Migren nedir? Neler iyi gelir?

Migren ağrıları gün içerisinde bireylerin yaşamlarını zorlaştırıyor. Baş ağırlarının migren ağrısı olup olmadığı vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Ağrılarına çözüm arayanlar neler yapacağını araştırıyor. Peki Migren nedir? Belirtileri nelerdir? Tedavisi nedir? Ne iyi gelir? Detaylar haberimizde...

Baş ağırları insanlar için bazen zor anlar yaşatabiliyor. Migren ve baş ağırları arasındaki farklar araştırılıyor.Migren, çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen birkaç belirtiyle bağlantılı olan tekrarlayıcı orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Herkes tarafından merak edilen soruları sizler için araştırdık. Peki Migren nedir? Belirtileri nelerdir? Tedavisi nedir? Ne iyi gelir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

MİGREN
 
Migren, çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen birkaç belirtiyle bağlantılı olan tekrarlayıcı orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Kelimenin kendisi Yunanca ἡμικρανία (hemikrania), "başın bir tarafındaki ağrı" (ἡμι- (hemi-), "yarım" ve κρανίον (kranion), "kafatası"ifadesinden türemiştir.
 
Normalde baş ağrısı doğası gereği unilateral (başın tek bir tarafını etkiler) ve atımlıdır ve 2 ila 72 saat sürer. İlişkili belirtiler arasında bulantı, kusma, fotofobi (ışığa karşı artmış hassasiyet), fonofobi (sese karşı artmış hassasiyet) bulunabilir ve ağrı genellikle fiziksel aktivite ile şiddetlenir.Migren baş ağrısı çeken kişilerin neredeyse üçte biri, yakın bir zamanda baş ağrısının meydana geleceğinin sinyalini veren geçici duyusal, motor bozukluk, görme ya da konuşma kabiliyeti bozukluğu olan bir aura hisseder.
 
Migrenin çevresel ve kalıtımsal faktörlerin bir karışımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Vakaların yaklaşık üçte ikisi aile içinde görülür.Değişen hormon düzeyleri de rol oynayabilir: Migren ergenlik öncesi yaşlarda erkekleri kızlara göre biraz daha fazla etkiler, ancak kadınları erkeklere göre iki üç kat daha fazla etkilemektedir. Migren eğilimi genellikle gebelik esnasında azalır.Migrenin gerçek mekanizması bilinmemektedir. Bununla birlikte, nörovasküler bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Başlıca teori, serebral korteksin uyarılabilirliğinin artması ve beyinsapındaki trigeminal çekirdekte bulunan ağrı nöronlarının anormal bir şekilde kontrol edilmesiyle ilişkilidir.
 
Tavsiye edilen ilk tedavi baş ağrısı için ibuprofen ve asetaminofen gibi basit ağrı kesiciler, bulantı için antiemetik bir ilaç ve tetikleyici durumlardan uzak durulmasıdır.Basit ağrı kesici ilaçların etkili olmadığı kişiler triptan ya da ergotaminler gibi özel ajanlar da kullanabilir. Dünya genelinde, toplumun %10'undan fazlası hayatlarının bir döneminde migrenden etkilenmektedir.
 
BELİRTİLER VE SEMPTOMLAR
 
Normalde migren, otonomik semptomlar ile ilişkili bir süre devam eden, tekrarlayıcı şiddetli baş ağrısı ile kendini gösterir.Migrenli kişilerin yaklaşık %15-30'unda auralı migren ile karşılaşılır ve auralı migreni olanların sık sık aurasız migreni de olur.Ağrının şiddeti, baş ağrısının süresi ve atak sıklığı değişir. 72 saatten uzun süren migren status migrenozus olarak adlandırılır. Migrende olası dört aşama bulunur ve bu aşamaların tümünün yaşanması gerekmemektedir:
 
Prodrom; baş ağrısından saatler veya günler önce meydana gelir
aura; baş ağrısından hemen önce oluşur
Ağrı aşaması; baş ağrısı aşaması olarak da bilinir
Postdrom; migren atağı sonrasında yaşanan etkiler
 
NEDENİ
 
Migrenin altında yatan nedenler bilinmemektedir.Ancak çevresel ve genetik faktörlerin karışımıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.Vakaların üçte ikisinde aile içinde migren vardırve nadiren tek gen bozukluğuna bağlı olarak meydana gelir.Migren birkaç psikolojik durum ile ilişkilidir, örneğin: depresyon, kaygılanma ve bipolar bozuklukve bunların yanı sıra pek çok biyolojik olay ya da tetikleyiciler
 
 
Genetik özellikler
İkizlerle yapılan çalışmalar, migren baş ağrılarının meydana gelmesinde %34-51 oranında bir genetik etki olasılığına işaret etmektedir. Bu genetik ilişki, auralı migrenler için aurasız migrenlere göre daha güçlüdür.Birkaç özel gen varyantı, riski az ila orta miktarda artırır.
 
Migrene yol açan tek gen bozukluğu nadiren görülür. Bunlardan biri ailesel hemiplejik migren olarak bilinir ve kalıtım yoluyla otozomal dominant tarzda gelen bir auralı migren türüdür Bu bozukluklar, iyonların taşınmasında görevli proteinleri kodlayan gen varyantları ile ilişkilidir.Migrene neden olan bir başka genetik bozukluk CADASIL sendromu ya da subkortikal enfarktüs ve lökoensefalopati ile birlikte serebral otozomal dominant arteriopatidir.
 
Tetikleyici faktörler
Migren tetikleyici faktörlerle başlayabilir ve bazı kişiler bu durumu vakaların çok azında ve diğerleri çoğunda görülen bir etki olarak bildirebilir. Tetikleyici faktör olarak birçok şey sınıflandırılmıştır, bununla birlikte bu ilişkilerin kuvveti ve anlamlılığı belirsizdir.Tetikleyici, semptomlar başlamadan önceki 24 saat içinde oluşabilir.
 
Fizyolojik unsurlar
Bildirilen yaygın tetikleyici faktörler stres, açlık ve yorgunluktur (gerilim tipi baş ağrılarında bu faktörlerin eşit şekilde payı vardır).Migrenin adet kanaması döneminde meydana gelmesi daha olasıdır.Menarş (ilk adet kanaması), oral kontraseptif kullanımı, gebelik, menopoz öncesi, sırası ve sonrası dönem ve menopoz gibi diğer hormonal etkiler de migrenin meydana gelmesinde rol oynar.Bu hormonal etkilerin aurasız migrende daha çok rol oynadığı görülmektedir.Migren normalde hamileliğin ikinci ve üçüncü trimester üçüncü dönemlerinde ya da menopozdan sonra meydana gelmez.
 
Beslenme
Beslenmeye bağlı tetikleyici faktörlerin incelenmesiyle, bulguların subjektif değerlendirmeye dayandığı ve özel tetikleyici faktörlerin kanıtlamaya ya da yalanlamaya yetecek kadar kesin olmadığı bulunmuştur. Özel ajanlarla ilgili olarak, tiraminin migren üzerine etkisine dair bir bulgu olmadığı görülmüş  ve monosodyum glutamatın (MSG) beslenmeye bağlı tetikleyici faktör olarak sık sık bildirilmiş olmasına rağmenbulgular bunu tutarlı bir şekilde desteklememektedir.
 
Çevre
Ev içi ve ev dışındaki olası tetikleyici faktörlerin incelenmesiyle genel bulguların yetersiz kalitede olduğu sonucuna ulaşılmakta, yine de migrenli kişilerin ev içindeki havanın kalitesi ve ışıklandırma ile ilgili bazı koruyucu önlemler alması tavsiye edilmektedir. Bir zamanlar üstün zekalı kimselerde daha yaygın olduğu düşünülse de bunun doğru olmadığı görülmektedir
 
NELER İYİ GELİR?
 
Başınıza masaj yapın
Beyne gönderilen sinyallerin artmasını sağlayarak ağrılarınızı dindirebilirsiniz. Masaj, sinyalleri arttırmanın en iyi yoludur. Kafanıza yaptığınız masaj, serotonin aktivitesini hızlandırır ve ağrınızın azalmasına yardımcı olur.
 
Papatya çayı sizi rahatlatacaktır
Migren ağrılarına sahip olan kişilerin, günlük hayatlarında düzenli olarak papatya çayı içmeleri oluşabilecek migren ağrılarını azaltmaktadır. Papatya çayı antiseptik özelliklere sahiptir. Bu yüzden günde iki ya da üç öğün papatya çayı içmenizin size faydası olacaktır.
 
Nane kullanımını ihmal etmeyin
Sinirlerinizi yatıştırarak, migren ağrılarınızı en aza indirebilirsiniz. Yapılan birçok bilimsel araştırma sonucu bunu ortaya koymuştur. Nane, içerdiği anti inflamatuar özelliğiyle sinirlerinizi yatıştıracaktır. Nane çayınızı balla tatlandırarak içebilirsiniz.
 
Ağrınızı hafifletecek besinler tüketin
Kullanacağınız besinler içerisinde migren ağrınızla savaşabilecek besinleri tercih edin. Karbonhidrat eksikliğinden kaynaklanan ağrınız için tam tahıllı ekmek tüketebilirsiniz. Kan basıncını düşüren ıspanak, ağrınızın hafiflemesinde yardımcı olacaktır.
İsrail ile Hizbullah arasında tarihi ateşkese saatler kaldı Narin Güran cinayetinde yeni görüntüler! Cansız bedeni böyle saklandı! 26 Kasım Salı borsa günü düşüşle tamamladı! İşte kazandıran hisseler
Sonraki Haber