Mesut Özil kimdir? Alman milli takımını bıraktı mı?
Almanya milli takım forması giyen ünlü futbolcu Mesut Özil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çektirdiği fotoğrafa gelen tepkiler üzerine isyan etti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Özil, Alman medyasını siyasi propaganda için kendisini kullanmakla suçladı. Mesut Özil kimdir? Alman milli takımını bıraktı mı? Ayrıntılar bu haberde...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Londra'da çektirdiği fotoğrafa gelen tepkilere sinirlenen Türkiye kökenli futbolcu Mesut Özil, sosyal medya hesabından açıklama yayınladı. Alman medyasının kendisini siyasi propaganda için kullandığını belirten Mesut Özil kimdir? Alman milli takımını bıraktı mı? Detayları haberimizden öğrenebilirsiniz.
ALMAN MİLLİ TAKIMINI BIRAKTI MI?
Mesut Özil, geçtiğimiz aylarda Londra'da Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile çekilen fotoğraf hakkında sosyal medya hesabından bir açıklama yayınladı ve "Yine olsa yaparım" dedi. Ayrıca Mesut Özil saatler sonra ikinci bir açıklama yayınladı ve sert ifadelerine devam etti. Mesut Özil, Alman medyasının kendisini siyasi propaganda için kullandığına dikkat çekti.
Almanya Milli Takım formasını giyen Türkiye kökenli futbolcu Mesut Özil, tepki görmesine neden olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'la çektirdiği fotoğrafa ilişkin konuştu. Sosyal medya hesabından açıklama yayınlayan Özil, "Ne olursa olsun yine de aynı fotoğrafı çektirirdim. Buluşmayı reddetmek, atalarıma saygısızlık olurdu." ifadelerini kullandı.
"BENİ YALANCILIKLA SUÇLADILAR"
Tecrübeli futbolcu şunları söyledi: "Almanya'da büyüdüm ama kökenlerim Türk. İki kalbim var; Biri Türk, biri Alman. Annem, çocukluğumdan beri herkese saygılı olmam gerektiğini ve nereden geldiğimi unutmamamı söylerdi. Recep Tayyip Erdoğan'la Londra'da buluştum. O buluşmada çekilen fotoğraf, Alman basınında büyük yankı uyandırdı. Bazı insanlar beni yalancılıkla, düzenbazlıkla suçladı ama o fotoğrafın politik bir amacı yoktu.
"NE OLURSA OLSUN YİNE AYNI FOTOĞRAFI ÇEKTİRİRDİM"
Alman medyası ise durumu farklı yansıttı. Sayın Erdoğan'la buluşmayı reddetmek, atalarıma saygısızlık olurdu. Benim için kimin devlet başkanı olduğunun önemi yok. Eminim ki Kraliçe ve İngiltere Başbakanı May de Sayın Erdoğan'ı ağırladıklarında aynı saygıyı göstermiştir. Son seçimde ya da ondan önceki seçimde, ne olursa olsun yine de aynı fotoğrafı çektirirdim."
"KENDİ SİYASİ PROPAGANDALARI İÇİN BENİ KULLANIYORLAR"
"Kariyerim boyunca bir çok büyük kulüp ve ligde oynadım. Bu süre zarfında medya ile baş etmeyi de öğrendim. Ben mükemmel bir futbolcu değilim, bu da benim sürekli kendimi geliştirmek için çalışmamın en büyük nedeni. Kötü oynadığım bir oyun sonrası eleştirileri kabul edebilirim ancak kabul edemeyeceğim bir şey varsa o da Alman medyasının benim çektirdiğim bir fotoğraf ve Türk kökenli olamam nedeniyle bana saldırmasıdır"
"Bazı Alman gazeteleri benim Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çektirdiğim fotoğrafı kendi siyasi propagandalarını yapmak için kullanıyor. Benim performansımı eleştirmiyorlar, Alman milli takımının performansını eleştirmiyorlar tek yaptıkları şey ben ismim ve fotoğrafı kullanarak saldırıda bulunmak. Alman halkını bana karşı ayaklandırmak için geçilmemesi gereken bir sınırı geçtiler"
SPONSORLARIM BANA YÜZ ÇEVİRDİ
"Partnerlerimin(Sponsorlar) bana destek amacıyla yanımda olduğunu sanırdım ama yanılmışım. Fakir ailelere ve çocuklara düznelemek istediğim bir okul ziyareti için başvurduğum partnerlerim beni böyle bir etkinlikte istemediklerini söyledi. Neden olarakta medyayı ve benim Recep Tayyip Erdoğan ile olan fotoğrafımı gösterdiler. Ve destekçilerim benle yola devam etmeme kararı aldı. Bu beni çok kırdı.
FOTOĞRAFA "KRİZ" DEDİLER
"Eksta olarak başka bir sponsorum benimle birlikte Dünya kupası temalı bir videoda çalışmak istiyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan fotoğrafım ardından bundan vazgeçtiler. Onlara göre bu bir "Kriz yönetimiydi". İşin komik olan kısmı bu şirkenin bir sürü ürünü Alman hükümeti tarafından halk sağlığına zararlı bulundu ve piyasadan çekildi. Ve bu kişiler benim fotoğraf çektirmeme kriz diyorlar."
MESUT ÖZİL KİMDİR?
15 Ekim 1988, Gelsenkirchen doğumlu Mesut Özil Türk asıllı Alman millî futbolcudur. Premier League takımlarından Arsenal'de forma giymektedir. Oyun Kurucu mevkinde görev yapan oyuncu, 2006 yılından itibaren Almanya'nın genç millî takımlarında millî takım kariyerine başlayan Özil, 2009 yılından bu yana ise Almanya millî takımında oynamaktadır. 2010 FIFA Dünya Kupası'nda turnuvanın en değerli oyuncusuna verilen Altın Top Ödülü'ne aday gösterilmiştir. Özil, 2006 yılında doğduğu şehrin bir takımı olan ve Bundesliga'da mücadele eden Schalke 04'e transfer olarak profesyonel futbol kariyerine başladı. Ardından 2008 yılında bir başka Bundesliga ekibi SV Werder Bremen'e transfer oldu. Almanya ile 2010 FIFA Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile Ağustos 2010 tarihinde La Liga takımlarından Real Madrid'e transfer oldu. 2013 yazında transfer döneminin son gününde ise İngiliz takımlarından Arsenal'in kulüp tarihinde bir oyuncu için ödediği en yüksek bonservis bedeli olan £42.500.000 karşılığında bu takıma transfer oldu. Bu transferle birlikte tüm zamanların en pahalı Alman futbolcusu oldu.
İlk yılları
Devrek'in Hışıroğlu köyünden olan Mustafa ve Gülizar Özil çifti,[8] işçi sıfatıyla Almanya'ya 1970'li yıllarda göç ettiler. Mesut Özil'in kendisi gibi futbolcu olan Mutlu adında bir ağabeyi ve iki kız kardeşi bulunmaktadır.
Mesut Özil, Türkiye millî futbol takımının daveti üzerine yaptığı açıklamada "Kendimi bir Alman gibi hissediyorum" şeklindeki ifadesiyle bu teklifi geri çevirerek Almanya millî futbol takımını tercih etmiştir. Bu kararı aldıktan sonra futbolcunun resmi internet sayfası, yoğun hakaret mesajları geldiği gerekçesiyle bir süre kapatılmıştır.
Altyapı yılları
Küçükken mahallesinde "Maymun kafesi" diye adlandırılan; futbol sahasında gece gündüz, karda yağmurda sürekli arkadaşlarıyla top oynayan Mesut, futbola 1995 yılında DJK Westfalia 04 Gelsenkirchen takımında başladı. Üç yıl bu takımda oynadıktan sonra, DJK Teutonia Schalke-Nord takımına yazıldı. Bir yıl bu takımda oynadıktan sonra, bir yıl da DJK Falke Gelsenkirchen takımında oynadı. 2000 yılında babası Rot-Weiss Essen alt yapısına yazdırdı. Almanya'nın köklü takımlarından olan Rot-Weiss Essen, gençlere verdiği forma şansı ile bilinmektedir. Öyle ki 16 yaşında, Mesut'u A Genç Takımları‘nda oynatmaya başlattılar. Sonra o dönemde Alman İkinci Ligi‘nde oynayan A takımda oynatmak için profesyonel sözleşme teklif ettiler. Ancak babası teklifi reddetti ve oğlunu Schalke 04 takımının alt yapısına götürdü.
Schalke 04’ün gençler takımında bir yıl kadar top koşturduktan sonra ve Bayern Münih‘i 2-1 yenerek gençlerde Almanya Şampiyonu olduktan sonra, o dönemde Schalke 04 başkanlığını yürüten Gerhard Rehberg, Mesut Özil'i yakın dostu olan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'e götürür. O tarihte Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile görüşüp futbolcuyu idmana götürmüş ancak yöneticiler "Bu çocuk çok cılız. Solucan gibi. Bundan futbolcu olmaz. Denemeye bile gerek yok." demiş. Bu sözünün üzerine Beşiktaş’ın kapısını çalmışlar ama onlar da "Futbolcu tipi yok" diyerek benzer bir tavır sergilemiş. Bu yaşananlardan sonra Fenerbahçe’nin yolunu tutmaya cesaret edememişler. Türkiye macerası başlamadan biten Mesut, 12 Ağustos 2006 tarihinde Schalke 04 ile profesyonel kontrat imzaladı.
Schalke 04 : Bundesliga'da ilk adımları
2006 yılında
17 yaşında Bundesliga'da top koşturan Mesut'a en büyük destek aynı takımda oynayan Altıntop kardeşlerinden gelmiştir. Kendi sözleriyle: “17 yaşında Bundesliga'da formaya giymeye başlıyorsunuz. Bunun ağırlığını kaldırmak kolay değil. Halil de, Hamit de bana bu dönemde ağabeylik yaptılar. Halil ve Hamit Altıntop kardeşler benim için büyük şanstı.”
İlk maçında Eintracht Frankfurt karşısında 80. dakikada Hamit Altıntop'un yerine oyuna dahil oldu ve sezonun ilk maçında 1-1 beraberliği yaşadı. Lincoln’ün ceza almasıyla Bayer 04 Leverkusen ve Bayern Münih maçlarında şans bulan ve bu şansı iyi değerlendirerek göze girmeyi başaran Mesut, Schalke’de ilk sezonunda 7’si ilk on birde olmak üzere toplam 19 maçta oynamayı başardı. İkinci yılında'da Lincoln’ün Galatasaray’a transfer olmasıyla Schalke’de banko oynamaya başladı.
Daha sonraki aylarda Schalke'li yöneticilerle ters düşünce kadro dışı bırakıldı. Aynı zamanda Schalke'den kovulma sebebi antrenmanlara Fenerbahçe formasıyla gelmesinden dolayıydı. Schalke ile ipleri koparınca transfer teklifleri art arda gelmeye başladı ve Arsenal FC, VfB Stuttgart, SV Werder Bremen sıraya girdi. Yine babasını dinleyen Mesut, ara transfer döneminin bitmesine saatler kala 3.3 milyon avro karşılığı Werder Bremen'e üç yıllık imza attı. Schalke macerasını 1,5 sezonda 30 Bundesliga maçıyla noktalamıştır.
Werder Bremen : Kariyerindeki dönüm noktası
Nisan 2010'da Werder Bremen ile Özil
2007-2008 sezonunun ara transfer döneminde Werder Bremen'e transfer olan Mesut, yeni takımında forma numarası 11'di. Bundesliga'daki ilk golünü Nisan ayında 3-3 biten Karlsruher SC maçında, takımını 2-1 öne geçiren golü atarak kaydetmiştir.
2008-2009 sezonunda iyi bir performans sergileyen Mesut, İstanbul’da Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynanan UEFA Kupası finali'nde Shakhtar Donetsk'e karşı ilk onbirde yerini almıştır. Berlin'de oynanan DFB-Pokal Kupası'nda Bayer 04 Leverkusen'e attığı golle takımına şampiyonluğu getirdi. Werder Bremen ile Bundesliga'da ikinciliği elde ederek, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı hak etmiştir. Sezon sonunda Diego'nun Juventus'e transfer olmasıyla birlikte, takımın dümenine geçen Mesut, kısa sürede taraftarın sevgilisi oldu ve yıldızı Werder Bremen’de hızla parladı.
Nitekim 2009-2010 sezonu'nun ilk yarının en iyi futbolcusu seçilen Mesut, takımıyla başarılı bir sezon geçirmiş, Bundesliga'da üçüncü olmuştur ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı garantilemiştir. Takımıyla gösterdiği performans ile Almanya millî takımına 2010 FIFA Dünya Kupası'nı oynamak üzere çağrıldı. FIFA Dünya Kupası’nda yıldızı parlayan futbolcu için Real Madrid takımı Werder Bremen’e 15 milyon avro bonservis bedeli ödedi ; Mesut ise yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı. Werder Bremen forması altında çıktığı toplam 108 maçta 16 gol ve 55 asist kaydetmiştir.
Real Madrid : Devlerdeki ilk deneyim
2010 FIFA Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile SV Werder Bremen'den Real Madrid'e 15 milyon avro karşılığında transfer oldu. Ayrıca bu turnuvadaki başarılı futbolu ile Altın Top ve Avrupa'da Yılın Futbolcusu ödüllerine aday gösterilmiştir.
17 Ağustos 2010 tarihinde Santiago Bernabeu Stadı'nda düzenlenen imza töreninde kendisini eflatun-beyazlı yapan yılda 5 milyon avro'dan 6 yıllık sözleşme imzaladı. José Mourinho'nun ısrarı üzerine Real Madrid'e imza attığını belirten genç futbolcu, imza töreninde “Real Madrid'de forma giyecek ilk Türk olduğum için mutluyum. Takımda kaliteli oyuncular fazla, elimden geleni vereceğim. Tüm hayatım boyunca ailem ve arkadaşlarımdan büyük destek aldım. Kaka gibi bir oyuncuyla oynayacak olmaktan ve Mourinho ile çalışacak olmaktan dolayı mutluyum.” demiştir. Tıpkı Zidane gibi göçmen çocuğu olan Mesut için İspanyol basını Alman Zidane diye bahsediyor. Mesut Madrid kariyerinde 10 numaralı formayı giymiştir.
Real Madrid CF
Mesut, Real Madrid kulübüne imza atan ilk Türk asıllı futbolcu olmuştur.
3 Ekim 2010 tarihinde, 6-1 kazandıkları RC Deportivo de La Coruña maçında ilk onbirde maça çıkan Mesut La Liga'da ilk golünü kaydetmiştir. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Milan'a karşı attığı ilk golünü eliyle hilal işareti yaparak Türkiye'ye adadı. Real Madrid' de şu ana kadar 129 kez çıktığı maçlarda 22 gol 65 asist kaydetmiştir.
2 Eylül 2013 tarihinde Arsenal takımına transfer edilen Özil İspanyol kulübünün kasasına en fazla para bırakan futbolcu olmuştur.
Arsenal FC
2 Eylül 2013 tarihinde Real Madrid'den 50 milyon euro karşılığında Arsenal'e transfer olmuştur. Arsenal forması altında 11 numarayı giymektedir. 14 Eylül 2013 tarihinde ilk maçını Sunderland'e karşı oynayıp Arsenal'da ilk asistini yapmıştır.
Millî takım kariyeri
Almanya millî takımı ile
Genç takımlarında millî takım serüveni'ni Almanya ile başlayan Mesut, Almanya'nın genç takımılarında toplam 27 maç oyanmış ve 9 gol kaydetmiştir. En büyük başarısı ise İsveç’te yapılan UEFA Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Şampiyonası finalinde İngiltere'ye karşı oynanan final maçını bir gol, iki asist ile 4-0 kazanmakla olmuştur. Mesut maçın adamı seçilmiştir. millî takımda 43 maçta 14 gol 19 asist kaydetmiştir.
Millî takım tercihi
Almanya millî takımı ile Türkiye millî takımı arasında bir yıl süren bir seçimin sonunda Almanya'yı tercih ettiğini Şubat 2009 tarihinde vurgulamıştır. Bu tercih uzun süre polemik konusu oldu. Alman siyasetçiler ise bunun uyum açısından önemli bir sinyal olduğunu belirttiler.
Mesut Özil tercihini bu cümlelerle özetliyor: “Ben bu ülkede doğup büyüdüm. Genç ve 21 yaş altı’nda Almanya formasını başarıyla giydim. Burada kendimi iyi hissediyorum. Bu nedenle Alman millî takımını seçtim. Almanya A millî takımı kadrosunda da niçin başarılı olmayayım?” diyor ve ekliyordu: “Ben ve ailem her zaman Türk kalacağız. Fakat doğduğum, yaşadığım ülke olan Almanya’nın formasıyla kendimi daha iyi hissediyorum. ”
Hamit Altıntop ise gelişmeyi "Mesut’un Almanya’yı seçmiş olmasının sebebi ileride transfer piyasasındaki değeri daha büyük olacağından ve daha fazla para kazanacağındandır" diye yorumladı.
2010 FIFA Dünya Kupası
İlk millî maçını 11 Şubat 2009 tarihinde Norveç millî takımına karşı oynamıştır. 2010 Güney Afrika FIFA Dünya Kupası kadrosunda yer aldı ve millî takımda ilk golünü Gana millî takımına atmıştır. Turnuva boyunca hep ilk onbirde sahaya çıkan Mesut, Almanya ile dünya üçüncüsü oldu. FIFA Dünya Kupası boyunca gösterdiği etkileyici performans neticesinde kupa sonrası SV Werder Bremen'den Real Madrid'e transfer oldu.
2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri
8 Ekim 2010 tarihinde Almanya millî takımı ile Türkiye millî takımı arasında oynanan maçta Almanya Türkiye'yi 3-0'la geçerken, Mesut maçın 79. dakikasında kaydettiği gol sonrasında sevinmedi, yalnızca arkadaşlarının tebriklerini kabul edip görev bölgesine yöneldi.
2014 FIFA Dünya Kupası
2014 FIFA Dünya Kupası'nda Almanya ile şampiyonluk yaşayan Mesut, turnuvada 1 gol 2 asist ile oynamıştır.