Maymun Çiçeği biyolojik silah mı, yoksa gerçekten virüs mü? Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı'dan SuperHaber'e özel açıklamalar!

Afrika'dan sonra Avrupa'da görülen ve büyük paniğe yol açan Maymun Çiçeği virüsü son olarak Asya'ya sıçradı. Uzmanlar virüsün Covid-19'dan daha ölümcül olduğunu bildirirken 'Maymun Çiçeği biyolojik silah mı, yoksa gerçekten virüs mü?' soruları gündeme geldi. Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı SuperHaber'e özel dikkat çeken açılamalarda bulundu.

SUPERHABER-ÖZEL

Tüm dünya 4 yıl önce ilk olarak Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel çapta pandemiye neden olan Covid-19 virüsü felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken yeni bir salgın tehdidiyle karşı karşıya.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika'yı etkisi altına alan ve şimdiye dek 524 insanın ölümüne neden olan 'Maymun Çiçeği Virüsü' (M çiçeği virüsü/Mpox) sebebiyle küresel çapta acil durum ilan etti.

Afrika'dan sonra Avrupa'ya ardından Asya'ya sıçrayan bu Maymun Çiçeği virüsü biyolojik silah mı? Yoksa gerçekten bir virüs mü? 

Uzmanların Covid-19'dan daha ölümcül olduğunu belirttiği bu hastalıkla ilgili Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı SuperHaber'e özel açıklamalarda bulundu. 

"2 YIL ÖNCE MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ'NÜN BİYOLOJİK SAVAŞIN PARÇASI OLACAĞINI SÖYLEMİŞTİM"
 

Mayıs 2022'de Maymun Çiçeği Virüsü'nün ortaya çıkacağını ve bunun biyolojik savaşın bir parçası olabileceğini ifade ettiğini dile getiren Yaycı şu ifadeleri kullandı:

"İki buçuk yıl önce, Mayıs 2022’de, Maymun Çiçeği Virüsü'nün ortaya çıkacağını ve bunun biyolojik savaşın bir parçası olabileceğini 2021 yılında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda görüşülen bir senaryoya istinaden ifade etmiştim.

Ki o zaman daha ilk Maymun Çiçeği virüsü hastalığı görülmemiş idi. İlk vaka ise bu konferanstan 1 yıl sonra ortaya çıkmıştır. Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi‘nde yaptığımız incelemeler neticesinde, aslında Maymun Çiçeği Virüsünün bir biyolojik silah olarak daha önce benzetimi 2021 yılında yapılan Münih Güvenlik Konferansında sunulduğunu tespit ettik.

Ve bunu kamuoyuyla paylaşmıştık.

O zaman da büyük ülkelerin artık savaş konseptlerinde biyolojik silahların yer aldığını vurgulamıştım.

O zamanlar söylediklerim bugün, küresel kamuoyunun gözleri önünde gerçek oldu.

"BİYOLOJİK SİLAHLAR ULUSLARARASI GÜÇ DENGELERİNDE TEHLİKELİ ROL OYNUYOR"

Maymun Çiçeği Virüsü’ne yönelik yaptığım analizler ve öngörüler, maalesef ki dünya genelinde yaşanan bu gelişmelerle doğrulandı. Artık biyolojik silahların, uluslararası güç dengelerinde ne denli tehlikeli bir rol oynayabileceğini hep birlikte görüyoruz.

Bu bağlamda, tüm uluslararası camianın biyolojik silah tehdidine karşı çok daha dikkatli ve hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum."

2021 yılında senaryoyu hazırlayan The Nuclear Threat Initiative (NTI) isimli kurumun bu virüs nedeniyle 271 milyon insanın hayatını kaybedeceğini açıklamasını hatırlatan Yaycı, "The Nuclear Threat Initiative (NTI) daha sonra yaptığı açıklamalarda bu durumun bir tesadüf olduğunu öne sürmüş olsa da geldiğimiz noktada ve geçmişte yaşadığımız salgı ve virüs tecrübelerinden yola çıkarak bu durumun “tesadüf” ile açıklanacak bir durum olmadığını rahatlıkla görebiliriz." dedi. 

“DOĞAL BİR VİRÜS SALGINI ÖNCEDEN TAHMİN EDİLEMEZ"

"Bu araştırmalarımız ‘doğal bir virüs salgınının önceden kestirilemeyeceği, tahmin edilemeyeceğini’ bize gösterdi. Eğer tabii bu virüs salgını insan eliyle önceden planlanmamış ise." ifadelerini kullanan Yaycı açıklamasına devam etti:

"Tabii ki, bu durum virüs salgınının insan eliyle önceden planlanmamış olması koşuluyla geçerlidir. Bu sonuca nasıl vardığımızı özetlemek gerekirse:

Virüsler, DNA’sı olmayan, sadece RNA’sı bulunan ve çoğalmak için hücre içinde bir protein ile eşleşmesi gereken mikroorganizmalardır. Kendileri tek başına çoğalamazlar. Virüslerin mutasyona uğraması için gerekli koşulların hazırlanması veya bu koşulların doğal olarak oluşması gerekmektedir.

Bakteriler ise, kendi DNA’sı olan ve bulunduğu ortamda başka DNA ile eşleşebilen mikroorganizmalardır. Bu nedenle, bakterilerin mutasyonları öngörülemezdir. Çünkü bulundukları çevreden başka DNA yapısıyla eşleşme ihtimalleri vardır.

Özetle, virüslerin ve bakterilerin mutasyon dinamikleri farklıdır ve bu farklılıklar, doğal bir virüs salgınının öngörülemezliğini ortaya koymaktadır.

"VİRÜS KASITLI MI SALINDI?”

2020 yılından bu yana virüs ve salgınların nasıl biyolojik savaş unsurlarına dönüştürüldüğünü inceliyoruz. Özellikle Maymun Çiçeği Virüsünü güvenlik ve askeri boyutta ele aldığımızda virüsün doğal yollarla yayılmış olmasının yanı sıra, laboratuvar ortamında kasıtlı olarak üretilmiş olabileceği ihtimaline kuvvet veriyoruz.

Bu virüs yıllardır alttan alta ısıtılarak gerek 2021 Münih Güvenlik Konferansı’nda gerekse belirli küresel toplantılarda gündeme getirildi. Covid-19 salgınının etkisini yitirdiği o günlerde bu Maymun Çiçeği Virüsü’ne yönelik gündemleri takip etmeye başladık.

Bu meselenin yeni ve daha güçlü bir salgın olarak karşımıza çıkma ihtimalini iki buçuk yıl önceden değerlendirmişti.

Aleni bir şekilde göstere göstere geliyorum diyen bu virüs şuanda küresel bir pandemi olma yolunda.

2022’de yaptığımız uyarıları da öne alarak Ya ilgili kurumlar ve örgütler önlem alma konusunda başarısız oldu, ya da daha da endişe verici bir senaryo olarak, bu salgının kasıtlı olarak yayılması hedeflendi. Eğer ikinci olasılık doğruysa, bu durumun bir biyolojik savaş eylemi olduğu sonucuna varılabilir.

“BÜYÜK ÜLKELERİN SAVAŞ KONSEPTİNDE ARTIK BİYOLOJİK SİLAHLAR VAR" 

ABD, 2012 yılında eski adı Sağlık İstihbaratı olan dersi, Genetik İstihbarat dersi olarak değiştirmiştir. Ayrıca bu ders Savunma Bakanlığı İstihbarat Okulunda okutulmaktadır. Türkiye’de 2019’dan itibaren Genel Kurmay İstihbarat Okulunda Genetik İstihbarat dersi olarak okutulmaktadır. Biyolojik silahların, ateşli silahlardan daha etkili bir yıkım aracı olduğu görülmektedir. Ateşli silahlar binlerce kişiyi öldürebilirken, biyolojik silahlar yüzbinlerce kişinin ölümüne sebep olabilecek potansiyele sahiptir. Elde edilmesi nispeten kolaydır, ancak depolama ve dağıtma sinir gazlarından daha da zordur. Biyolojik saldırı, artık büyük ülkelerin savaş konsepti içinde yer almaktadır.

CİHAT YAYCI'DAN ÇAĞRI: KBRN VE GENETİK KURUMUNU KURMALIYIZ

Görünen o ki biz ve dünya bu tür pandemilerle daha çok karşılaşacağız. Şimdiden çok tedbirli olmalıyız. Ülkemizde de yeni bir sağlık seferberliği mevzuatı yazılması gerekmektedir. Hazırlanacak sağlık seferberliği askeri seferberlikle uyumlu olmalıdır.

Atatürk bilindiği üzere çiçek salgını konusunda o dönem hıfzıssıhha’yı bir aşı üssüne dönüştürmüştü.

Bu aşının da maymun çiçeği virüsüne karşı etkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca bu stratejiye paralel olarak, Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) taburlarını güçlendirmek lazımdır.

 Böylece biyolojik saldırılardan mütevellit pandemi süreçlerinde filyasyon çok daha profesyonel ve hızlı bir biçimde yapılabilir. Daha öncede defalarca söylediğimiz üzere, Atom Enerjisi Kurumu, Nükleer Enerji Kurumu gibi bir de yakın zamanda KBRN ve Genetik kurumunun kurulması gereklidir."

Galatasaray'dan Berke Özer için transfer harekatı Fatih'te İETT otobüsleri çarpıştı Beşiktaş'ta logo yenilendi, taraftarlar kıyameti kopardı
Sonraki Haber