Ne yaptı bu Tayyip size abi?

Yazar Ertuğrul Fındık, "Her seferinde karşıma geçip “Tayyip” eleştirisi kasan “dava adamı” arkadaşlarıma hep o basit soruyu soruyorum. Size ne yaptı bu Tayyip? Neyi yapamadınız? Neyi elde edemediniz?" diye yazarak, pek çok kişinin hislerine tercüman oldu.

Twitter hesabından bir dizi mesaj paylaşan Fındık, şunları yazdı:

"Bebekliğimden beri Milli Görüşçü bir ailede büyüdüm. 80 darbesi sonrasındaki 10 yılda, o travmatik atmosferin içinde ideolojik tartışmaları arasında büyüdüm. Refah Partisi sürecini derinden ve yakinen izledim.

Esad Coşan-Erbakan Hoca kavga etti, Zihinlerde deprem oldu. 4 Büyükşehir’i “Refahçılar” kazandı deprem oldu. Ankara-İstanbul belediyelerini “refah” aldı, deprem oldu. %19 ile Refah iktidara gelmişti, deprem oldu. Deprem meprem olmamış meğer ki, küçücük adımlarmış bunlar.

28 Şubat’ta ailemin, arkadaşlarımın ve “davamın” üzerinden silindir geçti. Çay ocaklarında parasızlıktan bunalıma girer olduk. Şizofren dostlarım bileklerini kesti. Okul harçlarını ödeyemeyen dostlarım uzun dönem askere gittiler. Bunalım şiirleri yazar olduk.
Tek tük ilçe belediyelerine "tabela" yapan arkadaşlarımıza “yırttı” gözüyle bakıyorduk.

10 milyar dolar ihracatı olan bir ülkenin çırpınan çocuklarıydık. Kitaplarımızı basan yoktu, dergilerimizi bastıracak matbaa bulamıyorduk.

Kendimi önemsemekten Allah’a sığınırım. “Anti-konformizm” fırtınasını da anlar gibiyim ama memleketin üzerine sinmiş bu şımarıklığı, bu vefasızlığı anlamakta güçlük çekiyorum.

Tarih acımasız bir şekilde tekerrür ediyor. Bunlar olacaktı zaten ve ; Her seferinde karşıma geçip “Tayyip” eleştirisi kasan “dava adamı” arkadaşlarıma hep o basit soruyu soruyorum.
Size ne yaptı bu Tayyip? Neyi yapamadınız? Neyi elde edemediniz.

Karşıma geçip “mağdur” edebiyatı yapan ve “Tayyip”in pastayı düzgün bölüştürmediğinden dem vuran insanların en basiti devletin bir kurumundan maaş alıyor, en sıkı muhalifler bi ara bi imar tadilatıyla parayı bulmuş, öteki bir gazetede “artık normal sayılan” devasa maaşlar alıyor,

Bir diğeri TRT’ye belgesel çekiyor, öbürü twitter’da müstear isimle sallıyor çünkü “gerçek hayatta” bir “AKP belediyesine” danışmanlık yapıyor, başörtüsüyle bir lisede öğretmenlik yapan muhalifler mi ararsın, devlet teşvikleriyle fabrikalar kurmuş iş adamı muhalifler mi ararsın, Oğlu ve kızı aynı anda hafızlık yapan ve 28 Şubat'ı yaşadığını bildiğim orta sınıf muhalifler…

Ne biliyim nasıl anlatayım…  Ne yaptı bu “Tayyip” size abi? Nedir bu öfkeniz? Emin olun çok saf bir şekilde soruyorum bunu.

Mesele hep bir iktidar meselesi.
“Neden benim değil” diyor herkes.
Neden ben değilim de o.
Niye benimki değil de onunki.

Ben de bir çok aksaklığın farkındayım. Dedikodular, çoğu da gerçek bir sürü mevzu.
Muhalefet alanı daralmış, çok şey yapılırken çok hata yapılmış vs.
Bunlar koskoca bir bütünün önemli bir parçası.
Önemsiz değil.

Ancak bu sert derin düşmanlık.
Bu çekememezlik.
Bunu gerçekten anlamıyorum. Anlayamayacağım da.

Tam 5 ay boyunca bir devlet hastanesinde yoğun bakımda yatan babamı beş kuruş ödemeden evimize götürdük. Kimseyi “aratmadık” bunu yapmak için. Gariban mıyız zengin miyiz, nüfuzlu muyuz kimse ilgilenmedi. 3.5 yıldır beş kuruş ödemedim babamın ilaçlarına.

Ben bu bereketi, bu bolluğu ergen çocukların Twitter hashtaglerine kurban edemem.
Başka bir siyasi partiye destek vermek başka, makul muhalefet yapmak başka; yiğide hakkını teslim etmeden iç acıtan bir vefasızlıkla şımarıklık yapmak başka.

Seçim sonuçlarının -öylesinin ya da böylesinin- yapacağı tahribattan daha fazlasını yapıyor bu vefasızlık, bu şımarıklık bende.
İçim acıyor.
Derin bir üzüntü duyuyorum.
Vesselam öyle."

Dolarda ibre yukarı yönlü! İşte 29 Kasım güncel fiyatlar Altın haftanın son işlem gününe nasıl başladı? Ebru Şam'ın sevgilisi Alper Eskalen kimdir?
Sonraki Haber