Milli gelir 1 trilyon dolar! Bolat: Felaket tellallarına kanmayın 2024’ten umutluyuz

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi, Gaziantep’te Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İhracatın ve ekonomideki son gelişmelerin masaya yatırıldığı zirvede konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 yılının 1 trilyon doların üzerinde milli gelirle kapatılacağını dile getirerek, “İçeride ve dünyada sıkıntılar olmasına rağmen kısa sürede ayağa dikilip güçlenmeye devam ediyoruz." dedi. İşte detaylar...

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi, Gaziantep’te Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İhracatın ve ekonomideki son gelişmelerin masaya yatırıldığı zirvede konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 yılının 1 trilyon doların üzerinde milli gelirle kapatılacağını dile getirerek, “İçeride ve dünyada sıkıntılar olmasına rağmen kısa sürede ayağa dikilip güçlenmeye devam ediyoruz. Türkiye iyi yönetiliyor, yurtdışından bakış çok olumlu. Cumhurbaşkanımıza, ülkeye büyük ilgi ve saygınlık var. 2024’ten umutluyuz, dünyadaki siyasi ve ekonomik tabloya rağmen biz azimle şevkle çalışmaya, Türkiye Yüzyılı hedeflerine koşmaya devam edeceğiz” dedi.

Salgın tek haneli enflasyona darbe vurdu

Bakan Bolat, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’nde özel oturumda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı. Öncelikle ihracat konusundaki bilinirliğin artması için yapılan programların çok değerli olduğunu belirten Bolat, Turkuvaz Medya’ya teşekkür ederken, Gaziantep’ten de her gelişinde pozitif enerji depolayarak ayrıldığını söyledi. Bakanlığın çalışma alanının çok geniş olduğunu dış ticaretin yanı sıra iç ticarette de tüm sektörlerle ilgili düzenleme ve denetimin kendilerinin sorumluluğu olduğunu dile getiren Bolat, şöyle konuştu: “Türkiye 1973’ten 2004’e kadar çift haneli, 3 haneli enflasyonla boğuştu. 2004’ten itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu problem kökten ortadan kaldırıldı, tek haneli enflasyonla tanıştık. Bu 16-18 sene devam etti fakat Covid 19 kriziyle salgınıyla beraber tüm dünya enflasyon gerçeğiyle tanıştı. Tüm dünyada 40 yıldır görülmeyen yüksek enflasyon yaşandı. Üretim, tedarik, lojistik zincirinde kopmalar oldu. Türkiye üretim ve tedarik üssü olarak Uzakdoğu’dan daha önemli bir üs olarak görülünce, Türkiye’den çok yoğun ihracat atağı başladı. Batılı ülkeler ithalat yaptılar, bu sefer mal azlığı nedeniyle içeride fiyatlarda sıçramalar oldu. Covid 19 tortularının başında fiyatlama davranış bozukluğu, vurguncu, karaborsacı, fırsatçı türde eğilimler iş hayatında etkin olmaya başladı. Ve hem bir yanda enflasyonla mücadele hem de damarlardan giren virüs gibi bu şekilde haksız ticari uygulamalara yönelenlerle mücadele dönemi başlamış oldu. Bizden önceki bakan arkadaşlarımızın yaptığı mücadeleyi devam ettirdik.”

6 ay gün verilen araç satışı 6 saatte yapılır hale geldi

Bakan Bolat, bu kapsamda özellikle otomotivde çip kriziyle başlayan sürecin içeride etkilerinin yoğun yaşandığını kendilerinin de alınan önlemleri devam ettirerek yeni önlemler devreye aldıklarını söyleyerek, “İkinci el araçta 6 ay 6 bin km satış sınırlamasını devam ettirdik. Ardından tedbil-i kıyafetle denetimleri arttırdık. Piyasanın başı boş olmadığını gösterdik ve ilan siteleriyle alakalı önemli karar aldık. İkinci el fiyatın birinci elden fazla olamayacağını belirttik, noterlerin de satışlarda etkili olmasını sağladık. Bir yılda üçten fazla satış yapılamayacağına dair kısıtlamayı noterlerin takibine verdik” dedi. Bakan Bolat, bu sayede ağustos ortalarından sonra yavaş yavaş stoktaki araçların piyasaya çıkmaya başladığını gördüklerini dile getirerek şunları söyledi: “1 aylık süre zarfında 600 bin araç ortaya çıktı. 6 ay gün verilen araç satışları 6 saatte yapılır hale geldi. İkinci elde fiyatlar düşmeye başladı, yüzde 20’lere varan indirim oldu. Fiyatlardaki köpük, balon ortadan kalkınca birinci elde kampanyaların başladığını gördük. Eylülden bugüne 6 ay, 12 ay sonra taksitlerin başlayabileceği kampanyalar başladı. Piyasada işler normale döndü. Aynı şey emlakta da kendini gösterdi, konut, dükkan fiyatlarında yüzde 20’ler civarında düşüş yaşandı. Bu kira fiyatlarına da yansımaya başladı. Bunu diğer alanlarda da gördük. Yeni hükümetin para, maliye ve döviz kuru programıyla, anti enflasyonist programın etkilerini görmeye başladık. Ekim ve kasım aylarında aylık enflasyon artışları yüzde 4’ün altına geldi, çekirdek enflasyon yüzde 2,9’a geldi” dedi. 

Ancak her şeyin kendi ellerinde olmadığını dünyada yaşananların etkilerinin enflasyonla mücadele programında işleri zaman zaman zorlaştırdığını ifade eden Bolat, “Ama yılmak yok, çabalar devam edecek” diye konuştu. 

Bakan Bolat, 2023 yılında yapılan denetimlere ilişkin sonuçları da şöyle paylaştı: “İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün fahiş fiyat, stokçulukla mücadele çabaları kapsamında bu yıl şu ana kadar 538 milyon liralık bir cezai işlem uygulandı. 16 bin işletme ve 100 binlerce ürün denetlendi. Tüketicinin Korunması ve Ürün Denetimi Genel Müdürlüğü de aldatıcı reklamlar, tüketiciye zarar veren ticari uygulamalar, güvensiz ürünlere karşı denetimlerle de şu ana kadar 667 milyon lira ceza uygulandı. Yüz binlerce işletme denetlendi. Bölgelerde, illerde Ticaret Müdürlüğü ekiplerimiz bu görevleri yapıyor. Ayrıca bakanlığımızın teftiş kurulundaki 430’un üzerinde müfettişimizin hepsi sahada görev başındalar. Rekabet Kurulu da çok büyük çaba içinde. Orada da soruşturmalar neticesinde 2 milyar 350 milyon liralık ceza uygulaması söz konusu oldu. Bazı soruşturmalar da hala devam ediyor.” 

Ortak fiyatlama davranışları içine girenleri öncelikle ikna yoluyla geri adım attırmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bolat, bu sayede çimento ve hazır beton sektöründe fiyatların düşüş eğilimine girdiğini dile getirdi. 

Kimseye karşı art niyet yok, piyasayı bozmaya çalışanla mücadele sürecek

Ticaret Bakanlığı olarak üretimin, yatırımın, istihdamın yanında olduklarını, ticaret ne kadar artarsa zenginleşme ve refahın artacağını vurgulayan Bakan Bolat, “Dünyada olağanüstü şartlar oldu. Bu şartlar 16-17 senelik tek haneli enflasyon başarısını gölgelemiş oldu. Biz tekrar bu gölgeyi ortadan kaldırıp, yeniden istikrarlı piyasa dönemine girmek istiyoruz. Sektördeki üretici ve tüketici tüm oyuncularla birlikte yapacağız bunu. Kimseye karşı art niyetimiz yok. Halka karşı piyasası bozmaya çalışan, kayıt dışı çalışan kişi ve kuruluşlara karşı da devletin yasama, denetleme yürütme gücüyle halkın korunması için de tüm tedbirleri uygulayacağız” diye konuştu. 

Hizmet enflasyonunda gelinen noktanın kabul edilebilir bir durum olmadığını ve keyfi zam yapma olayı yaşandığını kaydeden Bakan Bolat, 1 Ocak’tan itibaren lokanta, kafe, restoran gibi işyerlerinde menülerin ve fiyatların kapılarda görünür şekilde yer alacak olmasının enflasyonla mücadelede önemli olacağını vurguladı. 

AB pozitif ajandayı yılın ikinci yarısına erteledi

Bakan Bolat, Avrupa Birliği ile ilişkilerde seçim öncesi yaşananların hatırlanması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: “AB, ABD ve İsrail mevcut Cumhurbaşkanımız önderliğindeki ittifakın genel seçimleri kazanmasını istemediler. Bu yönde vize konusunu manivela olarak kullanıp, seçmenlere yönelik kışkırtma yapmayı düşündüler. Borsayı da 3 ay boyunca manipüle ederek yıkmaya çalıştılar. Seçimlerden sonra hatta daha seçim akşamı ise Türkiye ile yapıcı diyalog kuralım anlayışıyla 180 derece dönüş sergilediler. Biz de kimseyle ilişkileri bozma yönünde değiliz. İş birliği yapmak istiyoruz. Bu yönde AB ile temaslar da arttı AB Komisyonu’na da raporlama görevi verildi, ancak bu raporun onayı gelmedi. AB Zirvesi’nde görünmez bir el devreye girdi ve raporu not ediyoruz şeklinde muğlak bir ifade yer aldı. Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunma konusunda dünyayı harekete geçirmesi, İsrail’e şartsız destek veren AB ülkelerini rahatsız etti, birkaç aylık bekle gör moduna geçtiler. AB ile vize konusunda biz haklarımızı ve talepleri sürdürmeye devam ediyoruz. Belediye seçimlerinden sonra konu biraz daha netleşecektir. Zaten şu anda da uygulamada biraz gevşeklik gözleniyor.” 

Yeşil mutabakat ve uyum konusunda çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Bakan Bolat, sınırda karbon düzenlemesinin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe gireceğini ve gerekli mevzuatların hazırlanmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Bakan Bolat, çimento, gübre, demir çelik, alüminyum ve elektrik sektörünün bu konudan en fazla etkilenen sektörler olacağına işaret ederek şunları söyledi: “Sektörlerin uyum planlarını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hazırlıyor, iki sektörde hazır, diğerlerini de yakında çıkarmak üzere. Emisyon ticaret sistemi hazırlığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyor. Sektörlerimiz emisyon ticaret sistemi üzerinden karbonsuz üretim ve ihracat düzenine bir an önce ayak uydurmaya çabalamalı. Birçokları yeni yatırımlar yaptı. Bazı zorluklar olacak ama AB ile hem teknik hem mali iş birliği yapmak istediğimizi belirttik. Hem bakanlıklar arası hem TOBB başta olmak üzere iş dünyası ile koordinasyon çalışmaları yapılıyor. Yol haritaları ortaya çıktıkça her firma kendisini hazırlamaya başlayacak. Bizler de teknik destek ve mali iş birliği konusunda yardımcı olacağız. Bazı kredi paketleri oluşturuldu. Eximbank ve İGE yakında Hazine’den bu konuda olur aldıktan sonra firmalarla daha yakın çalışacağız.” 

"Felaket tellallığı yapanlara kanmamak lazım"

Bakan Bolat, milli paralarla ticarette gelinen noktayı ise şöyle özetledi: “İhracatta 11 milyar dolarlık miktar milli paralarla yapılıyor. 25 milyar dolarlık ithalat milli paralarla yapılıyor ki 100’ün üzerindeki ülkeyle bunları yapabiliyoruz. Topladığımızda 36 milyar dolar yapıyor, geçen yılki dış ticaret 618 milyar dolardı, yani yüzde 6,5 civarında toplam ticareti milli paralarla yapıyoruz. Bu dövize bağımlılığı azaltma anlamında önemli, dövizi olmayıp bizimle ticaret yapmak isteyen ülkelere karşı da finansman sağlamış oluyoruz. Geliştirmeye devam edeceğiz.” 

Gümrüklerde hem modernleşme çalışmalarının hem de gümrükçülerin artırılması çalışmalarının süreceğini söyleyen Bakan Bolat sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye iyi yönetiliyor. Yurtdışından bakış olumlu. Cumhurbaşkanımıza ve ülkeye büyük ilgi saygınlık gösteriliyor ve güçlü bir ekonomimiz var. İçeride ve dünyadaki sıkıntılar olmasına rağmen kısa sürede ayağa dikilip güçlenmeye devam edebiliyoruz. 2023’ü 1 trilyon doların üzerinde milli gelirle kapatacağız, kişi başı gelir 12 bin 500 dolara yükselecek. Bu yıl dünyada talep düştü, üretim durgunlaştı, 6,5 milyar dolar kayıpla karşılaştığımız 6 Şubat depremiyle sarsıntı yaşadık. 51 bin kardeşimizi kaybettik, büyük yıkımlar oldu, ama buna rağmen Türkiye ilk 9 ayda yüzde 4,7 ortalama büyüme sağladı. Çin bile, Hindistan bile bu rakamlarda, AB’de yüzde sıfırlar civarında büyüme var. İhracatta ilk iki ay yüzde 8 kayıpla başlamıştık, ama artıda bitireceğiz. Hizmet ihracatımız da yüzde 13 artacak. Dış ticaret ve cari açık gerilemeye başladı. İthalatımızda da geçen yılın aynı aylarına göre gerileme var, ihracatta da son 5-6 aydır geçen yılların aynı aylarına göre artışla ilerledik. İlk yarıda kaybettiğimiz miktarları geri aldık. 2024’ten umutluyuz. Dünyadaki siyasi ekonomik tablo belli, ama buna rağmen biz azimle şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye yüzyılı hedeflerine koşmaya devam edeceğiz. OVP iyi işliyor. Bu yılın ikinci yarısında makro hedeflerin hepsi tuttu. İstihdamda 32 milyona geldik, işsizlik oranı yüzde 8,5’e geriledi. Kriz ya da felaket tellallığı yapanlara kanmamak lazım, umutla ileriye bakmak lazım. Dışarıdan muazzam güçlü Türkiye görüntüsü var. Dış politika, savunma, ekonomisiyle Türkiye ile daha fazla entegre olmak isteyen batılı sanayiler var. O yüzden ümitle ileriye bakalım yarınlarımız çok daha esenlik ve hayırlı olacak.”

‘Türkiye Yüzyılı’na En Büyük Katkıyı Vermeye Adayız

Açılışta konuşan Gaziantep Valisi Kemal Çeber de, “Konu ihracat, emek, çalışma olunca bu kürsüde olmak büyük keyif. Göğsümüzü gere gere söylüyoruz; bu kent üreten, çalışan, kazanan, istihdam sağlayan bir kent. Kazandığını vatanı, milleti, insanları için kullanan bir kent” dedi. Gaziantep’te tüm iş insanlarının aynı zamanda çok büyük birer hayırsever olduğunun altını çizen Çeber, hepsinin ya bir okulu, ya bir sağlık ocağı ya da yaptığı başka hayırlar olduğuna dikkat çekti. Bu ortamın oluşmasında kentin ruhunun da çok önemli olduğunu vurgulayan Çeber, şöyle devam etti: “Gaziantep ruhu, Gaziantep usulü çalışma diye bir şey var. Tam bir beraberlik içinde çalıştığımız, çok koordineli bir çalışma sistemimiz var. Bizim sorunlarımız da daha fazla nasıl üretiriz, nasıl çalışırız gibi sorunlar. Mutluluk veren sorunlar. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Türkiye Yüzyılı’nda her türlü işte ve hedefte en fazla katkı veren illerden biri olmaya adayız ve bunu taahhüt ediyoruz.” 

Zirvenin açılışını yapan Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu da, “Gelenekselleşen bu zirvelerimizle ülkemizin öncelikli konularıyla gelecek trendlerini birleştiriyoruz, kamuoyu bilinci oluşturmak istiyoruz. Zirvelerimizle her alanda varız, artık bu toplantılarımız örnek de alınmaya başladı” ifadelerini kullandı. 

Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'ne Güçlü Sponsor Desteği

Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’nin ana sponsorluğunu Halk Bankası, Sanko, Türk Telekom ve Ziraat Bankası üstlenirken, Papara, Gülsan, Oba Makarna cosponsor olarak Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi, Mahmood Coffee, Mutlu Makarna, Özun Gıda, Post Halı, Volkan Group, Voxx Carpet ve GAİB ise destek sponsoru olarak yer aldı.

Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Ünlülerin avukatı Ayhan Sağıroğlu vefat etti
Sonraki Haber