Muhalefetin "yıpranmaya dayanıksız" adayı...

Salih Tuna: Soru şudur, bunların ellerinin altında belirledikleri bir aday var mı? Varsa "yıpratılmalara karşı dayanıklılığı" ne kadar? Şayet bunu bilirsek, en azından, erkene alınmasını istedikleri seçim tarihini saptayabiliriz.

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı konusunda belirsizlik sürerken Sabah yazarı Salih Tuna'dan muhalefete erken seçim çağrıları konusunda taşlama geldi.

Erken seçim yapılması halinde Millet İttifakı'nın kimi aday göstereceğini sorgulayan Tuna, muhalefete esprili bir dille eleştirdi.

"Onu demeseydi iyiydi" başlığını taşıyan yazısında adayın "yıpratılmamak" için açıklanmadığı yönündeki tezlere değinen Sabah yazarı, "Soru şudur: Bunların ellerinin altında belirledikleri bir aday var mı? Varsa "yıpratılmalara karşı dayanıklılığı" ne kadar? Şayet bunu bilirsek, en azından, erkene alınmasını istedikleri seçim tarihini saptayabiliriz." diye yazdı.

Salih Tuna yazısında şunları kaydetti;

"Muhalif güruh bir an evvel siyasete dönmeli. "Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" demek siyaset falan değil, patolojidir.

Bu patolojiyle malul hale gelen hiçbir bünye içerik üretemez.

İçerikten geçtim, o bünyede duruş, insicam, ilke ve mantık kalmaz.

Haliyle kendi iradeleriyle cumhurbaşkanı adayı bile belirleyemezler.

Şu acıklı hallerine bakar mısınız:

"Hemen erken seçim yapılmalı..."
"Adayınızı belirlediniz mi?
"Onun için çok erken..."
"Neden?"
"Aday yıpranır..."

Gülmeyin, aynen vakidir.

Soru şudur: Bunların ellerinin altında belirledikleri bir aday var mı? Varsa "yıpratılmalara karşı dayanıklılığı" ne kadar?

Şayet bunu bilirsek, en azından, erkene alınmasını istedikleri seçim tarihini saptayabiliriz.

***

Doğrusunu isterseniz, "Aday yıpranır!" endişesinde hepten haksız sayılmazlar.

Bir ara CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu cesaret gösterip "Cumhurbaşkanı adayı olabilirim..." demişti de hemen yıpratılmıştı.

Hem de kendi partisinin Grup Başkanvekili tarafından.

Zira, Engin Özkoç canlı yayında Kılıçdaroğlu'nun aday olabileceğini öğrenince, "Dedi mi, öyle bir şey var mı?" diye tahfif etmişti.

Başkan Erdoğan "Talihsiz bedevi" deyince de çok kızıyor!

Talihsizlik değilse nedir bu?

Geçen gün baktım, Kılıçdaroğlu artık "Aday olabilirim" demiyor.

Cumhurbaşkanı adaylarında aradıkları özellikleri saymakla yetiniyor.

Diyor ki: "Adayın devleti tanıması, bilmesi lazım. Toplumun tüm bileşenlerini bir araya getirmeli. Örnek olmalı. Saraylara merakı olmamalı. Halk adamı olmalı. Davranışlarıyla örnek olmalı... Popstar seçmeyeceğiz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz..."

Peki bu özelliklere sahip birini bulduklarında "yıpranır" endişesiyle yine açıklamayacaklar mı?

Yıpranırsa da nasıl yıpranacak, mesela, "halk adamı" olmadığı mı ortaya çıkacak?

Bilmiyoruz...

Gelgelelim, saydığı özelliklere bakacak olursak adı geçen en az iki şahsı bizzat kendisi "yıpratmış" oldu.

"Saraylara merakı olmamalı" ifadesiyle Gül'ü, "Popstar seçmeyeceğiz" ifadesiyle de İmamoğlu'nu.

***

Aslında mezkûr açıklamayla kendini de yıpratmış oldu. Demek ki Engin Özkoç'a hiç gerek yokmuş.

Saydığı özelliklere bakacak olursak...

SSK Genel Müdürlüğü'nden dolayı devleti tanıyor denilebilir.

Geçenlerde helalleşmekten bahsettiğine göre de toplumun tüm bileşenlerini bir araya getirmeye niyetlenmiş sayılır. Halk adamı dersen, fotoğrafı yeter; hem bıyıklı hem de az çok kavruk.

Geriye bir tek "Davranışlarıyla örnek olmalı" kriteri kalıyor ki işte o çok netameli.

Onu demeyeydi iyiydi."

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

"Batı medeniyetinin 500 yıllık egemenlik dönemi sona erdi" Finansal hizmetler güven endeksi kasım ayında 6 puan yükseldi Fenerbahçe'yi bekleyen zorlu fikstür! 28 günde 7 kritik maç
Sonraki Haber