Muhteşem bir sesi vardı; söylediği her şarkıya bambaşka bir ruh katardı. Sağdan, soldan her kesimden dinleyicisi vardı...
Hani ‘düşmanları bile saygı duyardı’ derler ya; Cem Karaca işte tam da öyle bir adamdı…
Tamirci Çırağı’nı, Namus Belası, Islak Islak, Sen De Başını Alıp Gitme, Sevda Kuşun Kanadında, Unut Beni’yi bilmeyen, onun buğulu sesiyle bu şarkılarla bir kadeh rakı refakatinde demlenmeyen yoktur elbette ama bütün bunların sözünü de bizzat kendisinin yazdığını da unutmamak lazım nihayetinde…
Sesi, yorumculuğu, yazarlığı, sanatçılığı, kimileri ona ‘dönek’ dese de tepeden tırnağa Türkiye oluşuyla, memleket kokan duruşuyla çok özel bir insandı Cem Karaca. Bu toprakların en güzel şarkılarını söyleyen, yazandı…
Şimdilerde bu özelliklerden birini bile bulduğumuzda birinde, dört elle sarılıyoruz.
Belki de bu yüzden Cem’i, Barış Manço’yu, Neşet Baba’yı hep saygıyla anıyor, mumla arıyoruz…
Ruhları şad, mekanları cennet olsun…