MEB Bakanı Tekin: Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok ciddiyiz

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yaklaşan yeni eğitim - öğretim yılına ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Tekin, 2023-2024 eğitim öğretim yılına ilişkin yol haritasını anlattı. Afet bölgesi başta olmak üzere okullarda hazırlıkların tamamlandığını söyleyen Bakan Tekin, yeni dönemde liselerde devamsızlığın affedilmeyeceğini, açık liselere geçisin zorlaştırılacağını, sınıf tekrarının daha sıkı tutulacağını vurguladı. Bakan Tekin'in gündeminde özel okul ücretleri ve öğretmen ataması da vardı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gazeticilerle bir araya geldi. Yaklaşan yeni eğitim - öğretim yılına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, 2023-2024 eğitim öğretim yılına ilişkin yol haritasını anlattı. Afet bölgesi başta olmak üzere okullarda hazırlıkların tamamlandığını söyleyen Bakan Tekin, yeni dönemde liselerde devamsızlığın affedilmeyeceğini, açık liselere geçisin zorlaştırılacağını, sınıf tekrarının daha sıkı tutulacağını vurguladı.

Bakan Tekin'in öne çıkan açıklamaları şu şekilde:

DEVAMSIZLIĞA AF YOK

Özellikle okul terkleriyle ilgili yaşanan sorunlar var, onlarla ilgili değişiklikler eğitim öğretim yılı başlamadan önce ilgili mevzuat değişiklikleriyle kamuoyuyla paylaşılmış olacak. Aynı şekilde özellikle ortaöğretim kurumlarındaki öğretmen arkadaşlarımızın çok dile getirdikleri hususlar oldu. Bunlardan bir tanesi, özellikle liselerde sınıf tekrarının olmamasının kaynaklanan sorunlardan söz edildi. Bu zaten bizim de gündemimizdeydi, dolayısıyla bununla ilgili bir tedbir alacağız, yeni dönemde sınıf tekrarının mümkün olduğu bir süreç söz konusu olacak.

AÇIK LİSELERDE GEÇİŞ ZORLAŞIYOR 

Özellikle 11. sınıftan 12. sınıfa geçen ortaöğretim öğrencilerinin arasında yaygınlaşmaya başlayan, özellikle pandemi ile başlayıp depremle devam eden süreçte açık liseye kaymalar söz konusuydu. Açık liseye kaymalarla ilgili de bir dizi tedbiri önümüzdeki günlerde mevzuat değişiklikleriyle almış olacağız. Bu bizim için çok önemli; hem örgün eğitim çağındaki bir gencimizi yaygın eğitim kurumlarına gitmesini doğru bulmuyoruz, hem de açık okullara devam eden bu çocuklarımız özellikle çok sayıda arkadaşımızın eleştirdiği bu merdiven altı, izinsiz kurslar üzerinden bir hazırlık sürecine devam ediyor. Bu merdiven altı yapılarla mücadele etmek açısından da 11. sınıftan 12’ye geçen öğrenciler içerisinden açık liseye erişim, açık liseye nakil süreçlerini zorlaştırarak eğitim verdiğini iddia eden yapılarla da mücadele etmiş olacağız. Dolayısıyla açık liseye geçişleri zorlaştıracağız. Şunu açıkça söyleyeyim: Pandeminin yarattığı kısıtlılıklar çerçevesinde özellikle açık lise sınavlarının elektronik ortamda yapma süreci vardı. Şimdi tekrar eski haline dönüştürüp açık liseye geçişleri bir prosese bağlamak istiyoruz. Zorunlu haller dışında örgün eğitim çağındaki çocuklarımızın açık liseye kayıt yapmalarını istemiyoruz.

Aynı şekilde devamsızlıkla ilgili ben buradan bir kez daha söyleyeyim, bu konuda önümüzdeki eğitim öğretim yılı sonunda çocuklarımız af ya da benzeri beklenti içerisinde olmasınlar. Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok ciddiyiz. Şimdiden arkadaşlarımızı uyarmış olalım, sonra bir problemle karşılaşmamak adına...

ÖĞRETMEN YETİŞTİME STRATEJİ BELGESİ 

 En çok üzerinde duracağım konu 2017 yılında üzerinde yüzlerce toplantı, çalıştay yaparak oluşturduğumuz bir metnimiz vardı; Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgesi. Bütün yasal prosedürleri tamamlamıştık. Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgemiz ve Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sürecini lisans düzeyindeki fakültelerden ele alıp öğretmen olarak istihdam edilme sürecinden öğretmen olarak istihdam edildikten sonraki hizmet içi eğitim sürecine kadar hem öğretmen niteliklerinin artırılması hem de eğitim öğretim sürecinin sağlıklı hale getirilmesi…Dolayısıyla öğretmen yetiştirme süreci benim bu dönemdeki çözmek istediğim en temel problemlerden bir tanesi. Yeni dönemde inşallah öğretmen yetiştirme sürecini ele alıp bunu tepeden tırnağa revize etmek istiyoruz. Bu sürecin içinde öğretmen arkadaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesinden, öğretmen arkadaşlarımızın en temel eleştirilerinden bir tanesi olan öğretmenin sosyal statüsü ve itibarıyla ilgili almak istediğimiz tedbirler var. İnşallah yani ana çalışma konularımızdan bir tanesi bu olacak.

ÖZEL OKUL FİYATLARI HAKKINDA

Özel okul dernekleriyle bu konuları defaten görüştük. Okul ücretleriyle ilgili olarak yönetmeliğimizde velileri de tatmin edecek, özel okulları da tatmin edecek bir orta yol… Daha önce TEFE-TÜFE oranında artışlar yapabiliyordu, sonra deprem süreci, pandemi süreci sebebiyle orada fiyat skalasının oluşturulmasında farklı parametreler devreye girdi. Özel okullar kendi maliyetlerini, giderlerini karşılayamadıkları için bunları farklı yollarla karşılama uğraşına girdi, yani okul servisleri ve yemek ücretleriyle... Dolayısıyla, biz şimdi ücretlerle ilgili TEFE-TÜFE ilkesini getirdikten sonra özel okullar, derneklerin bize taahhüdü, servis ve yemek ihtiyacıyla ilgili konularda da makul düzeyde yapacaklar, biz de kendilerini zaten denetleyeceğiz. Bu denetim alanının içerisinde kalan okullar bizim paydaşımız. Ama bu denetimin dışına çıkmak isteyen, bize taahhütlerini veya bizim mevzuatımızın dışında yollara tevessül etmek isteyen özel okullara karşı da biliyorsunuz hem özel öğretim kurumlarıyla ilgili yasal düzenlemelerimizde hem de yönetmelik düzeyindeki ikincil mevzuat düzeyimizde cezalandırma mekanizmalar var, idari cezalar uygulayabilecek durumdayız.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Millî Eğitim Bakanı olarak Bakanlık bünyesinde çalışan öğretmen arkadaşlarımızın sayısının artmasını çok arzu ederim ama şimdi burada mevzu politize edilecek bir boyutta değil. Şimdi bu siyaset malzemesi yapılıp bütün atanamayan öğretmenleri atayacağız diyen bir siyasetçi ya Türkiye’de rakamlar hakkında bilgi sahibi değil ya da popülizm uğruna insanların kaderleriyle ve gelecekleriyle oynuyor. Şimdi atanamayan bütün öğretmenleri atayacağız demek, o gençlerin gelecekleriyle oynamak gibi bir şey. O yüzden ben bu söylemlerden politikacılarımızın kaçınmasını arzu ediyorum. Biz Bakanlık olarak zaten Sayın Cumhurbaşkanımızla sürekli konuşuyoruz. Bakın şu an hâlihazırda Bakanlık sistemindeki öğretmen arkadaşlarımın yaklaşık yüzde 80’ine yakını Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olduğu dönemde atanmış. Yani bu kadar çok öğretmen ataması yapılmışken, niye tekrar atama yapılmasıyla ilgili olumsuz bir tavır içerisinde olalım? Öyle bir şey yok, yeni öğretmen ataması kuşkusuz olacak. Biz Bakanlık olarak hassas bir dil kullanmaya çalışıyoruz atanan ya da atanamayan bütün kardeşlerimize, bütün öğretmenlerimize, adaylarımıza, herkese kardeş muamelesi ile yaklaşmaya çaba sarf ediyoruz. Lütfen bunları bu arkadaşlarımız da bu anlamda kaderleriyle oynayacak cümlelerden kaçınsın arkadaşlarımız. Biz de mümkün olduğunca fazla sayıda arkadaşımızı istihdam etmek için çaba göstermeye devam edeceğiz.

 
Altın haftanın son işlem gününe yükselişle başladı! Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma! Fenerbahçeli Dusan Tadic 10 milyon euroluk teklifi reddetti
Sonraki Haber