Müthiş bir ekiple festivale hazırız!

Suat Köçer ismi sinema yazarlığı, sinema emekçiliği denince akla gelen ilk isimlerden. Önemli bir gazeteci ve sinema yazarı, bu yıl Malatya Festivali’nin de direktörü. Müthiş bir ekiple, çok önemli işlere imza atmaya hazırlar, yenilikleri, festivalin yeni çehresini Sayım Çınar, Köçer ile konuştu.

Röportaj: Sayım Çınar / sayımcinar@gmail.com

Malatya Festivali her geçen gün daha da büyüyor, bu yıl yedinci kez gerçekleşiyor. Son derece genç bir yöneticisin, festivalin başında sen varsın. Heyecanlı mısın? Kasım’da başlıyor.

Heyecandan çok sorumluluk duygusu yaşıyorum. Hem kendime hem sektöre karşı sorumluluklarım var. Bugüne kadar sinema sektörüyle ilgili çok yazdım, kronik sorunları dile getirdim, tartıştım bu konuları, dosyalaştırdım. Film Arası dergisinde de festivallere dair çok şey söyledik. Yeni Şafak’ta keza öyle. Bütün bunları yaparken sürekli ‘bir festival neye hizmet etmeli?’nin yanıtını aradım. Neden düzenleniyor, nasıl olmalının peşine düştüm. Dolayısıyla bu görevi üstlenmek önemli. Şimdi ben varım başında. Buyur bakalım yap derler adama. İkincisi sektöre karşı bir sorumluluğum var. İlk defa bir sinema yazarı başa geçiyor, o halde sektöre farklı bir yansıması olmalı deniyor. Tebrik eden, mail atan herkes senden çok şey bekliyoruz diyor. Heyecanlıyım, mutluyum ama bu duygulardan öte sorumluluk duygusundayım.

Oturmuş bir festival bence Malatya. Kabul görmüş bir marka. Yenilikler olacak mı, neler var?

Festivallere baktığımızda aslında genel bir formülleri var. Seçkiler, yarışmalar, destek bölümlerinden oluşuyorlar. Ülkemizdeki festivaller de klasik anlamda oturdu. Ama benim gönlümden geçen bu rutin yapılarının yanında, festivallerin kendilerine has yapısal bir takım farklılıklarının olması. Malatya Uluslararası Film Festivali Türkiye’nin önemli festivallerinden biri. Her fırsatta festivalin bu noktaya gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ettim. Temel amacım bu klasik yapının üzerine yeni şeyler eklemek. Festivali farklı bir yere konumlandırmak. Öncelikli çabam da Malatya Uluslararası Film Festivali’nin Anadolu’nun kadim değerlerine daha çok yaslanması yönünde.

Film seçkileri, etkinlik ve programlarda çok daha seçici olacağız. Az önce ifade ettiğim gibi, temel sistem işlemeye devam edecek ama büyük yenilikler de getireceğiz.

“Türk seyircisinin çok sevdiği bir yönetmen, özgün işleri, ödülleri olan bir yönetmen. Güzel bir enerji yaşatacak bize.”

Festivale akreditasyonlar nasıl olacak? Her sene büyük olaydır bu.

Bahsetmiş olduğum eleştirilerin bir kısmı bununla ilgiliydi. Festival zor bir iş herkes için, çalışanlar, finanse edenler, emeği geçenler… Bir yandan filmlerini getirenler var, yarışma stresi, büyük heyecan yaşanıyor. Medyanın da doğal olarak festivallerde üzerlerine düşeni en iyi şekilde yapmaları gerekiyor. Bir tarafı gazeteci olan biri olarak, bunun mesleki bir sorumluluk olduğuna inanıyorum. Konuklar var, filmler var, organizasyonlar var, birçok faktör var değerlendirebilecekleri. Sinema yazarlarının, medya mensuplarının mutlaka görev sorumluluğu içinde hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu Türkiye’de oturmuş bir şey değil ne yazık ki. Festivalin de beklentileri olacak bu noktada. Akredite konusunda bir takım kriterler doğrultusunda hareket edeceğiz. Başka sürprizleri de açıklayacağız zaman içinde. Onur konuğu olarak belirlediğimiz bir isim var. Uluslararası bir isim bu. Türk sinemaseverlerin de çok sevdiği önemli bir yönetmen, özgün işleri, ödülleri olan sinemacı. Festivale güzel bir enerji katacağına inanıyorum.

Filmler ne zaman açıklanacak?

Ekim ayında açacağız, basın toplantımızda. Yarışma için çok sayıda başvuru var. Başvuruları almaya devam ediyoruz. Festivalimiz açısından çok yeni şeyler olacak. Yazdan itibaren belirli periyodlarda etkinliklerimiz olacak. Eylül ayında iki günlük bir sempozyum olacak ve sempozyum her yıl yapılacak. Bu yılki sempozyumda sinemamızdaki yerlilik sorun ve çabalarını masaya yatıracağız. Aralarında yönetmen, yapımcı, oyuncu ve sinema yazarlarının yer aldığı 20’ye yakın isim, iki gün boyunca bu meseleyi tartışacak. Sempozyumda sunulan tebliğler ve tartışmalar kitap haline getirilecek, festival kitaplığına çok anlamlı bir kitap daha kazandırmış olacağız.

“Azerbaycan’da 15 Temmuz’da neler yaşandı. Türki cumhuriyetler nasıl gördü bu olayı, bunu göreceğiz.”

Basın toplantısında 15 Temmuz’la ilgili bir belgeselden söz ettiniz.

Evet. Bu yıldan itibaren festival çatısı altında belgeseller çektirmeye başlayacağız. Sosyal ve sektörel meseleleri bir bakıma kayıt altına almak, festival aracılığıyla bir bellek oluşturmaya çalışacağız. Bu yılki konumuz 15 Temmuz Darbe Girişimi.

O gece ve sonrasında yaşananlar hepimizi derinden yaraladı. 15 Temmuz’da yaşananları sinema yoluyla anlatmak içim bazı kişisel çabalar var, kurum ve kuruluşların yapımını üstlendiği kapsamlı projeler var. Biz de az önce sözünü ettiğim yenilik kapsamında, ilk belgeseli bu önemli konuya ayırmaya karar verdik. Darbe girişimini farklı bir gözle bakarak ele almaya karar verdik. O gece yaşananları kardeş ülke Azerbaycan örneği üzerinden işliyor belgesel. Azerbaycan’da 15 Temmuz’da neler yaşandı, Türkiye’deki Azerbaycanlılar o gece neler yaşadı, Türki cumhuriyetler nasıl gördü bu olayı, cevaplarını birlikte arayacağız. Belgeselin yönetmenliğini Azerbaycan’ın tanınmış, değerli yönetmenlerinden Elçin Musaoğlu üstlendi. Çekiler devam ediyor. Ekim ayında Malatya’da galası yapılacak.

Belki Köye Bir Film gelir isimli bir projemiz var. İki tırla bazı filmleri köylere götüreceğiz, yaz sinemaları tadında buralarda göstereceğiz. Filmlerden ekipler de gelecek. Festivale gelemeyenlere biz filmleri götüreceğiz. En büyük yenilik ise festival çatısı altında bir platform açıyoruz, film projelerine yapım desteği sağlanacak. Malatya Film Platformu ismi. İki başlık altında destek olacak. Ertem Eğilmez Aile Filmleri Desteği, temel konusu aile olan filmlere 100 bin TL destek sağlayacağız. TRT ile anlaştık, onlar da bir filme destek veriyor olacak. Workshoplar, etkinlikler devam edecek, festival içinde ikinci bir festival gibi olacak. Akademisyenler, yönetmenler, oyuncular içinde olacak. Hem ulusal hem uluslararası isimler olacak.

Yarışma ödülleri belli mi?

Evet, belli oldu.

Bütçelerde bir değişiklik var mı?

Bir miktar değişiklik var. Ödülleri arttırdık örneğin. Bahsettiğimiz yeniliklerle ilgili uygulamalar oldu ancak bunlara rağmen büyük bir değişiklik söz konusu değil. İşin finans kısmında da çok özenli ilerliyoruz. Belediyeyle ortak bir ARGE oluşturduk. Festivalimizin yanı sıra Malatya’yı da en iyi şekilde tanıtmak istiyoruz.

Malatya yerlisi kültür sanata çok ilgili, çok seviyor ve destekliyor.

Malatya’ya sürekli gidip geliyorum. Ben Erzurumluyum ve iki şehrin güçlü bağlarla birbirine bağlı olduğunu biliyorum. 70’lerden bu yana iki şehrin sosyal ve kültürel alanda karşılıklı etkileşimleri var. Erzurum’da ciddi bir Malatyalı öğrenci nüfusu olduğunu çocukluğumdan biliyorum. Dolayısıyla Malatya’ya karşı hep bir muhabbetim vardı, şimdi organik bir bağım da oluşmuş oldu. Malatyalılar festivalin şehrin tanıtımına katkı sunması noktasında beklenti içindeler. Farkındalık gelişsin istiyorlar. Ben ve ekibim bu konuda ayrı bir duyarlılık taşıyoruz.

İçinden Malatya geçen filmler de olacak mı?

Evet, yapım destek şartları içinde filmlerin bir bölümlerinin Malatya’da çekilmesi şartı var.

Ekipten de söz edelim.

Yaklaşık 7 yıllık Film Arası dergisi sürecinde yegâne kaygısı sinema olan isimlerle güzel bir iletişim ağım oluştu. Öncesinden edindiğim yakın dostluklarım da var. Yeni Şafak’taki dört yıllık süre zarfında da değerli ilişki ve işbirlikleri oluştu. Çok farklı görüş ve dünyalardan oluşan geniş bir aile oluşturduk. Farklılıkların zenginliğine dayalı bu iletişim biçimini festivalde de sürdürüyorum. Emek vermiş insanlardan yola çıktım. Festivalin altı yılına büyük emek veren Mustafa Gürbüz genel koordinatörümüz. Ünal E. Güzel hakeza. Altyazı ekibi, teknik ekip ve buna benzer ana kadro yine aynı şekilde çalışıyor. İyi giden bir şeyi bozmamak gerek. Buna çok inanıyorum. Bu yüzden festival büyük ölçüde aynı kadroyla devam ediyor. Alin Taşcıyan, Türkiye’de festival denince akla gelen ilk isimlerden, değerli bir sinema yazarı. Bu yıl festivalimizin hem program hem de uluslararası bölümden sorumlu koordinatörümüz. Merve Genç, Ulusal Program Koordinatörümüz. Bu alanda anlamlı, güzel çabaları var. Belkıs Bayrak da öyle. Film kültürüne sahip, değerli isimler. Dilek Karataş, yardımcı direktör olarak aramızda. Film Arası’nın yayın yönetmenliğini sürdürüyor bir yandan. Ahmet Toklu her zamanki gibi yanımda. Dizi ve sinema alanında çok önemli projelerde yardımcı yönetmenlik yaptı. Festivalde kısa filmden sorumlu koordinatör olarak rol aldı. Ekibim çok değerli ve her gün bunu daha iyi anlıyorum. Tabiri caizse müthiş gibi bir ekiple iyi bir festival yapmak için geceli gündüzlü çalışıyoruz.

2030 Ramazan iki kere mi oruç tutulacak? 2030 Ramazan başlangıcı 26 Kasım tarihli kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı! İşte o kararlar Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma
Sonraki Haber