Merkez 'Mevcut oran yeterli seviyede ama gerekirse artırırım’ dedi
Merkez Bankası başkanlığına getirilen Fatih Karahan, dümene geçtikten sonraki ilk kritik kararını verdi. Faiz oranı yüzde 45’te sabit tutuldu. Bu karar, Merkez Bankası’nın faizlerin uzun süredir devam eden enflasyon krizini bastırmak için yeterince yüksek olduğu düşüncesinde olduğunu gösteriyor. İşte detaylar...
Aslında yeni Başkan, selefi Hafize Gaye Erkan gibi, ortodoks politikayı ön plana alan yaklaşımıyla biliniyor. Ancak daha şahin duruşuyla tanınıyor. Bunu da zaten Para Politikası Kurulu’nun bugünkü açıklamasında görüyoruz.
Açıklamada şu bölüm en önemlisi olarak dikkat çekiyor:
“Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” Aslında bu bölüm, Merkez Bankası’nın gelecekte ne yapacağına odaklanan piyasalar için ana dayanak noktası…
Piyasalar, bundan ‘gerektiğinde faiz artışından çekinmeyiz’ anlamını çıkaracaktır. Ama mevcut durumun iyiye gittiğini gösteren verileri alacakları kararlarda ilk sıraya koyacaklar.
ENFLASYON BEKLENTİSİNDE SÜRPRİZ YOK
PPK açıklamasında, şu ana kadarki gelişmelerin beklendiği gibi gerçekleştiğinin altı çizildi. Açıklamada, “Ocak ayında aylık enflasyonun ana eğilimi yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükselmiş ve manşet enflasyon sınırlı bir artış kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret etmektedir. Söz konusu dengelenme süreci, tüketim malı ve altın ithalatında güçlü, diğer tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyretmektedir. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecektir.” denildi.
TL’YE TALEP DEVAM EDİYOR
Para Politikası Kurulu, verilerin TL’yi destekler nitelikte olduğunu da vurgulayarak, “Dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir.
Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” açıklaması yaptı.
Başkan Karahan, her şeyin öngörüldüğü gibi gitmesi durumunda politikaların aynen devam edeceğini belirtti. Ama kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda da neler yapılacağını anlattı: “öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir. Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir” dedi.