Mete Yarar, Rusya'nın kabarık sicilini priz örneği ile anlattı
Rusya'nın El Bab'da açtığı "dost ateşi" ile 4 askerin şehit olması hala gündemdeki sıcaklığını koruyor.
Saldırının katılı mı yoksa kazaen mi gerçekleştiğine yönelik tartışmalar sürerken, Güvenlik Uzmanı Mete Yarar'dan önemli tespitler geldi.
Mete Yarar, "Rus silahlı kuvvetlerinin geçmişi, dost ateşi konusunda yaptığı hatalarla ünlüdür. Bu ünün geçmişte kalmadığına Suriye iç savaşı döneminde de oldukça sık şahit olduk. Suriye rejimi ve İran güçlerine ait hedefleri Rus savaş uçakları defalarca yanlışlıkla vurmuştur." ifadelerini kullandı.
İşte o köşe yazısı;
- Uymayan priz
Rus uçağının El Bab’daki görevli askerlerimizin bulunduğu binayı vurması sonucu maalesef 4 şehit ve 10 yaralımız var. Öncelikle milletimizin başı sağolsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şimdi bu olaya bir kaza mı yoksa kasıtlı bir saldırı mı demeden önce geçmişte yaşanan bazı olaylara bir değinelim isterim. Sonra da isterseniz teşhisi siz koyun.
Öncelikle olayın yaşandığı yer, El Bab’ın güneyindeki uç noktalarından biri. El Bab ile Mümbiç yolu üzerine yakın bir mevkide. Ayrıca olayın yaşandığı yer askerlerimizin bulunduğu tek bina.
Etraflarında başka ÖSO unsurları da olmasına rağmen saldırı yalnızca bizim askerlerin olduğu noktaya yapılıyor.
İki, Silahlı Kuvvetler’in açıklamalarına baktığımızda koordinatlarla ilgili bir hata yapıldığı konusunda hemfikirler. İki tarafın anlaşamadığı tek nokta bu hatayı kimin yaptığı konusu. Taraflar olayı bir saldırı moduna çıkarmadan dost ateşi üzerinden tartışmayı sürdürmeye özel gayret gösteriyorlar.
***
Şimdi gelelim NATO üyesi olmayan Rusya ile bir hava koordinasyonunun zorluğuna. Rus silahlı kuvvetlerinin geçmişi, dost ateşi konusunda yaptığı hatalarla ünlüdür. Bu ünün geçmişte kalmadığına Suriye iç savaşı döneminde de oldukça sık şahit olduk. Suriye rejimi ve İran güçlerine ait hedefleri Rus savaş uçakları defalarca yanlışlıkla vurmuştur. Bunun en önemli nedeni Rus uçaklarının teknolojik geriliği, kullanılan mühimmatın eskiliği ve dil sorunudur. Ayrıca meskun mahal çatışmalarının doğasında yer alan geçişkenliktir. Verdiğiniz koordinatın çatışmalar yüzünden dakikalar içinde sürekli değişmek durumunda kalabilmesidir. Saha ile harekat merkezinin direkt bağını kuramazsanız devamlı dost ateşine maruz kalırsınız.
Bizim yaşadığımız olay ise yukarıda anlatmaya çalıştığımdan daha büyük riskleri içinde barındırmaktadır. Öncelikle hedef kıymetlendirmesini beraber yürüttüğümüz ortak bir komuta merkezine sahip değiliz. Yani anlık güncelleme yapma şansımız yok. Havadaki Rus uçaklarının hangi bölgeye yöneldiklerini bilmemize rağmen işaretlenen hedef noktasını gözlemleyemiyoruz. Hedef kıymetlendirmesinin en önemli unsuru olan ‘atış yapıldıktan sonra bile sahanın gözlemlenmesi imkanı’ aramızda yok. Bizim uçaklarımız atış yapacakları bölgede iken hedef İHA’lar ile takip edilebiliyor. Atış yapıldıktan sonra bile hedefte bir değişiklik olursa atış görevi sonlandırılabiliyor. Meskun mahalde başka türlü atış yapma şansına sahip değilsiniz. Bu sıkıntılar iki taraf nezdinde tespit edilmiş olmalı ki şimdi böyle bir ortak harekat merkezi kurmak için görüşmelere başlanmış.
***
Ruslarla çalışmayı bir örnek üzerinden anlatayım da işin zorluğu herkes tarafından anlaşılsın. Kendi ülkenizden başka bir ülkeyle çalışırken her zaman uyum problemi yaşayabilirsiniz. Bunu priz örneği net olarak daha iyi anlatıyor. ABD’ye gittiğinizde elinizdeki hiçbir şarj aletini kullanamazsınız. Önce mağazaya gidip bir adaptör alır, onu şarj aletine takar ve elektrik kullanabilirsiniz. Ruslar ile bunu yapmaya kalktığınızda piyasada satılan bir adaptör de bulamazsınız. İki pirizi iptidai usulle bantla birbirine bağlarsınız. Her türlü riski de baştan kabul edersiniz.
Bu olayla ilgili önemli bir detayı da aktarmakta yarar var. Son aylarda yapılan telsiz dinlemelerinde bölgedeki bazı güçlerin yanlış anlaşılmayı körükleyecek bilgileri paylaştığı tespit edilmiş. Bunlar özellikle bir Türk-Rus yakınlaşmasından oldukça rahatsızlar. Ellerinden geldiğince de bunu sabote edecek veya sıkıntıya sokacak hamle yapmaktan geri durmuyorlar. Bunlardan en önemlisi rejim ve Şii milislerin El Bab’a doğru ilerleyişidir. Palmira bölgesini çatışmadan teslim edenler, El Bab’da DAEŞ ile mücadele eden TSK’dan önce bölgeyi ele geçirmeye çalışıyorlar. Temas hattı yaklaştıkça istenmeyen durumların yaşanacağını onlar da biliyorlar. Bunu da Şii milislerin en yakın noktalarından biri olan karayolu bölgesinde başarabildiler.
Türk-Rus ilişkileri geliştikçe bunu bozmak isteyenler temas hattı sayısını artırmaya özen göstereceklerdir. İşimiz oldukça zor. Kasaba maalesef barışı istemeyenlerin elinde. Bunu engellemek istiyorsak yapmamız gereken, bir ortak harekat merkezi kurarken temas hattında kimseye ait olmayan iki kilometrelik boşluklar oluşturmaktır. Bölgede yaşanacak olan istenmeyen temas noktaları ilişkilerin fay hatları gibi olacaktır.