Narin Güran davasında 2. gün... Arif Güran hastaneye kaldırıldı! Melek Güran ifade değiştirdi, mahkeme başkanından 'gizli tanık' açıklaması! İşte yaşananlar...

"SALİM GÜRAN, SİZİ YÖNLENDİRDİ Mİ?"

Salim Güran’ın avukatı, Muhammet Kaya’ya sordu:

"Sayın Salim Güran, özellikle çingeneler konusunda sizi yönlendirdi mi?"  

Muhammet Kaya: "Hayır, biz sadece terliği bulduk."  

Mahkeme Başkanı: "Tamam, bunu da sorduk zaten."  

Avukat: "Salim Güran gece kendi aracıyla Eğerturmaz Deresi'ne gitti mi?"  

Muhammet Kaya: "Ben görmedim, hayır."  

Mahkeme Başkanı: "Muhammet, seni müsait bir yere alalım."  

MAŞALLAH GÜRAN HAKİM KARŞISINDA
Muhammet Kaya’nın tanık ifadesi sona erdi ve Maşallah Güran getirildi.

Mahkeme Başkanı, yemin için herkesi ayağı kaldırdı. Maşallah Güran yemin etti.

Mahkeme Başkanı Maşallah Güran’a sordu:

"Kadınlar kavgası nedir?"  

Maşallah Güran: "Narin’in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel’e haber verdi, 'Başın sağ olsun' dedi. Yüksel de, 'Hani bana söz vermiştin,' dedi. O anda çığlık attı, bayıldı. Sonra ekip onu ambulansa aldı."  

"Ben de dedim, 'O Narin, hangi şerefsizler sana kıydı? Allah belanı versin.' Özür diledim küfür için."  

"ERKEKLER SİZİN AĞZINIZI KAPATMAYA ÇALIŞMIŞ..."
Mahkeme Başkanı: "Burada küfür serbest, her şeyi anlat."  

"Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin."  

Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle öyle demedim."  

Mahkeme Başkanı: "Erkekler sizin ağzınızı kapatmaya çalışmış."  

Maşallah Güran: "Hayır, öyle bir şey yok."  

Mahkeme Başkanı: "Birsen’in ağzını kapatanlar oldu mu?"

NARİN'İN KOŞARAK GİTTİĞİ VİDEO...
Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Salim sizi ifade için yönlendirdi mi?"  

Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle olmadı."  

Mahkeme Başkanı: "Siz bizim eve geldi diyorsunuz ama."  

Maşallah Güran: "Narin hep bizdeydi, hep aklımdaydı. Aklıma o geldi. 17.40’ta Mina geldi…"  

Mahkeme Başkanı: "Şimdi Narin’in koşarak gittiği video var. O sırada size mi geliyordu?"  

Maşallah Güran: "Evet, bize geldi. Kızlarım evde değil diye camiye gitti."  

Mahkeme Başkanı: "Yani o videodan önce sizin evinize geldi. Peki, iddia makamının iddiası şu: Birsen ve Melike, Salim’in size geldiğini ve başka saat söylettiği belirtiliyor."  

Maşallah Güran: "Öyle bir şey yok, sayın hakim."  

Mahkeme Başkanı: "Kızınıza 17.40’ta söyle demiş."  

Maşallah Güran: "Bilmiyorum."  

Mahkeme Başkanı: "Salim evinize geldi mi peki o gün?"  

Maşallah Güran: "18.30 sıralarında geldi."  

"SALİM'DE ŞÜPHELİ BİR ŞEY SEZDİN Mİ?"
Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Salim’de şüpheli bir şey sezdin mi?"  

Maşallah Güran: "Her zamanki haliydi."  

Mahkeme Başkanı: "Panik ve heyecan var mıydı?"  

Maşallah Güran: "Yoktu."  

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ı tanır mısın?"  

Maşallah Güran: "Komşumuzda."  

Mahkeme Başkanı: "Nevzat ve Güran ailesinin arası nasıldı?"  

Maşallah Güran: "Bugüne kadar iyiydi, bu saatten sonra bizim için bittiler."  

Mahkeme Başkanı: "Niye?"  

Maşallah Güran: "Şüphe ona gidiyor."  

Mahkeme Başkanı: "Şüphe Enes’e de, Salim’e de, Yüksel’e de gidiyor."  

Mahkeme Başkanı: "O kamera görüntülerini çıkarın lütfen."  

Maşallah Güran: "Çıkacak."  

"ENES VE YÜKSEL ÖLDÜRÜR MÜ?"
Mahkeme Başkanı: "Nevzat’la husumet yok mu?"  

Maşallah Güran: "Yoktu."  

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?"  

Maşallah Güran: "Bu ana kadar yoktu."  

Mahkeme Başkanı: "Salim’in var mı?"  

Maşallah Güran: "Yok."  

Mahkeme Başkanı: "Enes ve Yüksel öldürür mü?"  

Maşallah Güran: "İnanmıyorum."  

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Sizin eviniz nerede?"  

Maşallah Güran: "Köyde."  

Mahkeme Başkanı: "Neresinde?"  

Maşallah Güran: "Tepenin altında."  

Mahkeme Başkanı: "Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?"  

Maşallah Güran: "Bilmiyorum."  

Mahkeme Başkanı: "Sizin evinizden Ariflerin evini görebiliyor musunuz?"  

Maşallah Güran: "Yok."  

Mahkeme Başkanı: "Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?"  

Maşallah Güran: "Evet."  

Mahkeme Başkanı: "15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?"  

Maşallah Güran: "Görmedim."  

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın evini görebilir misin?"  

Maşallah Güran: "Göremem."  

Mahkeme Başkanı: "Hareketlilik duymadın mı?"  

Maşallah Güran: "Duymadım."  

"NARİN KAYBOLDUKTAN SONRA BİR HALI YIKAMASI OLDU MU?"
Savcı (kadın), Maşallah Güran’a sordu:

"Birsen, ilk beyanı ile ilgili Maşallah Güran’ın yanına geldi. Ses net duyulmuyor."  

Savcı: "Birsen’in ifadelerini soruyor."

Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Maşallah Güran’a soruyor:

(Mahkeme Başkanı ayakta dinliyor)

"Salim o gün sizin evinize geldiğinde telefonla görüştü mü?"  

Maşallah Güran: "Ben o sırada yukarı çıktım, geldiğimde yoktu zaten."  

Avukat: "Enes sizin eve gelip Narin'i sordu mu?"  

Maşallah Güran: "Yok, ben Enes’i görmedim. Narin annesinden izin alıp benim geç saate kadar dururdu, annesi güvenirdi."  

Avukat: "Peki, annesi size gönderdiği zaman teyit eder miydi, geldi mi vs. diye?"  

Maşallah Güran: "Yok, bende olunca rahat olurdu."  

Avukat: "Narin kaybolduktan sonra bir halı yıkaması oldu mu?"  

Maşallah Güran: "Hayır."  

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Narin size geldiğinde, Yüksel sizi arar mıydı genel olarak?"  

Maşallah Güran: "Narin, annesinden izin alır, öyle gelirdi."  

Mahkeme Başkanı: "Karanlık olunca nasıl dönerdi?"  

Maşallah Güran: "Ya oğlum bırakırdı ya abisi gelirdi."  

Mahkeme Başkanı, Yüksel, Enes ve Salim Güran’a seslendi: "Tanıklara soru sormak istiyor musunuz?"  Enes soru sormak istedi.

Enes Güran: "Yenge, ben annemin yanındayım, beni gördün mü tepede? Muhammet de yanımdaydı."  

Maşallah Güran: "Görmedim."  

SALİM GÜRAN, MAŞALLAH GÜRAN'A SORU SORMAK İSTEDİ
Salim Güran, Maşallah Güran’a soru sormak istedi. Ne dediği anlaşılmadı; yüksek sesle bir şey söyledi. Mahkeme Başkanı müdahale ederek, soruyu iptal etti.  

Sanık avukatı, Maşallah Güran’a sordu:

"Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Gazal Bahtiyar, Nevzat Bahtiyar’ın eşi, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık,' demiş."  

Maşallah Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."  

Sanık avukatı: "Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar, 'Biz buralardan gideceğiz,' dedi mi?"  

Maşallah Güran: "Hayır. Şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksel’lerdeydik, Yüksel ağladı, sigara verdim. Rüya gördüm, ‘köy yanıyordu,' dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"  

Mahkeme Başkanı araya girdi:  "Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var."  

ÇOCUK M.E.G. HAKİM KARŞISINDA
Tanık çocuklar, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile dinlenecek.  

Mahkeme, kısa aranın ardından başladı. Çocuk M.E.G dinleniyor. Psikolog eşliğinde soru soruluyor.

Pedagog, çocuk M.E.G.’ye sordu:

"Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı. Anlatabilir misin?"  

M.E.G.: "Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık."  

Pedagog: "Saat kaç gibiydi?"  

M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum."  

Pedagog: "Saat 16.30’a kadar evde uyudun mu?"  

M.E.G.: "O saatlerde bakkalın oraya indim."  

Pedagog: "Şimdi tekrar sorayım, siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?"  

M.E.G.: "Annem vardı ve Eren vardı."  

Pedagog: "Abinin evden çıkma zamanı ne zamandı?"  

M.E.G.: "Bilmiyorum."  

Pedagog: "Hediye yengeni gördün mü?"  

M.E.G.: "Geldiğini görmedim."  

Pedagog: "Nereden biliyorsun geldiğini?"  

M.E.G.: "Eren dedi."  

Pedagog: "Ne dedi?"  

M.E.G.: "Gördüm dedi."  

Pedagog: "Sonra nereye gittin?"  

M.E.G.: "Bakkala gittim."  

Pedagog: "Kim vardı?"  

M.E.G.: "Abim vardı. Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı."  

Pedagog: "Ne konuşuyordu?"  

M.E.G.: "Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı. 

Abimin terliği yoktu, Osman’a gelince bana terlik al dedi. Sonra Osman Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan Melike, 'Narin orada mı?' dedim. 'Yok' dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. "Yengem yok dedi. Sonra yengem Hediye'yi aradı. Ben onların evine gittim. 'Narin orada mı?' dedim, yok dedi." 

Pedagog: "Bu aralar saat kaç gibiydi?"  

M.E.G.: "Karanlık olmuştu."  

"SALİM AMCAN NEREDEYDİ?"
Pedagog: "Salim amcan neredeydi?"  

M.E.G.: "Onu okulun orada gördüm."  

Pedagog: "Okulda görünceye kadar hiç görmedin mi?"  

M.E.G.: "Kimi?"  

Pedagog: "Salim amcanı."  

M.E.G.: "Yok, görmedim. Sonra Salim’in evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı."  

Pedagog: "Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?"  

M.E.G.: "Oraya gitmedik."  

Pedagog: "Peki, onlar duymadı mı siz ararken?"  

M.E.G.: "Yok."  

Pedagog: "Onlara bir şey söylediniz mi?"  

M.E.G.: "Halit Zeyno orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim."  

Mahkeme Başkanı araya girdi: 

"Net bir şekilde soralım. Hediye yengen geldiğinde kim kapıyı açtı, sorusunu yöneltir misiniz uygun bir dille?"  

Pedagog, tekrar sormaya başladı:

"Hediye yengen geldiğinde evde kim vardı?"

M.E.G.: "Eren açmış."  

Pedagog: "Sen orada mıydın?"  

M.E.G.: "Yok."  

Pedagog: "Neredeydin?"  

M.E.G.: "Evde."  

Pedagog: "Neresinde?"  

M.E.G.: "Oturma odasındaydım."  

Pedagog: "Başka kim vardı?"  

M.E.G.: "Annem vardı. Bir koltukta annem, diğerinde abim uyuyordu."  

Pedagog: "Sen Hediye yengenin geldiğini kendin gördün mü?"  

M.E.G.: "Kendim görmedim."  

Pedagog: "Hediye yengen ikinci kez daha gelmiş, o zaman sen ne yapıyordun?"  

M.E.G.: "Hatırlamıyorum."  

Pedagog: "Sen Eren söyledi dedin, birinciyi mi söyledi, ikinciyi mi?"  

M.E.G.: "Birinciyi."  

Pedagog: "Sen saatten emin misin peki?"  

M.E.G.: "Saat 16.30 gibiydi."

Pedagog: "Bazı şeyleri hatırlamıyorsun ya, saati nereden hatırlıyorsun?"  

Mahkeme Başkanı: "Hatırlamıyorsa zorlamayalım. Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili."  

Savcı, pedagoga sorduruyor:

Pedagog: "Kerem Güran seninle birlikte çeşmeye gittiğini belirtiyor. Saat 15.00 gibi."  

M.E.G.: "Saati öyle değil."  

Pedagog: "Sende bir yanılma olabilir mi?"  

M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum ama çeşmeye gittim."  

"ABİN ENES'İN KENDİSİ ISIRMASI..."
Pedagog: "Abin Enes’in davranışı nasıldı?"  

M.E.G.: "Ben iki üç geç bayıldım."  

Pedagog: "Evet, çünkü endişelendin ama abinin davranışları nasıldı?"  

M.E.G.: "Abim mısır tarlasına gidip aradı."  

Pedagog: "Peki, kendini ısırması, yüzündeki morluklar nasıl olmuş, biliyor musun?"  

M.E.G.: "Yok."  

Mahkeme Başkanı: "Kadınlar arasındaki tartışmanın ulaştığı söylemiyor, sorar mısınız?"  

Pedagog soruyor: "Narin'in kaybolduğu gün kadınlar arasında bir tartışma oldu mu?"  

M.E.G.: "Ben görmedim, babamın yanındayım."  

Mahkeme Başkanı: "Tamam, görmedim diyorsa tekrar sormayalım."  

Pedagog: "Narin kaybolduktan sonra kimse Enes’e kızdı mı, kimse Enes’e sataştı mı?"  

M.E.G.: "Yok, olmadı."  

Pedagog: "Şimdi sen evden ilk çıktığında Enes’in yanında kim vardı?"  

M.E.G.: "Muhammet ve Yağmur vardı."  

Pedagog: "Enes hiç Tahirlerle birlikte miydi?"  

M.E.G.: "Bilmiyorum." 

M.E.G., Salim Güran'ın eve gelmediğini iddia etti.

NARİN’İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ ALINACAKTI, İPTAL EDİLDİ 
Pedagog: "Hiç annenin yanınıza geldi mi? Enesler bir aradayken?"  

Çocuk M.E.G.: "Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim."  

Sanık Avukatı: "Biraz hassasiyet."  

Mahkeme Başkanı: "Tamam, son soru…"

(Eren ağlayıp bağırmaya başladı)

Mahkeme başkanı: "Eren’i içeri alın."  

(Eren ağlıyor, 6 yaşlarında.)  

Sanık avukatları hassasiyet talep etti.  

Mahkeme başkanı: "İki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam."

MAHKEME BAŞKANI: BUNU SÖYLEMEKTEN UTANIYORUM
Mahkeme salonunda ifadesi aşınan çocuklarla ilgili tartışma yaşandı.  

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı: "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor" dedi.  

Mahkeme Başkanı: "Size bunu izah etmekten utanıyorum." (Sesi yükseldi, sinirlendi.)  

"BARAN, KARDEŞLERİNİN YANINA GİT" 
Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi. Mahkeme Başkanı, "Baran, kardeşlerinin yanına git" dedi. Salon sakinleşti. 

9 yaşındaki M.K. ifade veriyor. 

Pedagog: "Sen Narin’i kaybolduğu gün gördün mü?"  

M.K.: "Camide gördüm."  

Pedagog: "Sonra Narin’i nerde gördün?"  

M.K.: "Bakkaldan geliyordu."  

Pedagog: "Narin, ne yapıyorsun dedim."  

M.K.: "Bakkaldan geldim" dedi.  

SALİM GÜRAN'IN KIZI HAKİM KARŞISINDA
Salim Güran’ın kızı, 16 yaşındaki G.G. SEGBİS ile ifade vermek üzere pedagog eşliğinde anlattı.

Pedagog: "Baban kaçta çıktı?"  

G.G.: "15.30 gibi babam çıktı."  

Pedagog: "Nereye?"  

G.G.: "Tarlaya gitmiş."  

Pedagog: "Sonra ne oldu?"  

G.G.: "Eve gelmedi."  

Pedagog: "Sonra babanı ne zaman gördün?"  

G.G.: "Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım."  

Pedagog: "O zaman saat kaç gibiydi?"  

G.G.: "Karanlıktı.. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı."  

Pedagog: "Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana bir şey söyleme dedi mi?"  

G.G: "Hayır."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Kendisi evden çıkmış mı? Hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?"  

Pedagog: "Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?"  

G.G.: "Oturduk."  

Pedagog: "Evde kimler vardı?"  

G.G.: "(Duyamadım.)"  

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?"  

Pedagog: "Enes sizin evinize gelmiş mi?"  

G.G.: "Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım." 

Mahkeme Başkanı, "G.G.’ye teşekkür ederiz" dedi ve Melike Güran'ın çağrılmasını istedi.

"PARMAĞINI SALLADI..."
Pedagog, Melike Güran’a sordu:

Pedagog: "Melike, şimdi Narin’in kaybından sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?"  

Melike: "Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, annem ve Birsen parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım. 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz' dedim."  

Pedagog: "Yasemin neden öyle dedi?"  

Melike: "Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan."  

Pedagog: "Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?"  

Melike: "Hayır, annem ona bakıyordu."  

Mahkeme Başkanı: "Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?"  

Pedagog: "Narin olay günü size geldi mi?"  

Melike: "Kapı çaldı, 'Narin,' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu."  

Pedagog: "Melike, bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?"  

Melike Güran: "Bize geldi ama hiç konuşmadık."  

Pedagog: "Anneniz ya da ablanız konuştu mu?"  

Melike Güran: "Hayır."  

Pedagog: "Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?"  

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: "Enes’in ‘bu saatte görmeniz imkansız’ gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?"  

Pedagog sordu: "Melike, bu konuda ne düşünüyorsun?"  

Melike Güran: "Hayır, ben duymadım."  

ÇOCUKLARIN İFADELERİ SONA ERDİ
SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifade vermek üzere adliye içerisindeki A.G.O. (Aile Gelişim Odası) odasında bulunan çocukların ifadesi tamamlandı. 

Mahkeme Başkanı, "Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz" dedi.

NARİN'İN ANNEANNESİ HAKİM KARŞISINDA
Narin’in İstanbul’da yaşayan anneannesi tanık olarak mahkemeye geldi. Türkçe bilmediği için, Kürtçe bilen bir jandarma görevlisi, ifadesinin tercümesini yapacak.  

Mahkeme Başkanı, kürsüden indi ve Narin’in anneannesinin yanına geldi. Çok yakın mesafede soru-cevap yapıldı. Jandarma, tercüme etti.

Mahkeme Başkanı, kendisine kadınlar arasındaki kavgayı sordu.  

Narin’in anneannesi, "Ben şahit olmadım" dedi.  

İfadesi bitti. Çok yaşlı olan anneanne, jandarma eşliğinde çıkarıldı.

SALİM GÜRAN'IN EŞİ MELEK GÜRAN HAKİM KARŞISINDA
Salim Güran'ın eşi Melek Güran ifade verdi:

"Eşim geldi, 'Açım' dedi, bir şeyler hazırladım. Kızların yanına gittim, kızlarım da kıyafetlerini giymişlerdi. Babalarına gösterdiler, babaları 'Çok güzel olmuş,' dedi."

Mahkeme Başkanı: "Eşiniz ne yedi?"  

Melek Güran: "Kahvaltılık hazırlamıştım."  

Mahkeme Başkanı: "Kaç gibi çıktı?"  

Melek Güran: "Hatırlamıyorum."  

Mahkeme Başkanı: "Evinize başka biri geldi mi?"  

Melek Güran: "Hayır."  

Mahkeme Başkanı: "Enes geldi mi?"  

Melek Güran: "Hayır."  

Mahkeme Başkanı: "Siz dışarı çıktınız mı?"  

Melek Güran: "Çıkmadım."  

Mahkeme Başkanı: "Kızlarınız çıktı mı?"  

Melek Güran: "Hayır, onlar da evdeydi."  

MELEK GÜRAN İFADE DEĞİŞTİRDİ: 'KESİNLİKLE ŞÜPHELENMEDİM'
Mahkeme Başkanı: "Peki, bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?"  

Melek Güran: "Hayır, kesinlikle şüphelenmedim."  

Mahkeme Başkanı: "Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu?"  

Melek Güran: "Nasıl?" 

Mahkeme Başkanı: "Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey?"  

Melek Güran: "Hayır."  

Mahkeme Başkanı: "Dosyada şöyle bir iddia var: Kızınızın telefonu 15.39’da aranmış."  

Melek Güran: "Hayır, böyle bir şey olmadı, çarşıda aradım o kadar." 

Savcı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:

Savcı: "15:39’da neredeydiniz?"  

Melek Güran: "Evdeydik."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:

Nahit Eren: "Olay günü için demiyorum. Sen Hediye’yi 3-4 defa cevapsız kalacak şekilde başka bir zaman aradın mı?"  

Melek Güran: "Hatırlamıyorum."  

"EŞİM BENİ ALDATMAZ"

Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a soruyor:

Avukat: "Eşiniz, sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?"  

Melek Güran: "Eşim beni aldatmaz."  

Mahkeme Başkanı: "Tanığın haklarına saygı duyalım."  

Avukat: "Kocanız size altın hediye alır mıydı?"  

Melek Güran: "Hayır."  

Avukat: "Size 600 bin liralık altın almadı mı?"  

Melek Güran: "Hayır."  

'DNA' SORUSU

Salim Güran’ın avukatı, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a sordu:

Avukat: "Çocuklarınız ile Narin oynar mıydı?"  

Melek Güran: "Evet, hep kapıda oynarlardı."  

Avukat: "Peki, DNA bu yüzden bulaşmış olabilir mi?"  

Melek Güran: "Olabilir."  

Avukat: "Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?"  

Melek Güran: "Hayır."  

Sanık avukatlarından biri mikrofon aldı ve "Burada sistematik bir işkenceden bahsediyoruz. Hepsi korkuyor" dedi.

BİRSEN GÜRAN HAKİM KARŞISINDA: 'BEN GALİBA KENDİMİ YANLIŞ İFADE ETTİM...'

Salim Güran’ın eşi Melek Güran’ın ifadesi tamamlandı. Birsen Güran getirildi.

Birsen Güran’a Mahkeme Başkanı sordu: "Salim seni yönlendirdi mi?"  

Birsen Güran: "Yönlendirmedi. Ben galiba kendimi yanlış ifade ettim, okumadan imzaladım, ilk mahkememde öğrendim."  

Mahkeme Başkanı: "O zaman Birsen Hanım, 17.40’ta Narin’i gördün diye söylemeni Salim istedi mi?"  

Birsen Güran: "Hayır, olmadı. Ben ve Melike Narin’i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk."  

Mahkeme Başkanı: "Neden saat konusunu tartışıyordunuz?"  

Birsen Güran: "17.40 dememenin sebebi şu: Mina geldi. Melike kardeşim kapıyı açınca… (ne dediği anlaşılmadı)."  

Birsen Güran: "19 Ağustos’ta ben, babam ve annem üniversiteye kayıt etmeye gitmiştik. Heyecanlıydım."  

Mahkeme Başkanı: "Yani Salim size 17.40 söyleyin demedi mi?"  

Birsen Güran: "Hayır, böyle olmadı."  

Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra Salim sizi başka konuda yönlendirdi mi?"  

Birsen Güran: "Hayır olmadı. Ben sürekli evdeydim. 18.00’de görenler olduğunu söylemişti."  

Mahkeme heyeti kendi arasında konuştu.

Diyarbakır Barosu avukatı, Birsen Güran’a sordu:

Avukat: "İlk ifadenizde sorun var mıydı?"  

Birsen Güran: "Sorun vardı. Yüksel yengemden duyduğumu söylemiştim."  

"KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALDIM"

Avukat: "Olaydan 8 gün sonra yine ifade veriyorsunuz, burada baskı gördünüz mü?"  

Birsen Güran: "Kim tarafından?"  

Avukat: "Kötü muameleye maruz kaldınız mı?"  

Birsen Güran: "Kötü muameleye maruz kaldım. Beni, benim özel hayatımla… (devam ederken, avukat anlatmasını istemedi)."  

Birsen Güran: "Kimseye suç duyurusunda bulunmadım, korkuyorum."  

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Mahkeme Başkanı, avukatlara "Dinlenen tanıklar salonda dursun mu?" diye sordu, durmalarına karar verildi.

Duruşmaya saat 16.00’ya kadar ara verildi. Salon boşaltıldı.

MAHKEME BAŞKANI'NDAN 'GİZLİ TANIK' AÇIKLAMASI

Güran davasında mahkeme başkanı ara verilen duruşma yeniden başlamadan önce yaptığı açıklamada 'gizli tanık' iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

Başkan ''Mahkememize ulaşan gizli tanık ifadesi yok'' dedi. 

ARA SONA ERDİ, DURUŞMA DEVAM EDİYOR

Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran, jandarmalar eşliğinde mahkeme salonuna getirildi. Enes Güran ve Yüksel Güran da jandarmalar tarafından salona getirildi ve yerlerine oturtturuldu.

RAMAZAN ATASOY 'TANIK' OLMAK İSTEMEDİ

Salim Güran ile telefon konuşması ortaya çıkan Ramazan Atasoy salona getirildi.

Tutuklu tanık Ramazan Atasoy’a mahkeme başkanı tanık olup olmak istemediğini sordu. 

Jandarmalar eşliğinde getirilen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy, “Tanık olmak istemiyorum” dedi. Ramazan Atasoy'un cezaevine geri götürülmesi kararlaştırıldı.

Olası 3. dünya savaşındaki en güçlü liderleri yapay zeka açıkladı! Mike Tyson Jake Paul maçı kim kazandı? Yavaş değil 'enfes hızlı' yükseliş! Doktor Sinan'ın arkadaşı yazdı: İftiralarla intihar etti! Kasım Ayı Aile Destek ödemesi ne zaman yatacak? 15 Kasım Wiesbaden Galatasaray maç sonucu 1-3! Challenge Cup maç özeti