'FETÖ’CÜ MAHREM İMAM 300 İSİM VERDİ!'

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, FETÖ’nün gaybubet evinde yakalanan mahrem imamı Kamil Bakum'un Muhsin Yazıcıoğlu itirafını ve WhatsApp’ın tepki çeken yeni gizlilik kararını masaya yatırdı.

ŞENER: İTİRAF METNİNDE HAKİM, SAVCI VE AVUKATLAR BULUNUYOR!

Nedim Şener, "FETÖ’cüler TSK’dan çok ciddi darbe alıyor. Epey sıkı mücadele ediliyoruz. Asıl önemlisi FETÖ’nün yurt içinde kalan unsurları var, yurt dışına kaçamayan. Bunlarla ilgili finans operasyonları yer alıyor. Kamuoyu bunları çok tartışmıyor. Genellikle siyasetçilerin ağızlarından çıkan polemikler üzerinden tartışma yaratıyoruz. Türkiye’nin ciddi temel sorunlarından bir tanesi. Beslenme, gıda, enerji, su gibi önemli sorunlardan bir tanesi FETÖ’cü ve PKK’lılar ile mücadeledir. Bu alanda aynı PKK gibi nasıl olsa devlet temizlik yapıyor diye kimsenin çok ilgilendiği bir konu değil. Geçen hafta İstanbul’da FETÖ’cülerin gaybubet evleri dedikleri, hücre ve saklanma evlerinden bir tanesi uzun takip sonucu basıldı. Bunlar kolay yapılan işler değil. Gaybubet evlerinde yaşamak için FETÖ’cüler tarafından belirlenen yaşama kuralları var, fiziksel değişiklik dahil. Aklınıza gelen her türlü manipülasyonu yapacaksınız. Bazen takibi de hakikaten zorlaşıyor. Dışarıdan gelen bazı sivil imamlar sizi yönlendiriyor. Telefon kullanmıyorsunuz, çok bilinmeyen, vefat etmiş kişiler üzerindeki hatlar üzerinden açılıyor. Sahte dokümanlar hazırlıyorlar, yurt dışına kaçmak için gaybubet evleri üst düzeyler arasında bir ara istasyon oluyor. Bunlardan bir tanesi olan Kamil Bakum, yanında 2-3 kişiyle beraber gaybubet evlerinde yakalandı.  FETÖ’cülerin Türkiye’yi coğrafi olarak haritalandırması bizim bildiğimiz 7 tane bölgeden farklı. Onların büyük bölge olarak adlandırıldıkları Gaziantep, Erzurum, Ankara, İstanbul gibi şehirleri büyük bölgeler olarak adlandırıyorlar. Gaziantep en büyüklerinden bir tanesi ve bölgenin imamı da Kamil Bakum. Ne oluyorsa bu kişinin bilgisi dahilinde oluyor. Her şey bu kişinin üzerinden geliyor. Ancak ifadesinden anlıyoruz ki çokta böyle olmamış. 2014’te Malatya’daki Yazıcıoğlu suikasti dosyası Kahramanmaraş’a gelince bir durum ortaya çıktı. Dosya içinden 2 FETÖ’cü askerin avukatılığını Mustafa Atalar isimli bir başka FETÖ’cü avukat yapıyor. Bu örgütte büyük panik yaratmış, Fethullah Gülen’e kadar ulaşmış. 2014 önemli çünkü o tarihlerde Yazıcıoğlu suikastiyle ilgili kamuoyunda tartışmalar vardı. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakan Fidan isimleri ortaya atıldı. O dönemde örgütte de büyük panik oldu. İki FETÖ’cü sanığın avukatının FETÖ’cü olması örgütü deşifre edecekti. Bu da kumpası kimin kurduğunu gösterecekti. Hemen bunun kapatılması için imam Barbaros Kocakurt ile temas kuruyorlar. Pensilvanya talimat veriyor ve dosya kapatılıyor. Yıllar yıllar sonra biz de dosyaya takipsizlik kararı verildi diye tartışıyoruz. O tarihlerde bazı isimlerin dosyadan çıkartılması ve takipsizlik verilerek olayın başka bir yöne doğru yönlendirilmek istenmesi deşifre oldu. Bunu 2018 Mayıs'ta bu organizasyonun içine olan FETÖ’cü imam, Elazığ avukatlar sorumlusu Abdullah Önder anlatmıştı ve itiraf metnini de yayınlamıştık. Bugün Kamil Bakum, bütün süreçlerin içinde yer alan, Abdullah Önder’i tanıyan, kendisine bağlı Kaan kod adıyla çalıştığını söyleyen 150 sayfalık bir itiraf metni verdi. İçinde 300’den fazla hakim, savcı ve avukat ismi yer alıyor. İlginç bir durum var, avukatlardan hakim ve savcı alındığı süreçlerde FETÖ’cü avukatların hakim ve savcılığa nasıl hazırlanacağı, mülakatlarla ilgili nasıl yapılacağı sürecini işleten insanlar bunlar. İsimleri verdi. İleriki günlerde hukuk yapılanması konusunda ciddi gelişmeler görebiliriz. Hukuk yapılanmasında eğer hala aktifse en tehlikelisi de şu kendilerine birçok alanda olduğu gibi başka kimlik veriliyor. FETÖ’cü ama kendini X grubundan gösteriyor. Devlet içindeki her FETÖ’cü bir piyondur, asla bir insan vasfını göremezsiniz. Onu birileri kullanır." ifadelerini kullandı. 

YARAR: SOSYAL MECRALARIN NASIL BİR DİKTEYE DÖNÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜK!

Mete Yarar, “19 ilden sorumlu Gaziantep imamı, FETÖ’cünün gaygubet evinde yakalandı. Yaklaşık 350 sayfa ifade vermiş, çok flaş söylemler var. Maraş ona bağlı olduğu için Muhsin Yazıcıoğlu suikasti de içinde bulunuyor. WhatsApp gizlilik sözleşmesi konusunda herkes kişisel bilgilerinin sızdırılacağıyla ilgili kaygıya kapılınca sosyal medya hesapları bir kez daha gündeme geldi. Sosyal medyayı aktif olarak kullanmayanlar ama WhatsApp’ı kullanan çok kişi var. WhatsApp’ta bir istihbarat grubu var, her şey konuluşuyor ve çözülüyor. Orada bunlar konuşulmaya başlandığı andan itibaren aslında sosyal mecraların nasıl bir dikteye dönüştüğünü gördük. Kendilerine özgü ahlak, hukuk ve demokrasi anlayışları var. Bu konuda kendilerini devletler üstü, hatta BM’ler üstü, topluluklar üstü görüyorlar. Bir grup PKK gibi dünyada resmi olarak ilan edilen terör örgütlerini koruyabiliyor, ilgili yazıları karartmıyor ama onun aleyhine yazılan yazıları 'demokrasiye müdahale' adı altında yapabiliyor. Trump için de geçerli. İlginçtir Trump’ın 80 milyon takipçisi varken ve ABD başkanıyken bunu yapması sonucunda herkes şunun farkına vardı; siyaseten manipülasyon yapabilecek güce ulaştılar ve siyaseti etkileme gücünün de farkına vardılar. Bu gücün farkına varılmış olması, AB dahil olmak üzere Merkel ve Macron’un hesaplarının kapatılmasının ve bu şekilde muameleye tabi tutulmasıyla ilgili aleyhte sosyal medyadan açıklama yaptılar. Biz de yaşıyoruz bunu. Twitter, YouTube ile ilgili bir şey sorduğunuzda da muhattapları yok. ‘Kendimize ait bir algoritmamız var ve buna karar vereceğiz’ diyorlar, çok haftalar sonra iş işten geçtikten sonra... Asıl tehlike, sosyal medya hesaplarının diğerlerine göre manipüle edileceğinin bir ortam olması. Algoritmasının ne olduğunu bilmediğimiz bir yerde bu durumu çok yaşıyoruz." dedi.

Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN