Nazım Hikmet sözleri ve fotoğrafları! Edip Akbayram ve Nazım Hikmet Memleket sözleri

Nazım Hikmet'in kısa sözleri! Bugün Türk şiirinin önemli isimlerinden Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü.Usta yazar 1963 yılında hayata gözlerini yumdu. Bugün ise Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü yeniden kutlanıyor. İşte Nazım Hikmet'in fotoğrafları ve sözleri! Detayları haberimizde...

Nazım Hikmet'in fotoğrafları ve kısa sözleri! Bugün, 03 Haziran 1963 yılında hayatını kaybeden Nazım Hikmet'in ölüm yıl dönümü. Türk şiirinin önemli ismi Nazım Hikmet 63 yaşında hayatını kaybetti. Şiirleri ile zamanın ötesine geçen Nazım Hikmet okuyucular tarafından unutulmadı. Nazım Hikmet'in fotoğrafları ve kısa sözleri! Merak edilen detaylar haberimizde...

NAZIM HİKMET'IN SÖZLERİ

Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!

İki şey var ancak ölümle unutulur, anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü.

Bu göl İznik gölüdür. Durgundur. Karanlıktır. Derindir. Bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.

Dövüşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil.

Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.

Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.

Dörtnala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.

Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce.

Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.

Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında…
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…

Biz; ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...

Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?

Kim bilir. Masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.

Antepliler silahşor olur, uçan turnayı gözünden, kaçan tavşanı ard ayağından vururlar.

Ve gayrısı mesela benim on sene yatmam laf-ı güzaftır.

Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.

Dost uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.

Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.

İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil!

Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!

Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.

Yağmur yağıyordu boyuna. Sözü onlar alıp dediler ona: daha pazar kurulmadı kurulacak. Esen rüzgâr durulmadı durulacak. Boynu daha vurulmadı vurulacak.

Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.

Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.

Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim!

Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.

Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.

NAZIM HİKMET MEMLEKET - EDİP AKBAYRAM
Seni Dünya paylaşamıyor, şiirlerin bin dilde
Seni senden okumak var ya seni aynı dile
Mezarın orada olsa burada olsa ne olur
Tepende bir taş olsa çınar olsa ne olur
Kitapların özgür artık, müjdeler olsun Nazım
Sen yazmaya devam et, hasreti yazma Nazım
Varna önlerindeydin, Sen artık döndün Nazım
Karadeniz köpürdü, memlekettesin Nazım
Nazım Hikmet memleket, memleket Nazım Hikmet
Kafiye için yazmadım, hasret sana memleket

NAZIM HİKMET RAN KİMDİR?

20 Kasım 1901 tarihinde Selanik'te dünyaya gelen Nazım Hikmet, 40 gün için büyük görünmemesi amacıyla 15 Ocak 1902 doğumlu olarak anılmıştır.

3 Haziran 1963'te Moskova'da yaşamını yitirdi. Dedesi Mevlevi tarikatından Nâzım Paşa. Midhat Paşa'nın yakın arkadaşı. Babası Hikmet Bey, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) mezunu, Kalem-i Ecnebiye'ye bağlı bir memur.

Annesi Celile Hanım, dilci, eğitimci Enver Paşa'nın kızı. İlkokuldan sonra arkadaşı Vâlâ Nurettin'le birlikte Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesi parasal sıkıntıya düşünce ertesi yıl Nişantaşı Sultanisi'ne devam etti. Dedesi Nâzım Paşa'nın etkisiyle şiir yazmaya başladı. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1919'da mezun oldu, Hamidiye Kruvazörü'ne güverte subayı olarak atadı. Aynı yıl kış aylarında daha önce yakalandığı zatülcenp hastalığı tekrar etti. Sağlık kurulu raporuyla 1920'de askerlikten çıkarıldı. Bu sırada hececi şairler arasında genç bir ses olarak ünlendi. Bahriye Mektebi'nden öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya hayrandı. Yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alıyordu. 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada birincilik kazandı. Bu ödül ününü artırdı.

İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde heyecanlı direniş şiirleri yazdı. 1921'de arkadaşı Vâlâ Nurettin ile birlikte Ankara'ya gitti. İstanbul gençliğini milli mücadeleye katılmaya çağıran bir şiir yazdılar. Şiir çok beğenilince Bolu'ya öğretmen olarak atandılar. Bolu'da kalpaklı bu iki genç tepki gördü. Peşlerine gizli polis takıldı. Nâzım ile Vâlâ Nurettin Moskova'ya gitmeye karar verdiler. Batum üzerinden Moskova'ya ulaşıp "Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi"ne kaydoldular. Nâzım burada "serbest şiirle" tanıştı. İlk serbest şiirlerini yazdı. Bunlardan bazıları 1923'te Yeni Hayat, Aydınlık gibi dergilerde yayınlandı.

ŞİİR KİTAPLARI
835 Satır, (1929)
Jokond ile Si-Ya-u, (1929)
Varan 3, (1930)
1 + 1 = 1, (1930)
Sesini Kaybeden Şehir, (1931)
Benerci Kendini Niçin Öldürdü, (1931)
Gece Gelen Telgraf, (1932)
Taranta Babu'ya Mektuplar, (1935)
Portreler, (1935)
Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
Saat 21-22 Şiirleri, (1965)
Kurtuluş Savaşı Destanı, (1965)
Şu 1941 yılında (Memleketimden İnsan Manzaraları'nın 3. kitabı), (1965)
Dört Hapishaneden, (1966)
Rubailer, (1966)
Memleketimden İnsan Manzaraları (İlk bölüm), (1966)
Memleketimden İnsan Manzaraları, (1966-1967)
Kuvayi Milliye, (1968)

FIKRALARI
İt Ürür, Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar), (1965)
Masal kitabı
Sevdalı Bulut, (1968

OYUNLARI
Kafatası (1932)
Bir Ölü Evi (veya Merhumun Hanesi) (1932)
Unutulan Adam (1935)
Ferhat ile Şirin (1965)
Sabahat (1965)
İnek (1965)
Ocak Başında / Yolcu (iki oyun birarada), (1966)
Yusuf ile Menofis (1967)
Yolcu
Lüküs Hayat (operet)
Romanları
Kan Konuşmaz, (1965)
Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme), (1965)
Yaşamak Güzel Bir Şey Be Kardeşim, (1967)
Ivan Ivanovic Var mıdır Yok mudur?, ()
Öteki Defterler (yarım kalmış Orası ve Zeytin ve Üzüm Adası isimli romanları, 2008)

İŞ TURKCELL Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan CHP Sözcüsü Yücel'e tepki Türkiye'nin en seksi 4. kadını olmuştu! Melis Sezen'den şok sözler...
Sonraki Haber