Merkez Bankası 10 aylık faiz indirim rallisine giriyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede kamu maliyesi harcamaları açısından yalnız bırakıldı. Buna rağmen uzun süreli parasal sıkılaşma çalışmaları sonuç verdi ve Merkez, şahin duruştan güvercin bakışa geçti. İşte detaylar...
TCMB’nin uzun bir süredir uyguladığı sıkı para politikasına rağmen, manşet enflasyonun düşmekte büyük bir katılık göstermişti. TCMB bizzat geçen haftalarda Güncesinde kaleme aldığı raporda bunu dile getirirken, kendi kontrolünde olan kalemlerde ise başarı sağladığını söyledi. Bu bağlamda, piyasa uzmanları, faizin görevini fazlası ile yerine getirdiği ve reel sektörden gelen çığlığa da artık duyarsız kalmaması gerektiği yönünde yorumlar yapmıştı.
Kıbrıs İktisat Bankası analizinde, “Dün sonuçlanan olağan TCMB PPK toplantısında politika faizi üst üstte sekizinci ayda da %50 seviyesinde sabit tutulurken, karar ile birlikte yayımlanan politika metninde ise ileriye dönük rehberlik anlamında önemli mesajlar verildi. Politika metninde TCMB'nin 'güvercin' bir üslup kullandığını gördük. Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlemlendiği söyleyen TCMB, son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiği söylerken, maliye politikasında (!) da eşgüdümün arttığını belirtti. Bu güvercin iletişimden, Aralık ayında da faiz indiriminin azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu anladık. Aralık ayında faiz indirim ihtimalinin kuvvetlenmesi ardından JP Morgan yayınladığı piyasa notunda Aralık ayından başlamak suretiyle her ay 200 baz puan faiz indirimi beklemek koşulu ile on ay üst üste faiz indirimi beklediğini belirtti” denildi.
Aralık ayında faiz indirimin ufukta görünmesine paralel hisse senetleri coşkulu bir günü geride bıraktı: BIST100 endeksi günü %3,7 yükselişle tamamlarken, faiz indirim beklentisini satın alan bankacılık endeksinde yükseliş neredeyse %7'yi buldu. Faiz indirim beklentisi tahvil faizlerine de olumlu anlamda yaradı: İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi bir puandan fazla düşüşle %41,35 seviyesine geriledi. CDS risk primi ise 256 baz puanda ve neredeyse pandemi döneminden bu yana en düşük seviyede işlem görmeye devam ederken, USDTRY kuru 34,50 seviyesinin altında denge buldu.
ALTIN, GÜMÜŞ VE TL ÖNERİLERİ
Olumlu fiyatlama isteğinin devam edebilmesi için, Aralık başında açıklanacak Kasım ayı enflasyonunun %1,5 seviyesinde gelmesi önemli bir gösterge olacak. Banka, bu gelişmeler üzerine, yerel seçimler ardından Mayıs başında açılan TL uzun pozisyonlarını 2025 yılında da koruma niyetinde olduğunu belirterek hisse senetlerinde de dibin göründüğünü söylemişti.
Açıklamada, “Hâlen daha aynı noktadayız. Hisse senetlerine de pozisyon artırarak, küresel jeopolitik risklere paralel üç bin dolar hedefi ile Mart başında 2,180 dolar seviyelerinden açtığımız altın uzun pozisyonlarımızı devam ettirmeye, ucuz kalan ve potansiyel barındıran gümüş pozisyonumuzu ise korumaya gayret edeceğiz” denildi.
15 Kasım ile sona eren haftada TCMB'nin brüt döviz ve altın rezervleri toplam 0,6 milyar dolar düşüşle 156,7 milyar dolar seviyesine gerilerken, altın fiyatlarının geçen hafta sert gerilemesine paralel, altın rezervlerinde 2,6 milyar dolar düşüş yaşanmış. Öte yandan, hafta başı, gerek yıl sonu etkisi gerekse de artan jeopolitik riskler kapsamında Londra kaynaklı döviz talebinin de yardımı ile TCMB'nin kamu dövizleri ve swap hâriç net pozisyonunda toplam 5,6 milyar dolar bozulma yaşanırken, manşet rakamın da artı 29,6 milyar dolar seviyesine gerilediğini gördük.
BDDK verisine göre ise, yabancı para mevduatlar 340 milyon dolar azalarak 191,6 milyar dolar seviyesine geriledi. Böylelikle yabancı para mevduatların toplam mevduat havuzunda payı neredeyse %1 azalışla %36 seviyesinin altına gerilerken, aynı haftada KKM'nin dolar cinsi anapara 1,2 milyar dolar; TL bakiye ise 39,3 milyar TL azaldı. KKM’nin toplamda payı ise %6,7’ye gerilerken, TL'nin payı ise %57,4'e yükseldi. TCMB verilerine göre 15 Kasım haftasında yurt dışı yerleşikler 1,6 milyar dolar devlet tahvili satın alırken, hisse senetlerine ise haftalar sonra sınırlı da olsa 138 milyon dolar alım gerçekleştirdi.