Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu: Enflasyonun son çeyrekte düşeceğini düşünüyoruz
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu enflasyonla ilgili açıklama yaptı. Kavcıoğlu Türkiye'nin borçulukta gelişmiş tüm ülkelerden olumlu yönde ayrıştığını belirterek, "Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz." dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında açıklamalar yaptı. Kavcıoğlu "Gelişmekte olan ekonomilerle karşılaştırdığımızda Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi konularında iyileşme alanı olduğunu görüyoruz. Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz" dedi.
Kavcıoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Küresel ekonomide toparlanma süreci destekleniyor. Hizmetler sektörü, imalat sanayine kıyasla salgına bağlı kısıtlamalardan daha fazla etkilenmiştir. Son dönemdeki PMI verilerinin toparlanmaya eşlik ettiğini görüyoruz. Hizmet, PMI endekslerindeki güçlü artışlar küresel ekonomide genele yayılan toparlanma eğilimi gösterdiğini izliyoruz. Bu durum ihracatımızın artışına katkı veren olumlu bir gelişmedir. Bazı ülkelerde mali alanın durumuna göre doğrudan kamu harcamalarının daha yüksek kullanıldığı, bazı ülkelerde sermaye ve likidite imkanlarının kullanıldığını görüyoruz. ABD'de milli gelirin yüzde 25'i oranında kamu harcaması ile ekonominin desteklendiğini görüyoruz. Gelişmekte olan ekonomilerde ise gelişmiş ülkelere kıyasla daha sınırlı tedbirlerle desteklendiğini görüyoruz. Türkiye destekleyici para, maliye ve finansal politikaların yanı sıra aşılama programlarında ilerleme kaydeden ve salgını kontrolde başarılı olan ülkeler arasında yer almaktadır, bu durum, yatırım, üretim ve istihdama olumlu yansımıştır. Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler, risk primi alanında iyileşme olduğunu görüyoruz. Risk priminde iyileşme süreci devam etmektedir. Mayıs 2021 itibariyle kısa vadeli dış borç 25.7 milyar dolar azalarak 119.2 milyar dolara düşmüştür. Bu durum dış borç göstergelerine de olumlu yansıyacaktır."
TÜRKİYE'DE VAKA SAYISI DÜŞÜK SEYREDİYOR
"Küresel olarak 289 trilyon dolara ulaşan borç dünya gelirinin yüzde 360'ını aşmıştır. Önümüzdeki dönemde gerek kamu gerekse özel sektör borçluluğuna yönelik gelişmeler tüm dünyada daha çok gündeme gelecektir. Türkiye borçluluk anlamında gelişmiş ülkelerden tüm kategorilerden belirgin şekilde olumlu olarak ayrışmaktadır. Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir, reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir. Özetle ülkelerin mevcut yapıları ve kırılganlıkları ile ekonomik performansta önemli belirleyici olduğunu görüyoruz. Vaka sayılarının yeniden artmasına sebep olan virüs varyantları salgında belirsizliğe yol açıyor. Türkiye, Almanya ile beraber İngiltere ve AB ülkelerinden daha iyi performans göstermektedir, vaka sayıları nispeten düşük ülkeler arasında yer alıyor."
BÜYÜMEDE OECD İÇİNDE 2'NCİ OLDUK
"Salgının küresel ekonomiye etkilerine yakından izliyoruz. Türkiye aşılama bakımından çok iyi performans sergiliyor. Aşılamanın yaygınlaşması, iktisadi ve mali dengeyi olumlu yönde etkilemektedir. Dönemlik büyümeye hem iç hem de dış talep katkı vermiştir. Büyüme performansımızın birçok ülkeyi geride bıraktığını, OECD'de ikinci ülke olduğumuzu söyleyelim. Yıllık büyümede makine-teçhizatın sürükleyici olduğu görülmektedir. Net ihracatta büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor. Öncü göstergeler 3.çeyrekte iktisadi faaliyetin dış talebin etkisiyle güçlü seyrettiğini gösteriyor. Hizmetler ve turizm sektöründe toparlanma dengelenmeyi sağlıyor. Hizmetler ve perakende sektörlerinde kayda değer bir iyileşme görülüyor."
CARİ İŞLEMLER HESABININ FAZLA VERMESİNİ BEKLİYORUZ
"Firmalarımızın yatırım ve istihdam eğrileri oldukça yüksek seviyelere gelmiş durumda. Yatırım eğiliminin güçlü seyrettiğini memnuniyetle izliyoruz. Krediye erişimde belirgin bir sorun görülmemekle birlikte, kredi faiz oranlarında yükseklik krediye ulaşımı sınırlamaktadır. Yüksek frekanslı veriler açılmanın etkisiyle işgücü piyasasında toparlanmaya işaret etmektedir. Sanayi ve inşaat sektöründeki istihdam artışıyla tarım dışı istihdam salgın öncesi düzeyleri aşmıştır. Önümüzdeki dönemde hizmet sektöründe de salgın öncesi istihdamın aşılacağını öngörüyoruz. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre özellikle Avrupa'ya yapılan ihracatın oldukça güçlü seyrettiğini görüyoruz. Turizm faaliyetlerinde toparlanmaya ilişkin olumlu sinyaller alıyoruz. Dış talep güçlü seyretmeye devam ediyor. Yılın ilk yarısında dış ticaretteki reel dengelenme oldukça belirgin. Yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz."
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ EĞİLİMİ BEKLİYORUZ
"Yıllık enflasyon 0.30 puan artarak yüzde 19.25 olarak gerçekleşti. Ağustos ayında yıllık enflasyon gıda grubunda belirgin artarken hizmet grubunda sınırlı miktarda yükseldi. Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar, stok artışına bağlı olarak küresel artış gözlemliyoruz. Son çeyrekte gıda dışı enflasyonun manşet enflasyonun altında kalmasını bekliyoruz. ÜFE ve TÜFE arasındaki fark son dönemde bir çok ülkede uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde seyretmektedir.
Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji fiyatlarında artış görüldü. Bu unsurlar önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir. Salgının getirdiği olağanüstü koşullar çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmaktadır. Salgının getirdiği fiyat hareketlerinin geçiciliğine dair analizlerimizin bulunduğunu paylaşmak istiyorum.
Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamaların oldukça üzerine çıktı. Salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar olsa da bu unsurlar tek başlarına fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor.
Rezervlerdeki iyileşmeler öngörülerimizle uyumlu seyretmektedir. Rezervlerimiz 115-120 milyar dolar seviyesine gelmiştir. Yatırım, üretim, istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir halinin devamı için uygun zemin oluşturulacaktır."