"Kılıçdaroğlu kapıyı açtıramamış siyasetçi oluyor, bu bir zafiyet görüntüsü!"
Nagehan Alçı: Kimse kusura bakmasın dünkü hadisede Kılıçdaroğlu hata yapmıştır. Adeta mekan basmaya gider gibi MEB’in kapısına gitmek ortamı germek dışında kime ne fayda sağlayacak?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KPSS'de yüksek puan almasına rağmen sözlü mülakatta elenen öğretmen adayları için Bakan Mahmut Özer'le görüşmek üzere geldiği Milli Eğitim Bakanlığı'na alınmadı.
Kapısına kilit vurulan MEB'in önünde açıklama yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Emrivaki şekilde yapılacak görüşme talebini karşılamamız beklenmesin" diyen Bakan Özer'e, "Saray'ın talimatıyla iş yapanları muhatap almam; hedefim Saray'da oturup haksızlık yapanlarla hesaplaşmaktır" sözleriyle yanıt verdi.
Yaşanan krizin perde arkasını bugün köşesinde paylaşan Habertürk yazarı Nagehan Alçı ise Kılıçdaroğlu'nun randevu talebinde yapıcı olmadığını belirtti.
Kılıçdaroğlu'nun MEB'in kapısına giderek hata yaptığını ifade eden Alkçı, "Mütemadiyen bir yerlerin kapısından giremeyen bir ana muhalefet partisi lideri görüntüsü Türkiye’ye yakışıyor mu?" diye sordu.
Alçı, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun MEB baskını tavrı faydalı mı?" başlığını taşıyan yazısında yaşanan süreci şöyle anlattı;
"Size Çarşamba günü Kemal Bey’in randevu isteme sürecini adım adım anlatayım:
Sayın Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi Bakan Mahmut Özer’in özel kalemini aramış, yani Kemal Bey doğrudan Bakan’ı aramamış.
O sırada Bakan Özer, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı toplantısındaymış. Yani bakanlık dışında.
Mahmut Özer’in özel kalemi Kılıçdaroğlu’nun özel kaleminden gelen randevu talebini not almış ancak henüz herhangi bir geri dönüş yapma fırsatı olmadan Kılıçdaroğlu sosyal medyadan ertesi gün saat 13’te Milli Eğitim Bakanlığı'na gideceğini bildiren bir açıklama yayınlamış, sonrasında akşam kışkırtıcı tonu daha fazla ikinci bir açıklama daha gelince Mahmut Özer bu üsluba karşı randevu vermeyi doğru bulmamış.
Sevgili okurlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Milli Eğitim Bakanlığı'na gidip içeri alınmaması yalnızca iktidar ya da muhalefet partileri değil hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun herkes, hepimiz için çok kötü bir görüntü.
Bence iki tarafa zarar veren bir manzara bu.
Kılıçdaroğlu kapıyı açtıramamış siyasetçi oluyor, bu bir zafiyet görüntüsü. İktidar da bütün ülkeye hizmet etmesi gereken Bakanlığın kapısını açmayarak kaybediyor.
Ancak kimse kusura bakmasın dünkü hadisede Kılıçdaroğlu hata yapmıştır.
Adeta mekan basmaya gider gibi MEB’in kapısına gitmek ortamı germek dışında kime ne fayda sağlayacak?
Kaldı ki aslen siyasetçi olmayan, bir devlet bürokratı olan Milli Eğitim Bakanı’nı kutuplaşmış siyasetin bir parçası haline getirmek doğru mu?
Ben Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’i göreve geldiği günden beri dikkatle takip ediyorum.
Yüz yüze eğitim konusundaki tavizsiz tavrını çok takdir ediyorum.
Geçen yıl koskoca bir seneyi gelişmiş dünyadaki örneklere tezat bir şekilde kapalı okul politikası ile geçirmemize yönelik yakarışlarım herhalde hala hafızalardadır. Mahmut Özer okulların açılıp, açık tutulması konusunda hakikaten örnek bir tavır sergiledi.
Ancak muhalefet ne okullar kapalıyken doğru dürüst bir ses çıkardı, ne açılınca bunu destekler güçlü bir tavır aldı. Açıkçası bunu anlamakta zorlanıyorum.
Bence muhalefet eleştirilerinde çok net bir karşı duruş sergileyip, desteklediği hususları ayırsa çok daha akıllıca davranır. Böylece kategorik olarak her şeye karşı olmadığı mesajını vermiş olur.
Mesela Mahmut Özer muhalefet tarafından temas içinde olunabilecek bir isim. Partizanca davranmıyor, herkesle görüşüyor, muhalif medyaya demeç veriyor vs…
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine “Bakan Özer doğrudan kendisini arasa ya da sosyal medya mesajlarını yayınlamasa randevu verir miydi?” diye sordum…
“Nagehan Hanım, Bakan Bey göreve geldiği ilk günden beri herkesle temas etmeye çalışan bir isim. Asla siyasi görüş gözetmedi, herkese kapısı açık oldu, ancak Sayın Kılıçdaroğlu öyle bir hava yarattı ki sanki ortada bir suçlu var ve baskın yapılacak. Bunun üzerine randevu verme ortamı ortadan kalktı. Aslında Bakan Bey başından beri başta Milli Eğitim Şurası olmak üzere birçok etkinlikte kimseyi ayırmadan herkese davet gönderdi, iletişim içinde olmak istedi. Ancak maalesef onlar gelmiyor.”
Açıkçası ben de Sayın Kılıçdaroğlu’nun dünkü hamlesini yanlış buldum. Bu gerginlik siyaseti kimseye yaramıyor."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...