?" sözünü açıklaması gerekiyor ama arkasından gelen şu tespitler aslında bir işaret veriyor ve manidar:
"Sayın Gül benim arkadaşım. Kendisiyle ilgili olumsuz bir düşüncenin sahibi değilim.
Ben Sayın Gül'e herhangi bir itiraz konumunda da olmadım.
24 Haziran'da gördüğüm şey şu oldu; Sayın Gül'ü isteyen genellikle de sol liberal diyebileceğimiz bir dostlar grubu var."
Gerçekten çok ilginç... İki yıl sonra "itiraz konumunda olmadım" deme gereğini neden duydu acaba? Çünkü kamuoyu eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün CHP'yle birlikte ortak aday olmasını engelleyen ismin Akşener olduğunu biliyordu. Onlarca yazı yazıldı, siyasi analiz yapıldı.
Hatta Muharrem İnce kısa bir süre önce, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Abdullah Gül'ü aday göstereceğini, CHP'den birini asla düşünmediğini söyleyip, Akşener'e övgüler düzmedi mi?
"Planı Meral Akşener bozdu. Açık söylüyorum ben Akşener sayesinde aday oldum."
Peki ne oldu da şimdi Akşener, "itiraz etmedim" diyor ve "bir grup sol liberal dostlar grubu"ndan söz ediyor? O sol liberal dostlar kim? Acaba Akşener'i onlar mı vazgeçirdi? Ya da Akşener, kendisi için yol mu arıyor?
Muhalefet cephesinde yeni bir şeyler döndüğü çok açık. Yavaş yavaş ipuçları da çıkıyor. Bu CHP içindeki rahatsızlıklardan da anlaşılıyor. Orada da Muharrem İnce ekibi dışında bazı gruplar yüksek sesle "Genel Başkan olarak Kılıçdaroğlu aday olmalı" demeye başladı.
Bu çıkışlar, Gül ismine bir tepki olarak yorumlanıyor. Acaba Akşener'deki bu değişimle ABD Başkan Adayı Joe Biden'ın 8 ay önce işaretini verdiği "muhalefete destek vereceğiz" açıklaması arasında bir bağ var mı, yoksa tesadüf mü? Bu sorunun cevabını da İYİ Parti seçmenleri bulsun.
Akşener'in bu tavrı, Türkiye'nin meseleleriyle ilgili söyleyecek sözünün sınırlı olması bir tek şeye işaret ediyor, bu ülkede muhalefet sendromu devam ediyor. O gece şu soru bile havada kaldı; "5 maddede güçlendirilmiş parlamenter sistemi özetler misiniz?"
Yıllardır "başkanlık veya parlamenter sistem" tartışmalarının yürütüldüğü bir ülkede "iktidar kurultayı" yapan ana muhalefet ve diğer muhalefetin "güçlendirilmiş parlamenter sistem" deyip ama hiç hazırlık yapmaması ilginç değil mi?''