MHP'den Kılıçdaroğlu'na sert tepki! "Ana muhalefet lideri, ölçüyü kaçırmış durumda"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin yazılı bir açıklama ile gündemi değerlendirdi... CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Alman dergisine Türkiye'yi şikayet etmesini değerlendiren Çetin, "Ana muhalefet lideri, yabancı basına ülkede can ve mal güvenliği olmadığı şikayeti yapacak kadar ölçüyü kaçırmış vaziyettedir. Bunların Türkiye'yi dışarıya şikayet tavrı ilk değildir" dedi.
Türkiye'nin eskiden tanık olduğu karanlık senaryoların son günlerde yeniden sahnelendiğine şahit olunduğunu kaydeden Çetin, "Toplumun genel kabul görmüş değerlerini tartıştıran, asgari müşterekleri kirleten bir gündemle boğuluyoruz. 28 Şubat dönemine benzeyen kurgusal bir gündemin arkasına saklanmış önceden hazırlanmış bir dönüşüm programının kamuoyuna hazmettirilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Son birkaç haftanın gündemi, milleti bir arada tutan kimlik ve değerlere yönelik konuların tartıştırılmasından ibarettir. Meczubun birisi yeni devlet kurmaktan bahsetmekte, diğeri devlete katil deme cüretini göstermektedir. Atatürk büstlerine saldırılar, Türk milletine ve milli devlete yönelik bir husumetin ifadesi olarak sıradanlaştırılmaktadır. Ülkemizin kurucu değerleri ve milli kimliğine yönelik hücumlar, milletimizin dirlik ve düzenini bozmak için adeta bir yarışa dönüşmüş vaziyettedir" açıklamasında bulundu.
"EREN'LER VAR OLDUKÇA TÜRK MİLLETİ DE VAR OLACAK"
Trabzon'un Maçka İlçesi'nde, 15 yaşındaki Eren Bülbül'ün güvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında çıkan çatışmada yaşamını yitirmesine değinen Çetin, "Yeterince sorunla boğuşan ülkemize yapılan saldırılara karşı çare ise milli direnci artırmak, toplumsal birlik ve şuuru yüksek tutmakla mümkün olacaktır. Zaten dünyada Türk milleti kadar milli hisleri kuvvetli bir başka millet yoktur. Karadeniz'in 15 yaşındaki yiğit evladı Eren Bülbül'ün arkasından 80 milyon gözyaşı döküyorsa bu millete fitne işlemez, tuzaklar, kumpaslar hep yapanların elinde patlar. İyi ki varsınız Eren'ler. Siz var oldukça Türk milleti de var olacak. Ancak şehitler kervanına her gün gencecik fidanlarını katan Türk milletinin sabrı tükenmek üzeredir. Milletimizin kimliğiyle, değerleriyle, tarihiyle ve bu topraklarda hür ve bağımsız bir şekilde yaşama hakkıyla daha fazla oynanmasına müsaade edilmemelidir. Bunun için medyadan aydınlara ve siyaset kurumuna kadar herkesime önemli sorumluluklar düşmektedir" dedi.
"ADALET GİBİ KAVRAMLARI AĞIZLARINA SAKIZ EDENLERİN..."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, şöyle devam etti: "Türkiye'de milletin değerleriyle kavga etmeye, onları kendi ideolojileriyle değiştirme çabalarına bir son verilmelidir. Millete ve değerlerine saygı duymayı herkes öğrenmelidir. Köksüz ve sapkın fikir sahiplerinin millet adına söz söyleyecek makamlardan temizlenmelidir. Milletin geleneksel değerleriyle kavgayı bir siyaset tarzı olarak benimseyen meczuplarla, türedilerle, etki ajanlarıyla yol arkadaşlığı görüntüsünden imtina edilmelidir ki, hiçbir zaman sahip olmadıkları gücü kullanarak toplumda karşılık bulmasınlar. Aksi halde devleti katillikle suçlayanı partisinde tutan aynı suça ortak durumuna düşmeyecek midir? Yeni devlet kurma iddiasını ortaya atanı bünyede barındırmak bir çeşit tasdik, hatta teşvik olarak anlaşılmayacak mıdır? Hırsızı bilip düzenbazlığına, ahlaksızı tanıyıp namertliğine, vatan hainlerinin ihanetine ortak olmak istemeyen aynı fotoğraf karesinde dahi görünmekten imtina etmelidir. CHP gibi bir taraftan bölücülerle birlikte poz verirken diğer taraftan adalet gibi kavramları ağızlarına sakız edenlerin inandırıcılığı olmayacaktır. Başta siyaset kurumu, medya ve aydınlar, Türkiye'nin taşıyıcı kolonları ortak değerlerimize yönelik saldırılara karşı milli ve ahlaki tavrı millet ve tarih önünde göstermelidir. Ancak üzülerek görüyoruz ki, milletin değerlerine yönelik saldırılar medya aracılığıyla yönetilmekte, sözde aydınlar TV ekranlarından yangına körükle gitmektedir. Siyaset kurumu Türkiye'de toplumsal bir bütünlük yerine, ayrışmayı ve bölünmeyi çıkarları için tercih etmektedir"
"CHP YÖNETİMİ YURT DIŞINDA OLUMSUZ ALGI OLUŞMASI İÇİN..."
CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan MHP'li Çetin, şunları kaydetti: "Ana muhalefet lideri, yabancı basına ülkede can ve mal güvenliği olmadığı şikâyeti yapacak kadar ölçüyü kaçırmış vaziyettedir. Bunların Türkiye'yi dışarıya şikâyet tavrı ilk değildir. CHP yönetimi uzun süredir Türkiye hakkında yurt dışında olumsuz bir algı oluşması için olağanüstü gayret içerisindedir. Dışarıya karşı Türkiye'nin sorunlu bir ülke olduğu imajını verenler, ülkemizin yaşayacağı sıkıntılardan medet umacak kadar küçülmektedir. Zaten yıllardır bütün milli kurumlarımıza sistemli bir saldırı yapılmaktadır. Devletimizi ayakta tutan kurumlarımızı ve kadrolarını iş göremez hale getirmek için her yol denenmektedir. Bu kirli savaştan, Türk milletinin milli kurumlarından birisi olan Milliyetçi Hareket Partisi de yeterince nasibini almaktadır. Türkiye'ye yapılacak her operasyonda milli duruş sergileyen MHP'nin direncini düşürebilmek için içeriden ve dışarıdan etkisizleştirmeye yönelik çabalar sürmektedir. Türkiye'nin tarihi tecrübe, birikim ve değerlerine yönelik linç kampanyasının bir benzeri, Milliyetçi Ülkücü geleneğe karşı yürütülmektedir. Yeni Türkiye, Yeni CHP derken, bütün bu dönüşümü köklerinden koparılmış Yeni MHP olmadan başaramayacaklarını anlayanların, partimiz üzerindeki faaliyetleri yoğunlaşmıştır"
"FİTNE ÇETELERİ KÜRESEL EFENDİLERİNE HİZMET İÇİN..."
Türkiye'nin ve partisinin yıpratılmaya çalışıldığını savunan MHP'li Çetin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ülkemize ve partimize yönelik uygulanan yıpratma ve çökertme programının adını yıllar öncesinde destabilizasyon süreci olarak koymuştuk. Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için PKK, Fetö ve Daeş gibi örgütler vekâlet savaşında kendilerine verilen görevi bir yere kadar yapabilmektedir. Terör canımızı yaksa da, Türk milletinin teslim alınamayacağını artık bütün dünya görmektedir. Terörü bir silah olarak kullanan örgütlerin açıktan saldırılarına karşı millet bir araya geldiği, milli şuur yükseldiği için bu kez devreye psikolojik harp yöntemleri sokulmaktadır. Son günlerde toplumun ahlak ve zihniyet dünyasını alt üst edecek tartışmaların körüklenmesi, güvensizlik ve istikrarsızlığa yönelik yeni bir savaş yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bir zamanlar Soros çocuklarıyla uygulanan programın bir benzeri, siyasi, sosyal ve ekonomik sahada huzursuzluğa yol açacak yeni provokasyonlarla uygulanmaktadır. Milli Mücadele yıllarının Ali Kemallerini, Said Mollalarını mumla aratacak fitne çeteleri küresel efendilerine hizmet için her yolu denemektedir. Medya ve siyasetin içerisine yerleştirilmiş bizden görünen ama başkasına hizmet eden etki ajanları, terörün veremediği zararı Türk milletini kamplara bölerek, ortak değerleri tartışır hale getirerek vermektedir. Hâlbuki Türkiye'de anayasanın ilk üç maddesinde kısaca özetlenmiş devletin ve milletin yapısıyla ilgili çok büyük bir toplumsal mutabakat söz konusudur"
"15 TEMMUZ BAŞKA OLAYLA KIYASLANMAYACAK KADAR ÖNEMLİ"
15 Temmuz'un milli mücadeleyle kıyaslanmasını eleştiren MHP'li Çetin, şunları kaydetti: "Türk milletinin Atatürk ile bir problemi yoktur. Atatürkçülüğü kendilerine bir imtiyaz olarak kullanan ve millete tepeden bakan, değerlerini hiçe sayanlarla mesafe söz konusudur. Aynı şekilde 15 Temmuz, Türk milletinin iradesine yeniden sahip çıktığı bir gündür. Hiçbir silahlı ve zorba gücün milletimizi teslim alamayacağının bir kere daha hatırlatıldığı tarihi bir andır. 15 Temmuz, başka bir olayla kıyaslanmasına gerek duyulmayacak kadar önemlidir. Milli mücadele ile kıyaslanması millet arasında ikilik çıkarmak için bilinçli bir şekilde yapılmaktadır. Yüzyıl önceki destansı mücadelede yedi düvele karşı bağımsızlığını koruyan yine bu büyük millettir. Birisini yüceltmek için öncekini küçültmek yanlıştır, art niyetlilerin işidir. Bir başka tartışma konusu köpürtülen insanlarımızın kılık kıyafetleri üzerinden siyaset üretmek, giyinişlerine göre insanlarımızı belli saflara ayırmak, yaşam tarzlarına müdahale etmek bu ülkeye ihanettir. Türkiye'nin yakın döneminde yaşanan büyük hadiseler, içinde bulunduğumuz tablonun vahametini göstermektedir. Kanlı bir darbe girişiminin travması henüz atlatılamamıştır. Bu süreçte iç savaşın ve işgalin eşiğinden dönülmüştür. Ülkemiz dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yıllardır terör örgütlerinin saldırısı altında hırpalanmaktadır. Komşularımızın haritaları değişirken Türkiye bundan birinci derecede etkilenmektedir. Yarınlarda hedef Türkiye olabilir endişesinin üzerinde ciddi olarak durulacak kadar önemlidir. Ülkemiz dünyada en büyük göçmen nüfusunu ağırlayarak sosyal ve ekonomik açıdan ağır bedeller ödemektedir. Devletin kılcal damarlarına kadar sızmış talimatı başka merkezlerden alan ihanet şebekelerinin temizlenmesi için verilen olağanüstü mücadele bir türlü asıl sorumlulara doğru gidilmese de sürmektedir"
"YENİ DEVLET HAYALİ KURAN KÖKSÜZLERİN HAKKINDAN..."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, şöyle devam etti: "Milli mücadele dönemini aratmayacak bu ağır şartlarda, tek gerçek kurtuluş yolu milli ruh ve dayanışmayı uyandırmaktır. Zaten hiçbir bağımsızlığın, bir başka gücün insafına ve yardımına dayanarak sürdürülemeyeceğini tarih bize öğretmiştir. Milli birlik ve bütünlüğümüz üzerinde hassasiyet göstermemiz, bölücü, ayrıştırıcı nifaklara karşı uyanık olmamız şarttır. Türkiye'yi destabilize etmeye, yani istikrarsızlığa sürüklemeye çalışanlara karşı, ülkesini düşünenlerin yapması gereken de Türkiye'yi stabilize etmenin, yani güçlendirmenin yollarını bulmaktır. Lideriyle ve kadrosuyla Milliyetçi Ülkücü camia yaşanan ağır sürecin farkındadır. Milliyetçi Hareket Partisi, milletimize kurulan tuzakların bozulmasında ve tehditlerin boşa çıkarılmasında üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmektedir. Yeni devlet hayali kuran köksüzlerin de, devletini katillikle suçlayacak kadar şirazesinden çıkmış terörist sevicilerin de hakkından evelallah Milliyetçi Hareket gelecektir. Türk milletinin zarar görmesine milliyetçilerin tahammülü yoktur. Ülkücülerin ülkemizin yıkıma uğratılmasını seyretmesini, yaşananlara siyasi pencereden bakarak selden kütük kapmaya çalışmasını kimse beklememelidir. Söz konusu olan vatanın selameti olduğunda yapacaklarımızın sınırı yoktur. Hiçbir çıkar uğruna ülkemizden ve ülkümüzden vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir"