‘KİRLİ TEZGAH ORTADAYKEN EMPERYALİZME GÖNÜLLÜ AJANLIK YAPMAYACAKSIN!’

İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, ABD ve Avrupa Birliği’nin Türkiye planlarını ve iç siyasetteki tartışmaları konuştu.

ŞENER: EMPERYALİZM BİZİ BU TOPRAKLARDAN ÇIKARMAK İÇİN HER GÜN PLAN YAPIYOR!

Nedim Şener, ”15 Temmuz’u unutmamak, hatırlamak çok önemli. Bütün bu yaşadıklarımız tarihin tekerrür etmesi, tarihin unutturulmasından kaynaklanıyor. Toplumsal hafızada unutturuluyor, bilen birileri var, onların hatırlamasını bekliyoruz. Toplumsal hafıza 30-40 yıl öncesini hatırlayamıyor. PKK terörünün Türkiye’ye maliyeti hiç olmamış gibi yaşayanları, onları kahramanlaştıran köşe yazarlarını ve gazetecileri biliyorum.  15 Temmuz bir dernek adı olarak kalır, şehitlerimiz de rakam olarak hatırlanır demiştim. Bu öyle olmamalı. FETÖ’cülerden farkımız insan olarak içimizin yanmasıdır. Unutmamalıyız, unutursak acınacak hale geliriz. Dönüyoruz dolaşıyoruz yaptığımız tartışmalarda ABD ile ilişkilerimiz olsun, soykırım tartışmaları olsun biz hep unuttuğumuz için acınacak hale geliyoruz. Türkiye’de 1940’ların sonundan itibaren bir ABD projesi almış başını gidiyor. Üniversitelerdeki akademisyenlerle, STK’lılarla bir beşinci kol faaliyeti yürüyor. Amerikalılardan daha fazla Amerikancı, Amerikalıların yazdığını yazamayacak Türkiye’deki Amerikalılar var. Bunlar parayla beslenen tipler. Ülkem adına çok üzülüyorum. Biz en umutsuz anda umut doğuran bir milletiz. 3 muhtıra 3 darbe yaşamış Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir halk elinde hiçbir şey olmadan mücadele etti. Birisi ağzına demokrasi lafını aldığı zaman ’15 Temmuz’da demokrasi en büyük saldırı altındaydı. Sen ne yapıyordun ki şimdi bu milleti küçümsüyorsun? Hangi demokrasiden bahsediyorsun? 15 Temmuz’da hangi muhalefet liderleri neredeydi?’ diyorum. Bizim bunları hep anlatmamız gerekiyor. Toplumsal hafızamız diri tutulmalı, ABD ile yaşadıklarımız defalarca anlatılmalı. Çünkü devam eden bir senaryonun içindeyiz. Bizi buradan çıkarmak için her gün plan yapıyor emperyalizm. Bunun en sonunu harita üzerinden yaptılar. Sevr Antlaşması dediğiniz önünüze konmuş o zaman Kürdistan’a, Ermenistan’a, Fransızlara, İngilizlere bölgeydi diyerek ülkeyi paramparça ettiler. Orta Doğu ile ilgili ABD’nin çizdiği haritalarla ilgil ‘ABD orayı bölecekmiş’ diyoruz. Aynı senaryoyu yüzyıl önce bize yaptılar. Bugün olmayacağının garantisi yok. Bugün o harita yere serilmiş, ufak ufak ince hesaplar yapılıyor. ABD suç işlediği zaman o ülkedeki ajanları, yerli iş birlikçileri temizlik, silicilik yapıyorlar. Bunu Türkiye’deki Amerikancılar yazar çizer takımı yapıyor. Bugün yaşadıklarımızın bir geçmişi olduğunu ve sürekli Türkiye’nin ikili ilişki bağlamında ABD tarafından hor görülen bir yere doğru sürükleniyor. Bunun terse döndüğü tarih fiilen, hukuken ve siyaseten 15 Temmuz 2016. O zamandan beri Türkiye adına yapılan gerek savunma sanayinde, gerek uluslararası alanda, gerek yabancı ülkelerle ilişkiler konusunda göğsümüzü kabartıyor. Umarım bu, bugünkü gençlerin ruhunda bağımsızlıkçı ruh oluşturur. Memleketin haritasına bakıyoruz aşağıda İncirlik, üst tarafta Trabzon, İstanbul’da Sabiha Gökçen, Kürecik… ABD’liler her yerde. Siz emperyalizmle böyle bir ilişkiye girerseniz ülkenizi böldürürsünüz. O zamanki hatalardan artık dönüldü. Siyasetçilere kızmamızın nedeni, o ilişkilere tekrar Türkiye’yi döndürür diye. PKK’lılar, FETÖ’cüler seviniyor sanki seçim olacakta onlara gün doğacak. Öyle bir şey olmayacak. O umut, o umudu verenlerden doğuyor. Emperyalizme böyle umut vermeyeceksin, gönüllü ajanlık yapmayacaksın. Sırf o gitsin o koltuğa ben oturayım diye yapmayacaksın.” sözlerini kullandı.

YARAR: BLACKWATER’IN İÇİNDE PKK’LILARIN OLDUĞUNU BİLİYORUZ!

Mete Yarar, “Brezilya Devlet Başkanı’nın başına gelenlerle, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreci birbiriyle neredeyse aynı. İndirilme operasyonuyla, Türkiye’deki operasyon birebir her şeyiyle aynıdır. Orada polis ve yargının olduğu operasyonla devlet başkanı indirilmeye başlandı. Türkiye’de de o dönem başbakan sayın Erdoğan indirilmeye çalışıldı. Her şey aynıydı, fotokopi bir operasyon. ABD’lilerin kendilerine o kadar  özgüvenleri var ki, toplumların aynı tuzağa düşeceklerini o kadar iyi biliyorlar ki, planlarını ve adamlarını bile hiç değiştirmiyorlar. Brezilya’daki devlet başkanı indirilme operasyonunu emperyalist bir müdahale olarak değerlendiriyorlar. Brezilya halkını ABD’nin bu müdahalesine karşı anti emperyalist bir duruş sergileme olarak yazıyorlar. Olay Türkiye’ye gelince ‘çok komplo kuruyorsunuz’ diyorlar. Aynı şahıslar yapıyorlar. Oradaki olayın bir ABD müdahalesiyle olduğu sonradan ortaya çıktı. ABD birimleri Brezilya’daki yargıyı ele geçirmiş durumda. Onların haberi olmadan Brezilya’da bir şeyin değişmesi mümkün değil. Sonra gelen kişi de tam bir Amerikancı. Bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti halkının bilinç düzeyi Brezilya ve diğerlerinden iyi. 1991 yılında Çekiç Harekatı başlayınca PKK’ya güvenli alan yaratıldığında o dönem Abdullah Öcalan’ın bulunduğu yer Şam’dı. Suriye’nin kontrolündeydi. Bir taraftan ABD dışında kontrol edilebilecek bir noktada değildi. Bir taraftan PKK üzerinde nüfuz elde etmeye çalışıyorsun, bir taraftan da Öcalan. Herkes bunu hatırlıyor. Öcalan Şam’dan çıkarılarak aslında başka bir şey daha elde edildi. Terör örgütünün başının nüfuz etme yeteneği de elinden alındı. Suriye ya da Rusya bloğunun kontrolü de elden alınmaya çalışıldı. PKK’nın 2000’lerden sonraki stratejisine bakıldığında neredeyse ortak hareket ettiği yani Blackwater gibi şirketlerde PKK’lıların olduğunu biliyoruz. Önden mayın eşiği olduğunu da biliyoruz, ortayı atlıyoruz. 1998 yılındaki stratejisi aslında farklı bir stratejiydi.” dedi.

Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN