Migrenle tanışın! Migrenin beyindeki etkisi böyle görüntülendi
Anında bastıran ve insanda oluşturduğu etkiyle hayatını mahveden Migren, bilim insanları tarafından beyindeki etkisi ilk kez görüntülendi. Tedavisi bulunamayan migrenin bu keşif sayesinde kaynağının bulunması hedefleniyor. İşte detaylar...
Migren, kişinin günlük yaşamanı etkileyebilen, gün içerisindeki gerçekleştirdiği aktivitelerde kısıtlılık yaratabilen bir baş ağrısı tipidir.
Şiddetli baş ağrısı olarak kendini gösteren migren, mide bulantısı ve ışığa hassasiyet gibi durumlara yol açabiliyor. Günümüze kadar tedavisi bulunamayan migren ile ilgili olumlu bir gelişme yaşandı. Bu gelişme ile migrenin asıl kaynağı bulunabilir.
Güney Kaliforniya Üniversitesi'den bilim insanları, migrenin beyinde yarattığı etkili ilk kez somut bir şekilde gözlemlemeyi başardı. Bilim insanları, migrenen sahip kişilerin beyininde olan değişiklikleri görüntüledi. Kronik ve aurasız epizodik migrenli kişilerde, ‘centrum semiovale’ adı verilen beyin bölgesinin mikroskobik boyuttaki perivasküler boşluklarının büyüdüğü gözlemlendi.
Solda (A): Migrene sahip kişiye ait MRI - Sağda (B): Migrensiz kişiye ait MRI
Perivasküler boşluk olarak tanımlanan alan, beyindeki kan damarlarını çevreleyen sıvı boşluklardan oluşuyor. Bu boşluklar, özellikle kan-beyin bariyerindeki anormallikler ve iltihap gibi durumlardan etkileniyor.
Görselde de görüldüğü üzere, migrene sahip kişilerde bu boşlukta anormal bir durum olduğu görülüyor. Keşfi de bu açıdan büyük önem taşıyor. Çalışmanın başında yer alan Wilson Xu, bu boşluğun migrenin kökeni hakkında cevaplar sunabileceğini belirtiyor.
Bilim insanları, migren ve perivasküler boşluk arasındaki ilişkiyi çözmeye yoğunlaşmış durumdalar. Bu konuda henüz net bir cevaba varılamamış olsa da ortada bir hipotez bulunuyor.
Bu hipoteze göre perivasküler boşluğun migrenli kişilerde daha büyük olması, beyindeki glimfatik bozulmadan kaynaklanıyor olabilir. Glimfatik sistem, merkezi sinir sisteminden çözünür proteinleri ve metobolitleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için perivasküler kanalları kullanıyor, bir nevi atık temizleme sistemi olarak görev yapıyor.
Bilim insanlarının şu anda üzerinde çalıştığı keşif önümüzdeki günlerde sonuçlanacak. Sonuçlandığı zaman haberimizde yer vereceğiz.