Netflix'in "Aşk 101" dizisi Erdoğan'ı mı hedef alıyor?
Netflix’te yayımlanan ‘Aşk 101’ dizisi ile ilgili tartışmalar bitmiyor.. İlk sezonunda dizide yer alan "eşcinsel" karakter nedeniyle gündeme gelen ve AK Parti'nin eleştiri oklarını üzerine toplayan yapım hakkında yeni iddialar var... Buna göre dizinin ikinci sezonunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan hedef alınıyor...
Daha önce senaryosunda yer alan eşcinsel karakter nedeniyle gündeme gelen Netflix’in ‘Aşk 101’ dizisiyle ilgili yeni gelişmeler var.
Eşcinsel karakter konusunda AK Parti'den söz konusu dizi hakkında eleştiriler gelmiş ve Netflix'e "topluma dönük bir operasyon aparatına dönüşme" uyarısı yapılmıştı. Dizide rol alan kimi oyuncular ise bu eleştirilere itiraz etmişti.
Ancak dizinin yeni bölümlerinde verilen mesajlar konusunda bugün Habertürk yazarı Oray Eğin'den tartışma yaratacak yeni yorumlar geldi.
Oray Eğin bugünkü yazısında net şekilde isim vermese de dizinin yeni bölümlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarının hedef alındığı değerlendirmesinde bulundu.
"Bir bağımlılık hikayesi" başlığını taşıyan köşe yazısında, Aşk 101'i "kötü değil, çok ama çok kötü bir dizi" olarak tanımlayan Eğin şu ifadeleri kullandı;
"İlk sezonunu beğenip yazmıştım, çünkü sundukları alternatif Türkiye tablosu hoşuma gitmişti. 90’ların sonunda İstanbul’da bir lisede öpüşen, sevişen, küfürlü konuşan, başını örtmeyen, hatta ailelerinde bile başörtülü bulunmayan bu alternatif Türkiye fantezisi dayatılan muhafazakarlığa karşı bir alternatif gibiydi. Dizi aşktansa hepimizin bir an kurtulmak istediği, ayrılır ayrılmaz da unuttuğumuz liseyi anlatıyordu."
ERDOĞAN HEDEFTE...
Dizinin ikinci sezonunda ise tam bir keşmekeş yaşandığını dile getiren Oray Eğin "Söyleyecek sözü kalmadığından liseyi Türkiye metaforuna benzetmiş." dedi.
Bu noktada isim vermese de dizi senaristlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldıklarını ima eden Eğin sözlerine şöyle devam etti;
"Lise hangi devletten, lisedeki uygulanan keyfi ve totaliter politikalar hangi siyasi kültürden ilham alıyor, lise müdürü hangi ülkenin devlet başkanını andırıyor—tahmin edin bakalım. Ne de olsa izlemeyeceksiniz, o yüzden ufak bir ‘spoiler’ vermemde sakınca yok: Dizinin önerisi bu baskın düzenden 2013’teki Gezi benzeri bir isyanla çıkmak. 2013’te meydana çıkanların net ve somut bir talebi yoktu, “Aşk 101” dizisinde de havaya bol bol tuvalet kağıdı atarak – gençleri çevre konusunda duyarlı zannederdik – lise müdürünün gitmesini istiyorlar. 2013’te müdür gitse isyan rahatlamış olacaktı, ama sorunun sistemde olduğu gerçeği değişmeyecekti.
“Aşk 101” de nefret objesini lise müdürüne indirgeyerek şöyle bir dokunup derinlemesine irdelemekten çekindiği asıl problemi öne çıkarmıyor. Lise müdürü gidebilir ama Türkiye’de liseli olmanın tatsız tecrübesi değişmiyor. Üniversite sınavına hazırlanmak, uyduruk bir çoktan seçmeli sınavın gençlerin bütün hayatını belirleyecek üç saatlik bir sırat köprüsü olması gerçeği yerinde duruyor. Gerçek isyan tek bir lisede değil, bütün liselerde – tuvalet kağıtlı veya kağıtsız – bu çarpık sisteme başkaldırmak olabilirdi."
Aşk 101”in bir buçuk sezon boyunca sisteme karşı çıkan alternatif baş karakterleri ise bir anda tam da sağduyunun dayattığına yeniliyor, ders çalışarak, sınava hazırlanarak, üniversite kazanarak yollarına devam etmek istiyor. Sistemi içeriden değiştirmeyi anlarım, ama sonunda görüyoruz ki büyüdüklerinde sadece kariyerist olmuşlar, içlerinden bir tanesi de çakma Chanel ceketli “Vizontele Tuuba”ya dönüşüvermiş. "