‘SAMANCILAR VE MOTORCULAR YİNE SAHNEDE!’
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, testi canlı yayında gerçekleştirilen ilk milli helikopter motoru TEİ-TS1400 üzerinden yapılan tartışmalar ve ülke menfaatine çalışmaların karşısındaki grupların tutumunu konuştu.
YARAR: TÜRKİYE’Yİ UÇAK MOTORLARI KONUSUNDA ŞAMPİYONLAR LİGİNE ÇIKARTACAK DEVRİMSEL BİR BAŞARI!
Mete Yarar, "Türkiye TS-1400 adında TEİ tarafından üretilen helikopter motorunu devreye soktu. Mükemmeliyet merkezinin açılışıyla beraber teslim töreni vardı. Aynı zamanda da testinin de yapıldığı bir tören icra edildi. O andan itibaren devreye samancılar ve motorcular girdi. ‘Motor çalıştı mı, çalışmadı mı’ mevzusundan başlayan, ‘aslında çalışmamıştı, çalışmayan motorunu teslim ettiler’e kadar giden mevzu, bizim 60 yıllık devrim hikayesini bizlere hatırlattı. Bir başarı hikayesi var. Bu hikaye, Türkiye’yi özellikle uçak ve helikopter motorları konusunda şampiyonlar ligine çıkartacak kadar devrimsel bir başarı. Motor yapmak çok zor. Zor olduğu için dünyada 5-6 ülke tarafından helikopter ve uçak motoru yapabiliyor. Çin hala Rusya’dan uçak ve helikopter motoru almak zorunda. Mahmut Faruk Akşit hocanın içinde yer aldığı 700 kişilik bir ekiple normalde 8 sene sonra bitecekti ama 2020’de hayata geçirdiler bu projeyi. Türkiye’nin gaz tribünü, motor tasarım geliştirme ve test al yapısını oluşturarak hayata geçirdikleri bir proje. Yine bazı müptezeller tarafından tartışma konusu şuydu, ‘uçağı yapan şirkete çalışmayan motor teslim edildi’ oldu. Ben teşhis koymakta zorlanıyorum. Devamlı ‘Türkiye üretmeden büyümeye çalışıyorlar’ diyorlar. O motorun parça değeri 1 milyon dolar. Doğalgaz için de benzer laflar söylendi. Sanki memleket bulmadı. Asıl konuşulması gereken, bu kadar tartışmaların içinde bilim insanlarının değerini göremememiz ve başarılarıyla ilgili övünemememiz. Hoca Boğaziçi Üniversitesi makine mühendisliğini bitiyor, yurt dışında eğitim alıyor ve dünyanın en büyük motor üreticisi firması olan General Electric'in gaz tribünleri konusunda bölüm direktörlüğüne kadar geliyor. Çocuklarının Türkiye’de eğitim alması için Türkiye’ye geri dönüyor. Bunların liyakattan anladıkları, bu ülkeyi sevmeleri değil. Gerçekten Atatürkçü olsalardı bu lafları söyleyenler, Atatürk’ün en önemli sözündeki gibi ‘Bu ülkeyi en çok sevenler bu ülkeye en çok hizmet edenler’ olurdu. Bu Atatürkçü maskelerini yıkmadan, bu mücadeleden pes etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
ŞENER: İTHAL SAMAN, BU SAMAN KAFALILAR İÇİN İTHAL EDİLİYOR SANIRIM!
Nedim Şener, "Olayla ilgili ‘motor üretilmiyor, arızalı’ gibi birçok söylem bulunuyor. Öyle ilginç ki, ikinci testin yapılıp motorun test edilmesi başarılı bir şekilde görülüyor. O anda her şey de olabilir. Aynı Devrim otomobilinde olduğu gibi. Önemli olan projeye inanmanız, verimli olması ve ülkeye faydalı olup olmaması. Eğer Devrim otomobili o tarihte benzini yok diye ya da başka bir nedenle 100 metre yolu gidemedi algısı yaratıp başarısızlıkla sonuçlanmasaydı, ki öyle değil, hayattan küskün ayrılan o mühendislerin hikayeleri Türkiye için de öyle bitmezdi. Devrim otomobilinin başına ne geldiyse, yerli otomobil projesi gündeme geldiğinde de benzer şeyler yaşandı. Orada da önemli olan fikir mülkiyetinin kime ait olduğu ve geleceğe yönelik Türkiye’ye sağlayacağı yararlardı. Bunlar dikkate alınmıyor. Ön yargılarıyla yaşamaktan çok mutlu insanlar var. Saman ithalatı konusunda bunlarla o dilden konuşmak gerekiyor. Türkiye’de üretilen ot, saman hayvancılık sektörüne yetiyor. İthal saman muhtemelen bu saman kafalılar için ithal ediliyor. Hayvanlara ancak Türkiye’de üretilen saman yetebiliyorken, belli ki tonlarca saman da bunların ihtiyacı karşılansın diye yapılıyor. Başka türlü bunlarla konuşmanın mümkünatı yok. Allah korusun o motor patlayarak büyük olumsuzluklarla sonuçlanabilirdi. Adamlar bundan keyif alarak, oturmuş izliyorlar. Başarılı olması için şunu yapın diye yol gösterin, katkı yapın. Bu olay, bugünün meselesi değil. Helikoptere bu motor monte edildiğinde birkaç ay sonra senin ulusal güvenliğin, ülkenin refahı için çalışılacak. Bir yandan da inşaata dayalı büyümeden şikayetçiler. İşte size üretim. Bu üretim pozisyon karşısında nasıl pozisyon alıyorsun? Cumhuriyet’in ilk fabrikaları Mustafa Kemal Atatürk zamanında Kayseri’de inşa edildi. Ancak Atatürk’ün vefatından sonra bütün projeler rafa kaldırıldı. Atölyede çalışan ustalar, makina konusunda bölgede sonradan tekstil sektörüne evriliyor. Fabrika kapatılınca başka bir sektöre geçerek ülke ekonomisine katkı yapıyorlar. Bu projede 700 çalışan var, o gencecik insanlar kim bilir hangi sektörde ne verimli işler yapacaklar. Ülkenin kötüye gitmesinden mutlu olacak ruh hastası insanlar var. Onlara tedavi açısından hiçbir yapılmaz. Çin’e giden tren meselesi de var. O trenin hareket etmemesinden, ki etti de edememe durumundan nasıl bir keyif çıkartabiliyorsunuz? Bundan neyi üretmeye çalışıyorsunuz? İHA ve SİHA’lar ürettildiği zaman da aynı durum yapılmıştı. En kötüsü de şu, Demiryolları Çin treni nerede olduğuna dair açtığı hesapta paylaşım yapıyor. Trenin hedefine varması herkesi yüceltir. Galiba 1-2 hafta içinde varacak. Bu tartışma olalı 1 hafta oldu, tren yolu yarıladı hala gereksiz tartışmalar sürüyor. Bunun izdüşümü doğalgaz, yerli otomobil, İHA'lar, SİHA'lar, Doğu Akdeniz’de haklarımızı ararken ve Azerbaycan mevzusunda da bulunuyor. Türkiye kendi muharip uçağını üretip koysa ona bile inanmazlar. Bu tiplerine en kötü zararı kendilerine verdikleri zarar değil, gençlere verdikleri zarar. Bu konu Atatürk bağlamında tartışılacak bir konu değil. Tartışılacaksa da Atatürk’ün nasıl bir anti emperyalist olduğunu, iç üretime, ülke enerjisine değer verdiğini ve emperyalizme karşı nasıl savaştığını örnek vermeliler. Bu insanların onlarla alakası yok. Kanat önderleri zannediyorlar kendilerini. Şizofrenik karakterli insanlar. Tıp şizofreniye bile çare buluyor ama bu kafalara çare yok." dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...