Meriç Erkan ve Ahu Tuğba'nın ardından Esra Erol da sessizliğini bozdu

Katıldığı izdivaç programlarıyla ve Ahu Tuğba ile yaşadığı aşkla bir dönem ekranların en çok konuşulan isimlerinden biri olan Meriç Erkan yaşam tarzını değiştirdiğini ve maneviyata yöneldiğini açıklamıştı. Magazin gündemine bomba gibi düşen değişimin ardından Meriç Erkan ve Ahu Tuğba'dan flaş bir açıklama geldi. Son açıklamayı ise gözlerin çevrildiği ünlü sunucu Esra Erol yaptı. İşte Esra Erol'un merak edilen açıklamaları...

Bir dönem, katıldığı İzdivaç programlarıyla ve ilginç danslarıyla ekranlara damga vuran, Yeşilçam'ın ünlü oyuncusu Ahu Tuğba ile yaşadığı aşkla da adından söz ettiren Meriç Erkan, geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak'a verdiği röportajda maneviyata yöneldiğini ve ismini 'Mahmut' olarak değiştirdiğini açıklamıştı. İmaj değiştiren Erkan'ın uzun sakallı hali dikkat çekmişti. “Esra Erol’da” programına katılan ve programdan olaylı bir şekilde ayrılan Meriç Erkan programla ilgili "Hepsi kurguydu" ifadelerini kullanmış ve Ahu Tuğba ile ilgili sorulara yanıt vermişti.


AHU TUĞBA, MERİÇ ERKAN İLE AŞK YAŞADIKLARINI YALANLADI

Ahu Tuğba, Meriç Erkan'ın röportajından sonra tekrar gündeme gelince, eski sevgilisi olarak da tanınan Meriç Erkan hakkında "Meriç Erkan ile asla aşk yaşamadım. Benim bu adamla hiçbir şeyim olmadı, olamaz da, Savaş Kalafat çok iyi bilir olmadığını. Kalafat ve eşi, kameramanlar da gün boyu yanımdalardı. Bütün ekip bir şey olmadığını bilir. Meriç Erkan Allah yolunda ise ya da Allah yoluna girdiyse benimle hiç bir zaman beraber olmadığını söyler. Sevgilim olmadı, TV formatıydı" açıklamasında bulunmuştu.


Aşk yaşadıkları iddialarını yalanlayan Ahu Tuğba ve Meriç Erkan ikilisinden sonra gözler ünlü sunucu Esra Erol'a çevrilmişti. Esra Erol, konu ile ilgili sessizliğini bozdu. Ünlü oyuncu, Ahu Tuğba ve Meriç Erkan'ın yıllar önce katıldıkları programın kurmaca olduğunu iddia etmesinin ardından programıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.



Sabah Gazetesi'nden Merve Yurtyapan'a açıklamalarda bulunan Esra Erol programıyla ilgili şunları söyledi...

Gençlere örnek olmaya ve ebeveynlere yol göstermeye çalışıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerdeki bir programınızda bir genç kıza yardımcı olmak için seferber oldunuz. Programda da muazzam bir konuşma yaptınız. Ancak bir kesim bunu farklı yerlere çekmeye çalıştı. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Esra Erol: Programda yer alan çocukları kendi çocuklarım gibi görüyorum. Oradaki programcı Esra'nın değil, anne Esra'nın tavrıydı. Evli bir adamın ikinci eşi olmak için evinden kaçan 18 yaşındaki bir kız çocuğuna ve onun ötesinde herkese 'Kız çocuklarınızı birini bulup evlenmek için değil eğitim görüp kendi ayakları üzerinde durmaları için yetiştirin' dedim, demeye de devam ediyorum. Ama maalesef sosyal medya körün fili tuttuğu yerden tarif etmesine benzeyen bir yer. Konunun başını sonunu bilmeden, çoğu zaman konuyu bile izlemeden yorum yapan bir güruh var orada. Bence sosyal medyanın insanlığa yaptığı en büyük kötülük, konuyu bağlamından koparması. Kızımız kendi rızasıyla yayına geldi, yayın öncesi "Yüzümü göstermeyin" gibi bir talepte bulunmadı. Kameralar önünde ve ailesini görmek istememesinden kaynaklı tavırla yüzümü göstermeyin dediği anda önlemimizi aldık. Siz kendinizi o kızın anne ve babasının yerine koyun. Beni daha iyi anlayacaksınız.

Eleştiri kavramı sizin için ne demektir?

Esra Erol: Eleştiriye açığım. Oradaki tüm mesele eleştiriyi yapanın ne kadar değerli olduğuyla ilgili. Eleştirdiği konuda kendisi eylem olarak, fikir olarak ne yapmış ona bakarım. Bir de eleştiri bağlamında sosyal medyayı doğru yere koymak lazım. Orası doğruları ve yanlışları belirleyen bir ortam değil ki, öyle olduğunu düşünürseniz bu toplum için büyük tehlike olur. Sosyal medya bir tür boş zaman uğraşı.

Size yapılan eleştirilere üzülür müsünüz?

Esra Erol: Beni sadece benim değer verdiklerim üzebilir. Can sıkan şey kişiler değil, kişilerdeki çelişkiler. Mesela, evli adamın ikinci eşi olmayı seçen, kandırılan 18 yaşındaki kıza tavır koyduğum programda, aile içi istismar konusu vardı. Engelli bir kız çocuğu dayısı tarafından kaçırılıyor ve istismar ediliyor. Bu konuyu gündeme taşıdım, kurumlara bizzat şikâyette bulunduk. Sosyal medyada kahramanlık rolü oynayanlardan birisi bile bu konuyu gündeme taşımadı. Çünkü o engelli kız kameralar önünde çığlık atmadı. İşte ben bu tavrı ikiyüzlüce buluyorum. Bu örnek bile sosyal medyada ahkam kesen bir kesimin toplumsal sorunlarla ilgili gerçek bir bilince sahip olmadıklarını gösteriyor.

Televizyondaki programların sosyal medyaya yansımaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Esra Erol: Sosyal medyayı programımda mayınlı araziye benzetiyorum. Orada çok dolaşırsanız, bir şekilde patlıyor. Moda tabirle metaverse gibi düşünün. İçindeyken varsın, dışındayken yoksun. Telefon ya da bilgisayar klavyesi gördüğünde cüceler dev, dilenciler kral oluyor.

"Batı medeniyetinin 500 yıllık egemenlik dönemi sona erdi" Finansal hizmetler güven endeksi kasım ayında 6 puan yükseldi Fenerbahçe'yi bekleyen zorlu fikstür! 28 günde 7 kritik maç
Sonraki Haber