"Müslüm ayık kafayla beni hiç üzmedi..."

Hayatını 2013 yılında kaybeden arabesk sanatçısı Müslüm Gürses’in eşi, eski sinema yıldızı Muhterem Nur, Posta gazetesinden Oya Çınar’a konuştu. Röportaj Müslüm Gürses’in mezarı başında yapıldı. Muhterem Nur, Müslüm Gürses’in kendisini ayık kafa ile hiç üzmediğini söyledi.

Röportajın ilgili bölümü şöyle:

"Bugün de birlikte Müslüm Gürses’in mezarındayız. Nasıl hissediyorsunuz?

Yarım hissediyorum. Onun gibi muhteşem bir insanla rüyalarımda bile göremeyeceğim kadar mutlu bir hayat sürdüm ama şimdi burada, bu çukurun içinde yatıyor. Onu çok seviyorum. Müslüm bedenen öldü ama benim içimde hâlâ yaşıyor. Kocaları öldükten sonra evlenen kadınları hiç anlayamıyorum. Nasıl yapıyorlar? Bazen diyorum ki; Allahım, keşke onu tamamen alacağına başka bir kadını sevip ona gitseydi, içim bu kadar yanmazdı.

KİMSENİN ULAŞAMADIĞI ADAMIN KARISI OLDUM
Başka bir kadına gitmesi de çok acı olmaz mıydı?

Olurdu ama hiç değilse hayatta olurdu. Onu görebilirdim. Bu kadar acı çekmezdim belki. Çünkü Müslüm en güzel zamanlarımızda gitti. Tam bütün zorlukları aştık, artık hayatın sefasını süreceğiz derken gitti. Evimizden gülerek çıktı, hastaneye gülerek girdik ve dört ay içinde kayboldu, buharlaştı gitti. Tek tesellim herkesin hayran olduğu o adamla yıllarımı geçirmiş olmam. Kimsenin ulaşamadığı adamın karısı oldum. Ve ölünce yanına gömüleceğim.

Ölüm duygusu sizi korkutmuyor mu?

Hayır, asla! Ben asıl şimdi hayattan korkuyorum. Müslüm’süz bir hayat daha korkutucu. Ben ölümden korkmam. Düşünmedim de değil. Günahtan korkmasam intihar ederim. Burada, şu gördüğünüz çiçeklerin altında onunla uyurum. Yalnızlığım, onsuzluğum daha kötü. O benim en değerli varlığımdı...

Geriye bakınca hiç “Keşke” dediğiniz bir an var mı?

Keşke onu hastaneye götürmeseydim de evde, yanımda ölseydi. Mezarına gelince, “Madem gidecektin, beni neden yanına almadın?” diyorum her seferinde. Sanki beni duyuyor, görüyor gibi... Yanına gelirken muhakkak süsleniyorum. “Bizi ancak ölüm ayırır” diyorduk. Öyle de oldu. Ama hep kalbimde. Evim yine onun evi. Her an kapıyı açıp içeri girecek gibi. Ruhumu onunla aldatıyorum. Bazen rüyalarımda görüyorum, fotoğraflarıyla konuşuyorum. Sonra takdiriilahi deyip kavuşacağımız günü bekliyorum. Ne yapayım...

“Sizi üzdüğü anları bile güzel mi hatırlıyorsunuz?

"Müslüm ayık kafayla beni hiç üzmedi. Tanışmamız da film gibi. Bir turne için Malatya’daydık. Şarkılarını severek dinliyordum ama yüzünü görmemiştim. Kısa boylu zannederdim. Karşımda uzun boylu, esmer, gencecik birini görünce bayıldım. Kendim sarışın olduğum için hasta olurdum esmerlere. O gün yemekte benimle çok ilgilendi. Ama ben tedbirliydim. ‘Ay bu şimdi bana yapışırsa ne yaparım?’ dedim. Çünkü aleyhinde çok sözler duymuştum. Sahne aldığımız gün ben ‘Bir Garip Yolcuyum Hayat Yolunda’ şarkısını okudum. Meğer kadrodan başka bir hanımefendi o şarkıyı çok seviyormuş. Gitmiş Müslüm’e ‘Bir daha bu şarkıyı okumasın, ben okuyacağım’ demiş. Müslüm de geldi bana ‘Bu şarkıyı bir daha okuma’ dedi.”

22 Kasım Cuma borsa haftanın son gününü değer kazancı ile tamamladı! Gazze'de İslami Cihad ve Kassam Tugayları komutanları öldürüldü! 2. el otomobil piyasasında talep arttı, fiyatlar düşmeye devam ediyor
Sonraki Haber