“Sen oradan indiğinde Dolar, Euro inecekse, sen oradan indiğinde benzin inecekse sende in be kardeşim in ne olacak? Sen 80 milyondan daha mı değerlisin?”
Muharrem İnce Edirne mitinginde yaptığı konuşmanın bir yerinde bu sözleri söyledi. Konuşmaya arabada radyo dinlerken rastladım. Tam bu sözleri ettiğinde Avrasya Tüneli’nin anonsu ile yayın kesildi. İlk tepkim benim yanlış anlamış olabileceğimdi. Gideceğim yere varır varmaz konuşmanın yazılı halini bulmaya çalıştım. Ne hikmetse birçok gazete sadece bu kısımları atlamıştı. Neyse ki Sözcü gazetesinin web sayfasında tam metin vardı. Büyük bir şaşkınlıkla doğru duyduğumu gördüm. İnsan gerçekten yaşadığı her gün daha neler göreceğiz diye düşünmeden edemiyor. Şimdi bunu da görmüş olduk.
İnce şayet Dolar, Euro düşecekse in o zaman diyor. Döviz kurları Tayyip Erdoğan’ın inmesi ile nasıl düşecek? Bir iktisatçı için bunun tek açıklaması olabilir. Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı ekonomi politikaları yanlıştır ve kurlardaki artışın sebebi budur. Bu yüzden iktidardan inince yerine iktidara gelecek olan doğru politikalar uygulayacağı için kurlar düşecektir. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Peki İnce’nin konuşmasından bu anlaşılıyor mu? Şayet kast ettiği bu olsa idi, yerine kendisinin iktidar olacağına da inanıyorsa, o zaman “seni oradan indireceğim ve doğru ekonomi yönetimi ile kurları düşüreceğim” demesi beklenmez mi? Ama öyle demiyor. Yerine kimin geldiğinin önemi yok. Tayyip Erdoğan inince kurlar düşecek. İnce Tayyip Erdoğan’ın kurları etkileyen bir iktisadi parametre olmadığını bilecek kadar akıllı ve eğitimli biri. O zaman konuştuğu şey iktisat temelli olamaz. Peki neyi kast ediyor.
Aslında kast ettiği aylardır yazdığımız, anlatmaya çalıştığımız, Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye’ye yönelik operasyonun ekonomik ayağından başka bir şey değil. Batı’daki bazı çevrelerin uzunca bir zamandan beri Tayyip Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmaya çalıştığı, bunun için nerdeyse her yolu denediği artık ayan beyan ortaya çıkmış durumda. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı’mız bunu her dillendirdiğinde itiraz edenlerin bugün kendi ağızlarından bu sözlerin çıkması aslında olumlu bir gelişme. Muharrem İnce de belli ki meseleyi doğru okumayı becerebilmiş. Kurlardaki artışın ekonomik bir sebebi olmadığını, sebebin “Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması” olduğunu büyük bir isabetle tespit etmiş. Bunda eğitimli olmasının, uzun bir siyasi tecrübeye sahip olmasının ve fizik öğretmeni olmasının belli ki büyük payı var. Ama yine belli ki eğitimi bundan sonrasını doğru okumasına yetmemiş.
Diyor ki İnce; madem öyle in o zaman oradan. 80 Milyondan daha mı önemlisin diye de bir soru ekliyor arkasından. Maalesef kapasitesinin sınırına geldiği yer tam da burası. Sanıyor ki İnce tüm bu yapılanlar Tayyip Erdoğan’ın şahsı ile ilgili. Batılı liderler sırf Erdoğan’dan hoşlanmadıkları, karakterleri uyuşmadığı -bir zamanların moda ifadesi ile elektrik alamadıkları- için Gezi olaylarını desteklediler, FETÖ’ye 15 Temmuz’da darbe yaptırdılar, başarısız olunca türlü finansal manüplasyonla kurlar üzerinden ekonomik kriz yaratmaya çalıştılar. Bu yüzden Tayyip Erdoğan gidince her şey normale dönecek diye düşünüyor. Maalesef İnce, son dönemdeki kur artışlarının arkasında bir operasyon olduğuna dair tespitindeki parlaklığını burada yitiriyor. Asıl meselenin Türkiye’ye diz çöktürmek olduğunu, bütün bu operasyonların “diz çökmeyenlerin lideri” olduğu için Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığını okuyamıyor. Bütün bu coğrafyayı yeniden şekillendirmek isteyenlerin önlerindeki en büyük engel olan Türkiye’yi teslim almaya çalıştıklarını ama teslim olmayanın sadece Tayyip Erdoğan değil Türk halkı olduğunu anlayamıyor. Öyle ya, bunları anlıyor ama yine de “in oradan da benzini ucuza alalım” diyor olamaz. Olabilir mi acaba? “Madem ki Batı seni istemiyor, o zaman halkın seni seçmiş olmasının ne önemi var, in oradan” demiş olamaz değil mi? Olabilir mi acaba?
Biz yine de fazla hakkını yemeyelim. Aslında İnce bu ifadeleri ile hafife alınmaması gereken bir politikacı olduğunu da gösteriyor. Oldukça kıvrak bir hamle ile Tayyip Erdoğan’ı 80 Milyona şikayet ediyor: “Bugün Dolar bu değer çıkmışsa, benzini bu fiyata alıyorsanız bunun sebebi Tayyip Erdoğan’ın Batı’ya direnmesi; sizi düşünüyor olsa direnmekten vaz geçer, tamam teslim oldum der siz de benzini daha ucuza alırsınız”. Ne kadar ince düşünülmüş, kıvrak bir zekanın ürünü değil mi? CHP 80 yıldır beklediği o büyük kurtarıcıyı bulmuş sanki.
Muharrem İnce acaba Tayyip Erdoğan inip de yerine kendisi çıktığında Erdoğan’ın yaptığı, Batı’nın hoşuna gitmeyen neleri yapmayacak da Batı operasyonlardan vaz geçecek. Sayın İnce Tayyip Erdoğan’ın yaptığı neleri yapmayacak ki Batı ona “sen kal inmene gerek yok” diyecek. Tayyip Erdoğan inince Doları, Euro’yu düşürecek olanlar İnce’den ne yapmasını isteyecekler. Öyle ya ben Erdoğan’dan daha sevimliyim, Merkel, Trump, Macron beni çok sevecekler, böylece kur düşecek, benzin ucuzlayacak diye düşünüyor olamaz. Muhakkak aklında bazı hamleler vardır. Örneğin, Batı “one minute”den mutsuz oldu, dünya beşten büyüktür denilmesine çok kızdı, S400 işine çok bozuldu, BM’den Kudüs kararı çıkmasına inanamadı, Afrin harekatı ile Terör koridorunun ortadan kalkmasına çok kızdı, haddini aşıp Afrika’ya falan açılmasına çok şaşırdı, sizi artık dizlerimizin üzerinde değil ayakta karşılayacağız denmesini kaldıramadı, ben geldiğimde bütün bunları düzelteceğim diye planlıyor olabilir mi? Tayyip Erdoğan’a karşı bir operasyon olduğunu kabul eden İnce’nin, bu operasyonu yapanların kendisine neden aynısını yapmayacaklarını düşündüğü izaha muhtaç bir durum değil mi?
Fazla uzatmadan tamamen Sayın İnce’nin ifadelerinden kaynaklanan sorularımızı şöyle özetleyelim; Sayın İnce, Tayyip Erdoğan’ı indirebilmek için döviz kurlarını kimler yükseltiyor ki, o inince kurları da düşürecekler? Tayyip Erdoğan bu çevrelerin hoşuna gitmeyecek neler yapmış olabilir ki, onu indirmek için bu kadar çaba harcıyorlar. Madem ki, sizin ifadenizle, kurlardaki artışın sebebi ekonomik değil ve sadece Tayyip Erdoğan’ın iktidarda olmasından kaynaklı, o zaman kurları aşağı çekmek, benzini ucuzlatmak için önerdiğiniz çözüm Tayyip Erdoğan’ın indirilmesi midir? Son olarak, Türkiye’yi yönetmeye aday, kamyon şoförü Hacı Şerif’in oğlu fizik öğretmeni bir Türk vatandaşı olarak, bu ülke halkının oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanı’na, “Batı seni istemediği için dövizi yükseltiyor, git de üzerimize gelmekten vaz geçsinler” demeyi kendinize nasıl izah edebiliyorsunuz? Dahası, şayet Türkiye’yi kimin yöneteceğine Türk Halkı değil bu çevreler karar verecekse yarın seçmenin karşısına çıkıp nasıl ülkeyi yönetmeye talip olacaksınız?