Müjdeler…

Güzel haberler almak hepimizi mutlu eder. Son günlerde en mutlu olduğumuz haber aşı tedariki konusunda alınan mesafenin açıklanması idi.

Aşı üreten firmalarla anlaşmalar gerçekleştirilmesi ve önemli miktarlarda Türkiye’ye getirilmesi, İki yıldan beri tüm dünyayı bloke eden, insanları evlerine kapatan, en sevdiklerinden ebediyen ayıran, ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitsel bakımdan hepimizle ilgili olumsuz neticeleri yaşatan covid-19 pandemisinden kurtulma müjdesidir…

Hiç kimsenin böyle güzel bir habere sevinmemesi mümkün değildir.

Aşı karşıtları da var. Onların argümanlarını dillendirmek istemem. Doğru da bulmuyorum. Dünyanın bir an önce içinde bulunduğu bu süreci atlatması için aşının yaygın bir şekilde uygulanması şarttır.

Aşıya, maskeye, mesafeye, temizliğe, korunma çabalarına karşı çıkıp sonra da bu dönem içinde yakınlarını kaybedenlere, hayatlarına son verenlere, ticarethanesini kapatanlara, işini kaybedenlere, ekonomik darboğaza düşenlere üzülmek çok anlamlı ve vicdanlı bir iş değildir. Pandemi bitmedikçe de mağduriyetler kolay kolay bitmeyecektir.

Türkiye’nin önce Sinovac akabinde Biontech aşılarından temini konusunda gösterdiği büyük başarıyı takdirle karşılamak ve tüm toplumu bir an önce gittikçe zenginleşen ve çeşitlilik kazanan koruyucu aşılardan birini olmaya ikna etmek, yardımcı olmak hepimizin yararınadır.

Doğal gaz müjdeleri geliyor, petrol kuyuları açılıyor. Bunlar da yüzlerimizi güldüren gelişmeler.

Ülkesini ve milletini seven, milli çıkarları önemseyen hiçbir vatandaşımızın bu müjdelerden rahatsız olması düşünülemez. Varsa rahatsız olanlar, bunlar ancak ülke ve millet ile sorunlulardır. Türkiye’nin güçlenmesini, ayağa kalkmasını istemeyenlerdir.

Pandemi günlerinde hepimize umut lazım.

Geçmişte benzer müjdeler olduğu ve arkası gelmediği gibi açıklamalar da gerçekçi değildir.

Petrol ve doğal gaz üretiminde ilke karlılık ve verimliliktir.

Dünya piyasalarından daha fazla maliyetle petrol ve doğal gaz çıkarıyorsanız mecburen o rezervleri kullanmayı ertelersiniz.

Ne zamana kadar?

Kuyulardan elde edeceğiniz petrol, gaz avantajlı hale gelinceye kadar…

Türkiye geçmişten günümüze pek çok yerde petrol ve doğal gaza rastlamıştır ama bunların çıkarılması, yapılan hesaplarla çok elverişli bulunmamıştır. Elverişli olacağı zamanlar beklenmiş, olunca da bulunan her sahadan yararlanılmıştır.

Yani geçmişten günümüze petrol ve doğal gaz sahası keşfi ile ilgili haberlerin hepsi de doğrudur. Bulunan petrolün, gazın üretime elverişliliği, verimliliği konusu hesap kitap meselesidir. Yapılacak çıkarma maliyetine değip değmeyeceği hesapları ile sahalar üretime açılır veya açılmaz.

Bunları hatırlatarak yeni rezervler içeren petrol ve doğalgaz müjdelerine küçümseyerek bakmak akıllı bir iş değildir.

Sadece burada bir küçük noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Ne zaman doğalgaz sahası bulsak doğalgaza zam geliyor, petrol kuyusu bulsak petrole zam geliyor…

Bulunan doğalgaz ve petrol tüketiciye daha ucuz kullanım olarak yansımıyor.

Diyeceksiniz ki, dün bir bu gün iki; hemen yansır mı?

Evet, hemen yansımaz, önce üretime geçmek lazım… Maliyetler ucuz üretimle düşer…

Bunları biliyoruz.

Ama…

Bu gidişle bin yıl geçse yine yansımayacak gibi görünüyor.

Dünyanın en pahalı petrolünü biz tüketiyoruz.

Küresel piyasalarda petrolü bedava verdiklerinde de, üste para verdiklerinde de bizde fiyatlar düştü mü?

Zerre kadar tüketiciye yansıdı mı?

Lütfen müjdeleri biraz da hayat pahalılığından daha az etkileneceğimiz haberlerle sürdürün…

Tüm yazılarını göster