Meral Akşener "Artagan" projesi ile neyi hedefliyor?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı "Artagan Projesi"ne sert tepkiler gelmeye başladı! Sözcü yazarı Soner Yalçın bu projenin "milliyetçilik" ile bağdaşmadığını belirterek Akşener'e yüklendi...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz ay, partisinin geliştirdiği ekonomide ve ticari ilişkilerde nakdi ortadan kaldıran ve dijital dönüşümü sağlayan, "Artagan Projesi"nin ayrıntılarını açıkladı. Projenin Türkiye'ye 300 milyar TL kaynak sağlayacağını savunan Akşener, "Adı gibi memleketimizi, bolluk ve berekete kavuşturma yolunda, çok önemli bir kilometre taşıdır" diye konuştu.
Ancak Akşener'in bu projesine Sözcü Gazetesi yazarı Sözcü Soner Yalçın'dan çok ağır eleştiriler geldi.
Milliyetçiliğin, ulusal pazarı korumak olduğunu ve Akşener'in "Artagan Projesi" ile bunun ortadan kaldırılacağını vurgulayan Yalçın, "Meral Hanım, cashless society/ artagan projesi açıklıyor! Yoksul halka değil, küresel neoliberalizme “teknolojisi aldatmacasıyla” can simidi atmaktır bu proje…" ifadelerini kullandı.
"Meral Hanım nereye koşuyor" başlıklı yazısında söz konusu projenin temelinde yatan sisteme ışık tutan Soner Yalçın şunları kaydetti;
"Hâlâ şaşırdığıma şaşırıyorum:
Tosuncuk/ Çiftlik Bank skandalının gündemde olduğu bugünlerde…
Thodex/ kripto para skandalının gündemde olduğu bugünlerde…
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener “Artagan” projesini açıkladı. Neydi bu?
Ticarette nakit ödemeyi azaltıp dijital dönüşümü sağlamaktı.
Akşener'e göre Artagan, “nakitsiz topluma dayalı yeni bir ekosistem, adil ve kayıpsız bir ekosistem” idi.
Sistem yeni değil; cashless society “nakitsiz toplum” olarak isimlendirildi.
Finansal işlemler parayla yapılmayacaktı artık…
Banknot yerini dijital transfere bırakacaktı artık…
Hoş geldin; “Satoshi Nakamoto” adını kullanan bilinmeyen bir kişi veya grup tarafından -kimine göre arkasında Rothschild'in bulunduğu- 2008'de icat edilen bitcoin/ kripto para!
Neoliberalizmin finans krizine çare olarak ortaya atılan “elektronik para” sistemini İYİ Parti'nin “yeni proje” diye bize sunmasını nasıl değerlendirmeliyiz?
Krizden çıkışın reçetesi “tıklama bankacılığı” öyle mi?
“Adil ve kayıpsız” sistem öyle mi? Yapmayınız."
MAHREMİYET KALMAYACAK
Bu ve benzeri sistemlerin, bireylerin mahremiyet haklarını ellerinden alacağına da dikkat çeken Sözcü yazarı, "Denmiyor ki; “Özel hayat mahreminiz kalmayacak, her adımınız takip edilecek!” Bütün verileriniz küresel şirketlerin veri madeninde yer alacak… Denmiyor ki; belirli para türleri, belirli şekillerde veya belirli zamanlarda harcanmadıkları takdirde “sona erecek”ve değersiz olacak şekilde ayarlanabilecek… Denmiyor ki; totaliter rejimler daha etkili kitlesel gözetim yapabilecek; belirli bireylerin herhangi bir şey satın almasını veya para kazanmasını hızla engelleyebileyecek…" dedi.
Soner Yalçın yazısına şöyle devam etti;
"Dünya Bankası verilerine göre:
-Türkiye'de ilköğretim veya daha az eğitime sahip kişilerin banka hesabına sahip olma oranı yüzde 58.
Yani, yüzde 42'sinin banka hesabı yok…
-Türkiye'de kırsalda yaşayan bireylerin banka hesabı eğitim durumuna benzer eğilimler gösteriyor; oran yüzde 65.
Yani, yüzde 35'inin banka hesabı yok…
-Türkiye'de genç nüfusun (15-24 yaş) banka hesabına sahip olma oranı yüzde 56.
Toparlarsam; Türkiye'de 15 yaş üstü nüfusun 20 milyonu aşkın kişinin herhangi bir bankada hesabı bulunmuyor…
Bu tablo gösteriyor ki; daha kapitalist bile olamamış Türkiye'de cashless society nasıl hayata geçirilecek?"