O ülke milli ordu kurma kararı aldı!
Kosova'da uzun yıllar süregelen dönüşüm sürecinde yeni bir aşamaya gelindi. Kosova Meclisi bugün resmen milli ordunun kurulmasını öngören yasa tasarılarını onayladı.
Kosova Güvenlik Gücü (FSK) Kosova Silahlı Kuvvetlerine dönüştürülecek.
Bugün başkent Priştine'de konuyla ilgili bir devlet töreni düzenlenmesi bekleniyor.
FSK 2009'DA KURULDU
Kosova, 17 Şubat 2008'de Sırbistan'dan ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan etti.
FSK, Kosova Kurtuluş Ordusunun (UÇK) devamı olarak 1999'da kurulan Kosova Koruma Güçlerinin dağılmasıyla 21 Ocak 2009 tarihinde kuruldu.
O dönemde BM'nin Kosova özel temsilcisi olan Martti Ahtisari'nin hazırladığı plana göre kurulan FSK'nin misyonu, Kosova'da ve yurt dışında operasyonlar yürütmek, ülke içinde sivil koruma operasyonlarına katılmak ve doğal afetler ile acil durumlarda müdahalede bulunmak olarak belirlendi.
DÖNÜŞÜM İÇİN İLK GİRİŞİMLER 2014'TE BAŞLADI
FSK'nin Kosova Silahlı Kuvvetlerine dönüşümüne yönelik ilk adımlar, 2014'te hükümetin girişimleriyle yapılan Güvenlik Sektörü İnceleme Analizi'nin onaylanmasının ardından başladı.
O yıllarda başbakan olan Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi, 2014 yılının mayıs ayında hükümetin FSK'nin silahlı kuvvetlere dönüşmesi yönünde karar aldığını belirterek, FSK'nin görev süresini düzenleyen bazı anayasa değişikliklerini meclise sundu. Ancak mecliste gerçekleşmesi beklenen oylama, Sırp siyasi partisi olan Bağımsız Liberal Partinin (SLS) Ahtisaari Planı'nda ve Anayasa'da kendilerine öngörülen iki dönem görev süresine ek olarak bir dönem daha talep ederek, dönüşümü oylamak için şart öne sürdü. Bu öneriye muhalefet partileri karşı çıktı.
Kosova Meclisi, 5 Mayıs 2014'te ordunun kurulmasını genel kurul gündemine aldı, ancak bu oturuma Sırp milletvekilleri katılmadı. Oturum ertelendi ve daha sonra meclise getirilmedi. Kosova'da erken seçime gidildi.
FSK'nin orduya dönüştürülmesine ilişkin gerekli anayasa değişikliği teklifi, Mayıs 2015'te de meclis gündemine geldi. O dönemde, Kosova Demokratik Partisi (PDK) ile Kosova Demokratik Birliği (LDK) hükümeti oluşturuyordu. Değişikliğe Sırp milletvekilleri bir kez daha karşı çıktı. Bu kez Sırp Listesi adı altından birleşen Sırp milletvekilleri, daha geniş kapsamlı bir diyalog ve Kosova içinde Sırp Belediyeler Birliği kurulmasını talep etti. Meclis Başkanlığı, 20 Temmuz 2015'te teklifin oylanmasını gündemden çekti.
ANAYASAL DEĞİŞİKLİK YERİNE YENİ YASA TASARILARI
FSK'nin orduya dönüşümü konusunda bir başka ciddi girişim, 7 Mart 2017'de Cumhurbaşkanı Thaçi'nin Meclis Başkanı Kadri Veseli'ye FSK'nin Kosova Silahlı Kuvvetlerine dönüşümünü sağlayacak yeni yasa tasarılarını sunmasıyla gerçekleşti.
Thaçi, FSK'nin anayasal değişiklikler aracılığıyla orduya dönüşmesini istediklerini ancak bunun Sırp milletvekilleri tarafından desteklenmeyeceği için mümkün olmadığını açıkladı.
Meclis Başkanlığı, ertesi gün yasa tasarılarının hükümete gönderilmesi kararı aldı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dönüşümün anayasal değişiklikler olmadan yapılmasına tepki gösterdi. Stoltenberg, "Bunun gibi tek taraflı adımların yararsız olduğunu açıkça ifade ettim. Kosova makamlarına, Belgrad ile yakın temas içerisinde olmaları çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
ABD de konuyla ilgili endişelerini bildirerek, dönüşümün Anayasa'ya uygun bir şekilde kapsamlı bir siyasi süreçle yapılması gerektiği ifade etti.
Thaçi, gelen tepkiler üzerine FSK'nin anayasal değişiklikle orduya dönüştürülmesi noktasında Sırp Listesi'nin ikna edilmesi için tüm olanakları deneyeceklerini söyledi. Ancak bir ay kadar sonra, Karadağ ile sınırların yeniden belirlenmesi konusu nedeniyle oluşan şartlar yüzünden hükümet düşürüldü, seçime gidildi.
KOSOVALI SIRPLAR DA, SIRBİSTAN DA KARŞI ÇIKIYOR
Eski UÇK komutanlarından Kosova'nın Geleceği İçin İttifak (AAK) Genel Başkanı Ramush Haradinaj, 2017 yılının eylül ayında başbakan oldu.
Haradinaj'ın görevdeki ilk yılında dönüşüm konusu pek gündeme gelmezken, 2018'in ikinci yarısında bazı Kosovalı Sırplar FSK'den ayrılmaya başladı. Haradinaj, bu ayrılmaların nedeninin Belgrad yönetimince FSK'nin Sırp mensuplarına yönelik saldırı ve şantajlar olduğunu savundu.
Kosova hükümeti, 13 Eylül 2018'de FSK'nin orduya dönüşümünü öngören üç yeni yasa tasarısını meclise sundu. Bunlardan biri FSK'nin işleyişi, ikincisi hizmet şartlarını, üçüncüsü ise FSK Bakanlığının Savunma Bakanlığına dönüştürülmesini düzenliyor.
Mecliste 18 Ekim'de yapılan oturumda, dönüşümü öngören üç yasa tasarısı ilk okumada onaylandı. Oylamaya Sırp milletvekilleri katılmazken, diğer azınlık milletvekilleri dönüşümden yana oy kullandı.
Sırp milletvekilleri, bu üç yasa tasarısının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1244 sayılı kararı ile Kumanova Anlaşması başta olmak üzere Kosova yasalarına ve anayasasına aykırı olduğunu bildirdi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise 30 Eylül'de yaptığı açıklamada, FSK'nin orduya dönüştürülmesinin tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu savundu.
Vucic, Kosova'da yaşayan Sırplara ordunun oluşumunda yer almamaları çağrısında bulunurken, bu ordunun günün birinde "bir Sırp ile başka bir Sırp'ı vurmak için" kurulduğunu ileri sürdü.
Sırbistan Başbakanı Ana Brnabic ise 5 Aralık'ta yaptığı açıklamada, Sırbistan ordusunu kullanmak zorunda kalmayacakları temennisinde bulunarak, bunun masadaki seçeneklerden biri olduğunu, zira Sırplara karşı yeni bir etnik temizliği görmek istemediğini söyledi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de dönüşümün uygun olmayan bir zamanda gerçekleştiğini ve birçok NATO üyesinin tavsiyelerine karşı olduğunu belirterek, bu adımın Kosova'nın Avrupa-Atlantik entegrasyonuna ciddi etkileri olacağını ifade etti.
Stoltenberg ile telefonda görüşen Haradinaj ise dönüşümün "şeffaf" ve "NATO ile yakın iş birliği içerisinde" gerçekleşeceği garantisi verdi.
NATO'YA RAĞMEN ABD DÖNÜŞÜMÜ DESTEKLİYOR
NATO kanadından gelen açıklamalara rağmen, Kosova hükümetine göre ABD söz konusu dönüşümü destekliyor. Haradinaj, eylül ayında ABD'ye yaptığı ziyarette, Savunma Bakanı Jim Mattis'in dönüşüme destek verdiğini belirtmişti.
Öte yandan ABD'nin yeni Priştine Büyükelçisi Philip Kosnett ise Kosova'nın egemen ve bağımsız bir ülke olarak kendini savunma yeteneklerine sahip olmasının doğal bir durum olduğunu ifade etmişti.