Metin Akpınar'ın kızı Duygu Nebioğlu, annesini bulmak için Müge Anlı'ya seslendi
Annem 1992 yılında evlenip, başka bir hayat kurdu. Benim kalbimi kıran şey, annemin ne benim ne de diğer üç kardeşim için mücadele vermemesi. Dört kardeş olarak yetiştirme yurdunda büyüdük. En büyük ablam yurtta çok zor günler geçirdi. Yurttan kaçıp, sokaklarda yaşadı. Üçümüz de evlatlık verildiğimiz için ablama göre şanslıyız. İkizim ve ben annemle hiç vakit geçiremedik. 2 aylıkken bizi bakıcıya bırakıp, gitti. Bir ablamı 4, diğerini de 2 yaşındayken yurda vermiş. Biz gazeteye haber olunca 8 aylıkken yurda verildik.
-Babanız bir gecelik ilişki sonucunda olduğunuzu açıklamıştı. Siz bu açıklamayı görünce neler hissettiniz?
Kendi itibarını düşünen bir adam. Çocuklarının ya da annemizin itibarını düşünmeden sadece kendini düşünerek yaptı bu açıklamayı. Onun bu açıklaması sonrası linç yedim. Metin Akpınar gerçekler ortaya çıksın istemiyor. Bir kadın olarak da rencide oldum. Annem de ben de hakaretlere maruz kaldık. Yaşadığı ilişkinin tek sorumlusu annem değil. Beni öfkeli, nefret dolu bir insan gibi göstermek istiyor babam. Benim tek derdim her şeyin ortaya çıkması. Kimseye kin duymuyorum sadece kırgınım.
'ANNEM İLE İLGİLİ O SÖZLERİ BENİ ÇOK ÜZDÜ'
Metin Akpınar sanatçı duruşundan dolayı takdir
edilen bir isimdi. Bu son yaşananlardan sonra imajı da
olumsuz etkilendi tabii ki..
Babam kendinin filozof olduğunu söylüyordu. 2
kamyon kitap okudum diyordu. Bize bu yaşattıkları nerede
yazıyor? Dilekçede yazdıklarını okuyunca Akpınar'ın
vicdansız ve merhametsiz bir insan olduğunu daha iyi
anladım. Yaşadıklarımı öğrendikten sonra zaten vicdanı
olsaydı bizi el üstünde tutardı. Toplumun Metin Akpınar'ı
tanıdığı, kendisi gösterdiği şekilde bir Metin Akpınar
tanımadım. Beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bana
görüşmelerimizde de çok üzücü ifadeler kullandı.
Mesela, Yunan adalarını tekneyle tatile çıktığı dönemde
annemle birlikteymiş. Bundan dolayı da bana 'Yunanistan'a
tohumlarımı serpmeye gidiyordum, ananı gördüm ona da
serptim' dedi. Bunu duyunca hem çok üzüldüm hem de çok
kırıldım. Bu sözünü senelerce kaldıramadım. Bir kadın
için bu söylenmez. İşte benim tanıdığım Metin Akpınar
böyle bir adam.
YARDIMI KESMEK İÇİN MAHKEMEYE BAŞVURDU
-Metin Akpınar'ın zengin bir sanatçı olduğu biliniyor. Maddi olarak ondan beklentiniz var mı?
Tabii ki var. Benim geleceğim elimden alındı. Çocuğu olarak hakkım neyse onu istiyorum. Bana yardımı tamamen kesti. İkizime yardım yapıyor. 35 yaşındayım hâlâ beni büyüten babam bana destek oluyor. Akpınar, bir de mahkemeye başvurup fakirlik kağıdımı iptal ettirmek istedi. Mahkeme sürecinde adli yardım istedim. Mahkeme harç parasını da kendimin ödeyemeyeceğimi düşünerek, adli yardımın iptalini istedi. Ama başarılı olamadı. Akpınar istiyor ki dosyalar kapansın.
Babamın kendi iş hayatım konusunda da engel olduğunu düşünüyorum. Babama çalıştığım yerin bilgilerini veriyordum, bundan kısa bir süre sonra da işten çıkarılıyordum. Bu durum çok fazla başıma geldi. Hatta belediye girdim, işe başladıktan bir gün sonra işten çıkartıldım. Akpınar istiyor ki ben maddi olarak hep ona muhtaç olayım, onun kontrolünde bir hayatım olsun.
Şimdi mahkemeye 38 sayfalık bir dilekçe verdi. Dilekçe de benimle ilgili çok üzücü ifadeler kullanmış. Annemi de çok kötülemiş. O dilekçeyi gördükten sonra babamın benimle bir daha iletişime geçeceğini düşünmüyorum. Ben de artık iletişime geçmem.