Merkel istedi AB liderleri Türkiye için rezil bir karara imza attı!

Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, Brüksel'de devam eden zirvede Türkiye'ye yapılacak mali yardımların azaltılması konusunda anlaştı.

Deutsche Welle'nin haberine göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in talebiyle zirvenin ilk gününde Türkiye'ye yapılan mali yardımlarda nasıl kesintiye gidilebileceği konusu ele alındı. Merkel bu adımla AB'nin, Türkiye'deki insan hakları durumuna tepki gösterdiğini belirtti.

Merkel birinci gün yapılan görüşmelerin ardından, AB hükümet ve devlet başkanlarının, Türk hükümetine taahhüt edilen katılım öncesi mali yardımlarda kesintiye gidilmesi üzerine uzlaşıldığını açıkladı. Almanya Başbakanı açıklamasında, Türkiye'deki insan haklarının durumunun "hiçbir şekilde tatmin etmeyici" olduğunu vurgulayarak, ülkenin "adım adım hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığını” ifade etti.

"YARDIMLAR SADECE TÜRK HÜKÜMETİNE GİTMİYOR"

Almanya Başbakanı açıklamasında, AB'ye katılım öncesi mali yardımda, "makul” şekilde kesintiye gidilmesi konusunda uzlaşıldığını ve bu talebin AB Komisyonu'na sunulduğunu belirtti. Merkel, komisyonun bu konudaki tavsiyelerini beklediklerini ifade etti.

Almanya Başbakanı söz konusu mali yardımların sadece Türk hükümetine gitmediğini, Türkiye'de farklı gelişmeler olmasını uman kesime de gittiğine dikkat çekerek, kesintinin bu faktör göz önünde bulundurularak yapılacağını ifade etti.

Bir federal hükümet yetkilisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, benzer noktaya dikkat çekerek, Türkiye'de sivil toplumu güçlendirecek projelerde kesintiye gidilmesinin mantıklı olmayacağını belirtmişti.

"MÜLTECİLER İÇİN ÖDENECEK PARA KESİLMEYECEK"

Merkel, Ankara'ya mülteci mutabakatı kapsamında taahhüt edilen mali yardımın ise ödenmeye devam edeceğini belirtti. Zirvenin ilk gününde Türkiye'ye yönelik mali yardımları tartışmaya açan Merkel, AB liderlerine Alman vatandaşlarının kendilerince haksız yere tutuklu olması nedeniyle yaşadıkları sıkıntıyı da aktardığını belirtti.

Merkel tüm bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda Gümrük Birliği anlaşmasının genişletilmesinin de söz konusu olamayacağını ifade etti. Ancak AB üyelerinin Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yönelik fazlasıyla çaba harcadıkları konusunda hemfikir olmaları nedeniyle, Türk hükümetine bu kapsamdaki 3 milyon Euro'luk dilimin de ödeneceğini belirtti.
Almanya Başbakanı Merkel aynı zamanda, Türk hükümetiyle diyaloğun sürmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Merkel, "Sadece Türkiye hakkında değil, Türkiye ile de konuşmalıyız” dedi.

AVUSTURYA BAŞBAKANI: BAŞARAMADIK

Avusturya Başbakanı Christian Kern de ilk gün sonunda yaptığı açıklamada, AB'ye katılım öncesi mali yardımlarla Türkiye'yi Avrupa standartlarındaki hukuk devletine yaklaştırmak istediklerini ancak bunu "net bir şekilde başaramadıklarını” ifade etti.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye 2014-2020 yılları arasında AB'ye katılım öncesi mali yardım kapsamında yaklaşık 4 milyar 450 milyon Euro'luk taahhüdü bulunuyor.

AB TARAFINDAN TÜRKİYE’YE YAPILAN MALİ YARDIMLAR;

1964-1995 tarihleri arasında kredi olarak Türkiye’ye toplam 1 milyar Euro verildi.

1996-1999 tarihleri arasında kredi niteliğinde toplam 755,3 milyon Euro mali destek verildi.

Ayrıca, Avrupa-Akdeniz ortaklığı kapsamında MEDA (Mediterranean Economic Development Area) programı ile Türkiye’ye hibe nitelikli 376 milyon Euro destek sağlandı. Bu hibe ile 55 proje programı açılmıştır.

1997-1999 yılları arasında da Avrupa Yatırım Bankası tarafından 205 milyon Euro kredi verdi.

Türkiye’nin AB Aday ülke statüsüne geçmesiyle birlikte kredi nitelikli mali yardımdan çok hibe nitelikli yardımlar almaya başlamıştır. Türkiye’nin adaylık statüsünde gerekli düzenlemeleri yapabilmesi için Avrupa Birliği tarafından yıllık 177 milyon Euro proje desteği alması öngörüldü.

2002-2006 yılları arasında 164 projenin gerçekleştirilmesi için toplam 1,3 milyar Euro hibe yardımı yapıldı. Söz konusu projeler; kurumsal yapılanmayı, ekonomik-sosyal uyumu sağlamak amacıyla desteklendi.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye 2014-2020 yılları arasında AB'ye katılım öncesi mali yardım kapsamında yaklaşık 4 milyar 450 milyon Euro'luk taahhüdü bulunuyor.