Yıldız'dan Özyılmazel'e mektup: O Ali'ler Acun’larla akraba
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet yazarı Mehmet Üstündağ tarafından 'geçmişiyle' hedef alınan Ayşe Özyılmazel'e, SuperHaber yazarı Nuran Yıldız'dan 'mektup' geldi.
Hürriyet yazarı Mehmet Üstündağ'ın geçtiğimiz günlerde yayımlanan, Defne Samyeli hakkındaki “Geçmişinden Kurtulmazsın” başlıklı yazısına Ayşe Özyılmazel “Ayıp! Bir kadına ‘Geçmişinden kurtulamazsın’ ne demek ya. Ne kadar çirkin” diyerek tepki göstermişti.
KÖŞESİNDEN CEVAP VERDİ
Mehmet Üstündağ, söz konusu olayın ardından köşesinde Ayşe Özyılmazel’i hedef alan bir yazı kaleme aldı.
Üstündağ, Özyılmazel’in tepki göstermesini “normal” bulduğunu söyledi ve eski eşi reklamcı Ali Taran ile yaşadıklarını hatırlattı.
AYŞE ÖZYILMAZEL ÇILGINA DÖNDÜ
Üstündağ'ın, ''Geçmiş denilince tüylerinin diken diken olması gayet normal Ayşe... Çünkü ''geçmiş'' dendiğinde senin aklına kanser hastası bir kadın ölüm döşeğindeyken, o kadının kocasıyla yaptığın düğün geliyor. Yaptığın o vicdansızlık, bir vicdan azabı gibi yakanı bırakmıyor. Bu nedenle seni mazur görüyorum'' sözleri Özyılmazel'i çılgına döndürdü.
''ARTIK SUSMAYACAĞIM''
Kanser hastası bir kadının kocasını ayartan kadın muamelesi gördüğünü söyleyen Özyılmazel, Ali Taran'ın bu durumdan kendisini haberdar edip etmediğinin sorulmadığını ve bundan sonra hiçbir şekilde susmayacağını büyük bir öfkeyle sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.
'AYŞE ÖZYILMAZEL'E MEKTUBUMDUR'
Tüm bu gelişmelerin üzerine SuperHaber yazarı Nuran Yıldız, bugünkü köşesinden, 'Ayşe Özyılmazel'e mektubumdur' diyerek seslendi.
İşte Yıldız'ın yazısından ilgili bölüm;
''Bilirsin ki seni çok severim, az biraz beni dinle;
“Geçmiş neden kadınlar üzerinden okunuyor da erkekler üzerinden okunmuyor” diye soruyorsun.
“Sen kendi geçmişine bak” çirkinliğinde sana vuruyorlar.
“Yeter artık” diyorsun.
Sana söyleyeceğim beş şey var;
Bir, kısa çöpü çektin ya da aşk gözünü kör etti. Sonuç, adamların en yanlışını seçtin. Ki bunu kabul ediyorsun.
İki, meseleyi cinsiyet üzerinden okuyorsun, okuma. Bu ülkede “teflon tipi” o kadar çok insan var ki, cinsiyet ayırmadan.
Ne yapsalar üzerlerine yapışmıyor.
Mesela bir kadın şarkıcı var, ismini verip tartışma açmak istemem, çok özel görüntüleri ortaya çıktığında da, evli adamlarla yakalandığında da sütten çıkma ak kaşık olabiliyor.
Üç, kızgınlığını gazetecilere yöneltiyorsun, yapma. Onlar senin ifadenle “biberli haber”den besleniyorlar.
Kızgınlığını herkes seni hırpalarken “Ali beni koru” dediğinde gıkı çıkmayan Ali Taran’a yöneltmelisin.
“İpliğini pazara çıkarmak” diye bir deyim duymadın mı?
O “Ali”ler, tam da senin dediğin gibi, en dışlanması gereken zamanda onları jüri koltuğuna oturtan Acun’larla akraba.
Dört, eski eşinin gücü cinsiyetinden değil ilişkilerinden geliyor.
Bilirsin bu alemde, reklam-reklamveren, medya bütçesi ilişkisi, kedinin pisliğini örtmesi gibi işliyor.
Beş, senin suçun sessizliği seçmek. Kirli çamaşırları ne kadar ortaya serersen o kadar güçlü oluyorsun bu leş severler dünyasında.
Yoksa herkes kimin ne olduğunu iyi biliyor. Üzülme.''