Mevlid Kandili ne zaman? 2019 Mevlid Kandili ne zaman idrak edilecek?
Mevlid Kandili ne zaman? Hicrî Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olarak da bilinen Mevlid Kandili, Peygamber efendimizin doğum günü olarak İslam alemi tarafından kutlanıyor. Müslüman alemi bu özel günde camileri doldurup taşırırken, gün içinde ibadetlerini yerine getirmeyi sürdürüyor. İşte Mevlid Kandili ne zaman? 2019 Mevlid Kandili ne zaman idrak edilecek? Merak edilen detaylar haberimizde...
Mevlid Kandili ne zaman? 2019 Mevlid Kandili'nin bu sene kutlanacağı tarih vatandaşlarımız tarafından merakla araştırılmaya devam ediyor. İslam alemi tarafından coşkuyla kutlanan Mevlid Kandili, Hz. Muhammed S.A.V'ın kutlu doğumunun kutlandığı gün olarak biliniyor. İşte Mevlid Kandili ne zaman? 2019 Mevlid Kandili ne zaman idrak edilecek? Merak edilen detaylar haberimizde...
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa'nın dünyaya gelişinin yıl dönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da ibadetler, dualar ve çeşitli etkinliklerle geçecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayımladığı dini günler takviminde yer alan bilgilere göre; 2019 Mevlid Kandili 8 Kasım Cuma gecesi idrak edilecek.
MEVLİD KANDİLİ'NDE NELER YAPILMALI?
Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.