Nurettin Topçu kimdir?
1975 yılında vefat eden Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nurettin Topçu, 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında verilen vefa ödülüne layık görüldü. 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl vefa ödülü Nurettin Topçu'ya verildi. 7 Kasım 1909 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Türk aydının hayatı merak ediliyor. Peki, Nurettin Topçu kimdir? Eserleri nelerdir? Detaylar haberimizde...
Her yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açıklanan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin bu yılki sahipleri belli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla; 2017 yılında Prof. Dr. İlber Ortaylı, Göksel Baktagir, Yavuz Turgul, Ali Toy, Selahattin Kara ve Nurettin Topçu’ya ödül verilmesi uygun görüldü. 7 Kasım 1909 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Türk aydının hayatı merak ediliyor. Peki, Nurettin Topçu kimdir? Eserleri nelerdir? Detaylar haberimizde...
NURETTİN TOPÇU KİMDİR?
Nurettin Topçu 7 Kasım 1909 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Baba tarafından Erzurumlu Topçu zadeler ailesine mensuptur. Topçuzâde unvanının bu aileye verilmesinin sebebi Nurettin Topçu’nun dedesinin Rus işgalindeki Erzurum’u kurtarmak için verilen mücadelesindeki vazifesi ile ilgilidir. Dedesi Osman Efendi işgali sırasında Türk ordusunda topçuluk etmiş; bu lâkap oradan kalmıştır. Babası Topçuzâde Ahmet Efendi ailenin tek evladıdır. Ahmet Efendi küçük yaşta babasını yitirerek yetim kalır. Erzurum’un zengin ailelerinde Gülü Bey kendisini himaye eder. İleri yaşlarda hayvancılıkla uğraşır. Hayvancılık işini ticarete döker ve yolu İstanbul’a kadar uzanır. Ahmet Efendi İstanbul’da da Topçuzade lakabıyla tanınır. Nurettin Topçu’nun soyadı kanunu ile bu soyadını almasının sebebi de dedesinin kahraman bir topçu olmasıdır.
EĞİTİM HAYATI
Nurettin Topçu altı yaşında Bezmiâlem Valide Sultan Mektebi'nin ana kısmına yazılır. Burayı bitirdikten sonra şimdiki İstanbul Lisesi civarında bulunan Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi'ne verilir. Daha sonra o zamanlarda da önemli bir yeri olan,İstanbul Erkek Lisesi'ne başlar.
İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Topçu, kendi kendine Avrupa'ya tahsil imtihanlarına girer ve 1928'de kazanır. Hamdi Akverdi, Vehbi Eralp, Ziya Somar gibi şahıslarla birlikte burslu olarak Fransa'ya gider. Daha önce giden Remzi Oğuz Arık, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Cevdet Perin, Bedrettin Tuncer Paris'tedirler. Daha sonra bu şahıslarla, bilhassa Remzi Oğuz ve Ziyaeddin Fahri ile görüşmeleri olacaktır. Topçu önce Bordo Lisesi'ne nakledilir. İlk yazı denemelerini burada kaleme alır ve üye olduğu Sosyoloji Cemiyeti'ne gönderir. Moris Blondel'i bu lise döneminde tanır. Daha sonra mektuplaşırlar. Burada psikoloji sertifikasını verir. İki sene sonra Strazbourg'a geçer. Üniversitede felsefe tahsil eder. Ahlâk kurlarını tamamlar, sanat tarihi lisansı yapar.
YÜKSEK EĞİTİM VE MESLEK HAYATI
Yazları İstanbul'a gelip gitmektedir. 1931'de ağabeyi Hayrettin Topçu'yu yanına alır. Topçu'nun Avrupa'daki hayatı okul, ev, kütüphane çerçevesi içinde geçer. Ancak hafta tatillerinde derneklerin tertip ettikleri toplantılara gider. Aynı toplantılarda Samet Ağaoğlu, Ömer Lütfi Barkan, Besim Darkot gibi zatlar da bulunmaktadırlar.
Topçu bu arada Tasavvuf tarihçisi Luis Massignon ile tanışır. Dr. Adnan Adıvar'ın Türkçe dersi verdiği Masignon'a daha sonra bu dersi Topçu verecektir. Strazbourg'da doktorasını hazırlayan Topçu, Sorbon'a gider, doktorasını verir: "Conformisme et révolte". Bu üniversitede felsefe doktorası veren ilk Türk öğrencisidir. Bu tez Paris'te kitap halinde yayınlanır (Paris 1934). 1990 yılında da tıpkı baskısı Kültür Bakanlığı'nca Ankara'da yapılır. 1934'de yurda döner. Galatasaray Lisesi'nde felsefe öğretmeni olarak görev alır (1935).
Nurettin Topçu Hareket Dergisi’ni İzmir'de bulunduğu yıllarda yayımlamaya başlar (1939). Dergi İstanbul'da basılır. Bu arada eşinden ayrılır. Hareket'te yayınlanan "Çalgıcılar yine toplandı" isimli yazıdan dolayı açılan soruşturma üzerine Denizli'ye sürgün edilir. Denizli'de bulunduğu yıllarda Said-i Nursi ile tanışır, o sırada yapılan mahkemelerini takip eder. Daha sonra Haydarpaşa Lisesi'ne tayin edilir. Bir müddet sonra da Vefa Lisesi'ne geçer. N. Topçu, bir süre Edebiyat Fakültesi'nde H. Z. Ülken'in kürsüsünde eylemsiz-doçentlik yaptı.
"Bergson" konusunda doçentlik tezi hazırladı. Fakat kendisine kadro verilmemiş ve muhtelif entrikalarla üniversiteye alınmamıştır. Doçentlik tezi Bergson daha sonra kitap halinde yayınlandı. 27 Mayıs 1960'a kadar uzun yıllar Robert Kolej'de tarih okuttu. 27 Mayıs 1960'tan sonra devrim aleyhtarı bulunarak buradaki görevine son verildi. Son olarak İstanbul Lisesi'ne tayin olunan N. Topçu buradaki görevinden emekli oldu (1974). Fikri faaliyetlerini Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Cemiyeti, Milliyetçiler Derneği ve Türkiye Milliyetçiler Derneği'nde sürdürdü. 1975 Nisanında hastalandı. Hastalığının teşhisinde güçlük çekildi.
Pankreas kanserine yakalandığı ameliyatta belli oldu. 10 Temmuz 1975 tarihinde vefat etti. Fatih Camiinde kılınan namazdan sonra Topkapı'da Kozlu kabristanına defnedildi. Çocukluk arkadaşı Sırrı Bey vasıtasıyla devrin manevi büyüklerinden Hasib ve Abdülaziz Efendilerle tanışan Topçu, bu kişilerden hayatı boyu sürecek etkiler alır, Nakşî şeyhî Abdûlaziz Bekkine Efendi'ye intisap eder. Topçu, Celâl Ökten'den de İslâmî ilimler yönünden faydalandı. Daha sonra İmam-Hatip okullarının kuruluşu sırasında Celâl Hoca ile mesai arkadaşlığı yaptı.