Mevlüt Yüksel, Maltepe mitingindeki tokalaşma krizini nasıl görüntüledi?

"Günlerden Cuma gecesi idi. Saat ise gece yarısını geçmişti. Yine saatler süren bir adliye haberi görüşmesinden sonra eve yeni girmiştim. Telefonum çaldı. Baktım Cengiz Er Bey arıyordu. Kısa bir hal hatır konuşmasından sonra, "Yarın Maltepe'de CHP'nin mitingi var. Takip edelim." dedi. Cumartesi günü hazırlandım ve saat 15.30 gibi Marmaray ile Maltepe'ye ulaştım. Ellerinde ay yıldızlı ve Atatürk resimli bayraklar olan kadınlı erkekli birçok kişi miting alanına gidiyordu.

Ben de normal polis kontrollerinden geçerek miting alanına girdim. Meslek yaşamımda sayısını hatırlamadığım kadar açık ve kapalı miting izlediğim için, önce alanı tamamen dolaştım. Dev kürsü ve ses düzeni ile hemen yanında, üzerinde "engelli alanı" yazan yarı kapalı alan dikkatimi çekti. Görünüşe göre organizasyon adeta kusursuz hazırlanmıştı.

GAZETECİLİKTE TECRÜBE ÇOK ÖNEMLİ!

Görevlilere, medya için ayrılan bölümü sordum. Ardından protokol için ayrılan ve miting öncesi gelecek olan CHP'li yönetici, milletvekili ile diğer misafirlerin ağırlanacağı yeri sordum. Çünkü miting başlayana kadar kulis bilgilerinin ve beklenmeyen görüntülerin olduğu yerin burası olduğunu, 38 yıllık gazetecilik tecrübemden çok iyi biliyordum. Burada tek problem içeriye geçmek idi. Yani gazetecilik tabiri ile sızmam gerekiyordu.

ÖZEL HABERLER İÇİN İLK ADIMLAR

Bunu da görevli ile kısa bir sohbetten sonra, İletişim Daire Başkanlığı'nda almış olduğum süresiz basın kartımı göstererek sorunsuz başardım. 120 metrelik dev kürsünün hemen arkasında kurulan, üzeri kapalı, yanları açık alanda çay, kahve, su, meşrubat ve kuru pastadan oluşan ikram çadırına gittim. Bu bölüme gelen bir kaç CHP milletvekillerini gördüm. Tanıdıklarımın yanına giderek kısa kısa sohbet ettim ve kartvizitimi verdim. Bu arada gelenleri ve kimlerle görüştüklerini gözlemlemeye başladım.

EKREM İMAMOĞLU PARTİLİLER İLE FOTOĞRAF ÇEKTİRİYORDU!

Miting için belirtilen zaman yaklaşmaya başlamıştı ve saat 17.15 sıralarıydı. Benim bulunduğum alana gelen misafirlerin ağırlandığı bölüm, daha da kalabalıklaşmıştı. Bir ara bulunduğum yerin dışına çıkarak, çevreyi dolaşmak ve gelen diğer CHP'lileri görmek istedim. Benim bulunduğum bölümün hemen yan tarafında, yine küçük, yarı açık bir yerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun partililerle fotoğraf çekildiğini gördüm. İmamoğlu'nun hiç kimseyi kırmayarak, bazen hal hatır da sorarak, fotoğraf çekildiğini bundan da mutlu olduğunu gözlemledim.

MANSUR YAVAŞ'IN YÜZÜNÜN ASIK OLUŞU DİKKATİMİ ÇEKTİ!

Ben cep telefonumla Ekrem İmamoğlu ile fotoğraf çekilenleri çekmeye başladım. Tam bu sırada, İmamoğlu'nun hemen arkasında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı, yanında bulunanlarla oturduğunu gördüm. Tabii ilk dikkatimi çeken İmamoğlu'nun aksine, Yavaş ile hiçbir partilinin fotoğraf çektirmemesi idi. Uzağı çok iyi görememe rağmen Yavaş'ın suratının asık olduğunu ve İmamoğlu'nun olduğu tarafa hiç bakmadığımı farkettim. İşte tam burada, kafamdaki ilk haberi bulduğumu düşünmeye başladım. Ekrem İmamoğlu ile partilileri fotoğrafla çekerken aynı kareye Yavaş'ı da kadrajladım. Bu arada 'video da çekmeliyim' diye düşündüm ve çekmeye başladım. Buradan haber çıkacağını düşünerek, İmamoğlu'na yaklaştım kendimi tanıtarak, fotoğraf çekildim ve kartvizitimi verdim.

İMAMOĞLU, YAVAŞ'IN OLDUĞU TARAFA YÖNELİNCE HABERİ ADETA KOKLADIM!

Aradan 5-6 dakika geçmişti. Ekrem İmamoğlu, fotoğraf çekimi sırasında birden arkasını dönerek Mansur Yavaş'ın olduğu yere doğru yürümeye başladı. Ben hemen video çekmeye başlayarak, İmamoğlu'nu takibe aldım. İmamoğlu'nu gören CHP Dış Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Ünal Çeviköz hemen ayağa kalktı. İkili tokalaştıktan sonra, İmamoğlu yine sağında bulunan, diğer bir partili ile de tokalaştı ve Çeviköz ile yakın mesafeden konuşmaya başladı. Bu sırada, İmamoğlu'nun Mansur Yavaş'a selam vermemesi ve tokalaşmaması, yine Mansur Yavaş'ın da İmamoğlu gelince ayağa kalkmaması benim gibi, orada bulunanların dikkatini çekti. Bunun için ben video ile çekimini sürdürüyordum. Çünkü, İmamoğlu'nun Yavaş ile tokalaşıp tokalaşmayacağı bana konuşulacak olan haberi getirecekti. Gazetecilik tabiri ile adeta haberi koklamıştım.

EKREM İMAMOĞLU, MANSUR YAVAŞ VE YANINDAKİ İLE TOKALAŞMADI!

Ekrem İmamoğlu, Ahmet Ünal Çeviköz ile yaklaşık bir dakika kadar konuştuktan sonra vedalaştı ve sol eli ile "Buyrunuz oturunuz." der gibi işaret yaptı. Çeviköz sandalyesine otururken, İmamoğlu'da Mansur Yavaş'ı ve hemen sağ tarafında oturan diğer partiliyi kişiyi de görmezlikten gelerek direkt CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici ile tokalaştı. İmamoğlu Kesici'den sonra, diğer oturan ve ayağa kalkan diğer partililerle tokalaşmasını sürdürdü. Ben bu anları videoya çekerken, arkamdan yanıma gelen bir kişi, "Afedersiniz kayıt mı yapıyorsunuz?" dedi. Ben bir yandan video çekerken, diğer yandan da yanın da elinde ajanda bulunan, sarışın bir bayanla gelen kişiye, "Evet video çekiyorum. Ben gazeteciyim. Siz kimsiniz?" diye sordum. Bu kişi, "Ben Ekrem Bey'in protokolden sorumlusuyum." dedi. Bunun üzerine kendisine basın kartımı gösterdim ve kartvizitimi verdim. Bu dialogdan sonra İmamoğlu, yine kendisi ile fotoğraf çekilmek isteyen partililerle, aynı yarı kapalı alana gelerek fotoğraf çekilmeyi sürdürdü. Ben de yine video çektim. Bu kez, Ekrem İmamoğlu'nu video ile çekerken, hemen arkasında bulunan Mansur Yavaş'ın, İmamoğlu'nun kendisi ile tokalaşmamasından sonra, daha da asılan yüzünü zoom yaparak çektim.

MANSUR YAVAŞ'IN YANINA GİDEREK KONUŞMAK İSTEDİM!

Günün haberini yakalamıştım. Hemen SuperHaber Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yükselir'e videoları, notlarını da yazarak yolladım. Ardından, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yanına giderek, çalıştığım haber sitesini söyleyerek ve kendimi tanıtarak, fotoğraf çekildim. Amacım Mansur Yavaş'a, İmamoğlu'nun kendisi ile neden tokalaşmadığını sormaktı. Ancak, ben Yavaş ile fotoğraf çekildikten sonra gelen bir grup partili nedeni ile bu durumu soramadım. Bu arada çok iyi tanıdığım bir CHP milletvekili, miting alanına giderken beni gördü ve "Mevlüt kardeşim sen buraya nasıl girdin?" dedi. Ben de hafif şekilde tebessüm ederek, "Sızdım sayın vekilim sızdım.." diye cevap verdim. CHP'li vekil bunun üzerine, "Sen yaparsın." diyerek acele ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu karşılamaya gitti. Ben de geldiğim yerden miting tekrar alanına geçtim.