‘ERMENİ ORDUSU TÜKENME NOKTASINDA!’
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve Hürriyet yazarı - SuperHaber programcısı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Azerbaycan - Ermenistan cephesinde gelinen son noktayı konuştu.
YARAR: ERMENİSTAN ORDUSU GİTTİKÇE TÜKENME NOKTASINA YAKLAŞTI!
Mete Yarar, "Zaman zaman 'neden daha fazla alan ele geçirilmedi?' diyen kişiler oluyor. 18 bin kilometrekarenin yaklaşık 2 bin kilometrekaresi ele geçirildi. 'Diğer taraflar hala neden tutuluyor ve ilerlenmiyor?' şekline söylemlerle karşılaşıyoruz. Bu oyun değil, herkesin bir tane canı var. Kaybettiklerini yerine koyma şansınız yok, tekrar oyuna başlayamıyorsunuz. O yüzden her harbin br stratejisi vardır. Bu stratejilerin içinde en önemlilerden bir tanesi de insan kaybını minimumda tutabilmektir. Hız talepleri doğru bir talep değil. Bu harekatı doğru tanımlamak istiyorsak bu bir yıldırım harekatı değil, yıldırma harekatıdır, tüketme harekatıdır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım. Yıldırım harekatları çoğunlukla büyük bir alanın ele geçirilmesiyle icra edilir. Ya da karşı tarafın sahasında bütün birliklerini yok ederek yaparsınız. Bu durum öyle değil. Bu işin hem sosyolojik hem de politik tarafları var. Tek başınıza sahada Ermenistan’ı yenmekle kazanılmayacak bir oyundan bahsediyoruz. Çok fazla oyuncusu var. Minsk grubu diye söylediklerimizin tamamında Ermeni lobisinin en güçlü olduğu ülkeler Fransa, Rusya ve ABD’nin Karabağ sorununu Azerbaycan’ın lehine çözeceğini eklediğimiz bir oyun kurgusundan bahsediyoruz. Azerbaycan bir taraftan sahada, bir taraftan da masada yenecek. Masada yenerken de aynı zamanda hata yapma lüksü yok. Ermenistan bir taraftan füze atacak Azerbaycan atmayacak ve sabredecek. Onlar başka bir oyun tezgahlayacak, ama o sabredecek. İşin içinde sabır da var. Bugüne kadar gelinen noktada görünen tablo şu ki; Ermenistan ordusu gittikçe tükenme noktasına yaklaştı. Başından beri kurgulayamadıkları bir oyun var. Çaresizliği yaşıyorlar. Sahaya kimi sokarlarsa soksunlar o grup bertaraf ediliyor. Devreye ülkeleri soktular ateşkes ilan ettiler, ateşkeste Azerbaycan’ın aldığı yerlere onları püskürtmek için harekat düzenlediler. Ateşkesin amacı neydi? Yaralıların ve ölülerin sahadan çıkartılması, esir değişimi yapılmasıydı. Daha fazla ölü ve yaralı bırakarak geri döndüler. Bu harekatta Azerbaycan doğru bir strateji ve kurguyla ilerliyor. Bundan sonraki süreç ‘Azerbaycan’ın aleyhine gelişir mi?’ sorusuna gelince ise bence hayır, artık Azerbaycan o psikolojik eşiği aştı. Ermeniler de artık yerine koyamayacakları bir noktaya geldi. Zaman zaman şu durum da tartışılıyor, bölgeye sivil uçaklarla silah ve cephane, en fazla taşıyabileceğiniz tanksavar silahlar taşırsınız, bu uçaklarla hafif silahlar ve mühimatlar veya omuzdan atılabilen uçaksavar silahları taşıyabilirsiniz. Bunların daha önce sahada başarılı olamadığını biliyoruz. Azerbaycan’ın bu olayını kışa doğru sürdürmeye ve bunu bir gerilla ve dağ harekatına dönüştürmeye çalışan bir Ermeni taktiği var. SİHA’ların tecrübesi, PKK’nın daha önce Türkiye’ye yapmaya çalıştıklarını bozduğu için bunun da başarılı olacağını sanmıyorum." ifadelerini kullandı.
ŞENER: BU SENARYONUN ARKASINDA AMERİKA’NIN OLDUĞU ÇOK AÇIK!
Nedim Şener ise, "Sahadaki bu etkinliğe ve etkinlik potansiyeline rağmen, diplomasi alanında ve uluslararası kamuoyu nezdinde aynı etkinlik sağlanamıyor. Bu Azerbaycan’ın başarısızlığından ya da Türkiye’nin destek vermemesinden dolayı değil, karşı tarafın küresel paylaşım savaşından. Coğrafyaya bakarsak Avrupa’dan bu tarafa doğru Yunanistan, Akdeniz, Ege, Türkiye, Suriye ve İran’a, oradan Azerbaycan, Ermenistan, Kırgızistan ve Hazar’ın doğusuna doğru geçerken Kazakistan ve Çin’e doğru… Amerika’nın bir stratejisi var, Çin’e doğru gitme stratejisi. Orta Doğu’da olduğu gibi enerji kaynakları ve güç paylaşımı savaşında Orta Asya’nın git gide istikrarsızlaştırıldığını görüyoruz. Bu senaryonun arkasında Amerika’nın olduğu çok açık. Suskunluğu bu yüzden. Mesela şu, ateşkes talebini Ermenistan yapıp, Rusya buna hakemlik etmiş olmasına rağmen yine bozan taraf Ermenistan, dayağı yiyen Azeriler yani Türkler. Doğu Akdeniz’de ve Ege’de hakları ihlal edilen Türkiye, ancak mağdur edilen biziz. Ermenistan Dağlık Karabağ’ı diplomasiyle mi aldı? 30 yıldan beri masada müzakere ederek mi? Hayır, silahla işgal ederek yaptı. Dolayısıyla çivi çiviyi söker. Burada artık silah konuşur. ‘Türkiye diplomasiyi kullanmıyor, yalnız kaldı’ diyenlere şiddetle karşı çıkmamın nedeni bu. Türkiye’yi pasifizme, haklarını aramamaya, ‘dünyanın her yerinde bu işler diplomasiyle çözülür, kan dökülmesin’ diyenler Gence’deki sivil yerleşim alanları roketlerle vurduğunda neden seslerini çıkartmıyorlar, bir kez daha uyarmıyorlar?" dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...