Mehmet Soysal iş dünyası ve medya planlama şirketlerine sert çıktı!
Demirören Medya CEO'su Mehmet Soysal, sektörünün içinde bulunduğu mali sıkıntılar ve gazeteciliğin geleceği hakkında uzun süredir ezber bozan yazılar kaleme alıyor.
Mehmet Soysal bugün de Hürriyet'teki köşesinde "Yazsız yıllar" başlığını taşıyan bir yazı kaleme aldı ve İş dünyası ile medya planlama şirketlerini eleştirdi.
Medya sektörünün maliyetlerin artmasına karşın reklam fiyatlarına on yılır zam yapmadığını, yılbaşından itibaran hayata geçirilen fiyat düzenlemelerinin ise iş dünyasınadan tepki gördüğünü aktardı.
Bu yöndeki eleştirileri haksız bulduğunu belirterek, sektörlere birbirlerini anlamaya çağıran Soysal, "Basın özgürlüğünü dilinden düşürmeyip emekçilerin ürettiği gazete ve televizyonların reklamlarına sıra geldiğinde arkasını dönenlerin samimiyetsizliklerine de son vermeleri gerektiğini söylüyoruz..." ifadelerini kullandı.
İşte o köşe yazısı;
- Yazsız yıllar
MEDYANIN geleceğiyle ilgili birçok yazısıyla bilinen, ABD’de yaşayan Garbis Keşişoğlu ziyaretimize geldi...
Amerika’daki geleneksel medya ile dijital kalelerin arasındaki makas açığının giderek nasıl büyüdüğünden söz etti...
- Ve kâğıdın artık altın oluşundan...
*
Türkiye, tüm kâğıt ihtiyacını İskandinav ülkeleri, Kanada ve Rusya’dan karşılıyor.
Döviz kurları arttıkça gazete kâğıtları altın gibi oldu...
- Tirajınızı ne kadar arttırırsanız maliyetiniz o kadar artıyor.
Reklam fiyatlarına ise yaklaşık son on yıldan beri zam yapılmamış.
*
Geleneksel medyanın bu kâğıt sıkıntısını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a bizleri ziyaretinde anlattık...
Daha sonra Gazeteciler Cemiyeti konuyla ilgili hazırladığı kâğıt raporunu sunmuştu...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da kısaca durumu özetlemiştik...
Medyanın kâğıt ihtiyacında böylesine dışarıya bağımlı olmasının stratejik sıkıntılara neden olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli kâğıt projelerinin süratle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştı...
*
Geleneksel medyanın bir başka önemli
sorunu da reklamlar...
Bu yılın başında gazete ve TV reklamlarına zam yaptığımızda birçok reklamveren şirket karşı çıkmış olsa da sektörün geleceği adına kararlıyız...
- Hiçbir şirket ürettiği, sattığı, pazarladığı ürünü on yıldan beri aynı fiyata satmıyor.
İçinde bulunduğumuz sektör gerçeklerine rağmen tabloya umarsızca, duyarsızca bakmak bize göre insafsızca bir yaklaşım...
Kazan-kazan gerçeğini “Kazanalım, kaybedin” noktasına taşımak isteyenler bize göre yanılıyorlar...
*
Basın özgürlüğünü dilinden düşürmeyip emekçilerin ürettiği gazete ve televizyonların reklamlarına sıra geldiğinde arkasını dönenlerin samimiyetsizliklerine de son vermeleri gerektiğini söylüyoruz...
On yıldan beri medya sektörünün maliyetleri belki yüz kat artış göstermiştir...
- Dağıtım, kâğıt, personel ve içerik maliyetleri felaket şekilde artmıştır...
Tek geliri reklam olan sektör daralan piyasalar yüzünden ayakta zor duruyor.
*
İş sektörü ve medya planlama şirketleri ise medyanın başı üzerinde Demokles’in kılıcı gibi reklamları kullanma alışkanlığından hiç vazgeçmiyor...
- Diyoruz ki artık vazgeçmeli...
Çünkü geleneksel medyanın gücünün artmasıyla kendileri sisler bulvarından çıkmış olacak...
Garbis Keşişoğlu, Dünya gazetesinde ABD, Kanada ve Batı ülkelerindeki medyanın içinde bulunduğu durumu bizler gibi her defasında yazıyor.
Kim ne kadar anlıyor bilemiyoruz, ama birbirimizi karşılıklı anlamanın zamanı gelmiştir diyoruz.
*
Keşişoğlu, New York Times’ın tarihinde genel yayın yönetmenliği görevine gelen ilk kadın gazeteci olan Jill Abramson’un yazdığı ‘Gerçek Tacirleri’ adlı kitabı getirdi...
2011 yılında geldiği görevden 2014’te ayrılan Abramson, kitabı hakkındaki intihal tartışmalarına rağmen sektörün içinde bulunduğu sorunlarını anlatmaya çalışmıştı...
Kısacası, sektörlerin karşılıklı birbirlerini anlama zamanı gelmiştir...
Yoksa yazsız yıllar gibi yazısız yıllarla
karşı karşıyayız...