Öcalan siyaseti böldü! Dervişoğlu TBMM kürsüsünden idam ipi fırlattı

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin dün yaptığı konuşmada terör örgütü PKK'nın tamamen bitmesi için yaptığı Öcalan çağrısına en sert tepkiyi gösteren İYİ Parti'de Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu esti gürledi. Dervişoğlu kürsüden idam ipi çıkarıp "Türk milletinin hayallerini astın, bu büyük milletin geleceğinizi kastettiniz. Al şimdi bu ipi başucuna as" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli'nin siyaset gündemine bomba gibi düşen "Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun" sözleri özellikle Ülkücü camiada tepkileri de beraberinde getirmişti. 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Bahçeli'nin Öcalan çağrısına X hesabından sert tepki göstermiş ve "Yarını bekleyin" demişti. Dervişoğlu kürsüden idam ipi çıkarıp "Türk milletinin hayallerini astın, bu büyük milletin geleceğinizi kastettiniz. Al şimdi bu ipi başucuna as" dedi.

Devlet Bahçeli, 2007 yılında Erzurum mitinginde AK Parti'ye yönelik, "Eğer Apo'yu asacak ipi bulamıyorsan, al sana ip" diyerek kürsüden atmıştı.

Dervişoğlu'nun İYİ Parti grubundaki konuşması öncesinde milletvekillerinin oturduğu sıralara şehit fotoğrafları ve Türk bayrakları konuldu. Ardından kürsüye çıkan İYİ Parti lideri şunları söyledi:

KAYBETTİĞİMİZ ŞEY DEVLETİMİZDİR

"Bugün huzurunuza; vatandaşımızın yakıcı sorunlarını konuşmak ve çözümler önermek için çıkmamız gerekiyordu. Ama görülüyor ve anlaşılıyor ki bugün buna fırsat bulamayacağız.

Ne yazık ki uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim 'en kötü senaryo' uygulamaya geçmiş AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir. Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.

Cumhuriyetimizin 101. yılına bir haftamız var. Bizimse kaybedecek bir dakikamız bile yok. Çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş, ve hayat sahamızı öylesine daraltmıştır ki, son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz.

Bizler tarihe karşı sorumluluğu olan insanlarız. Kişisel ikbal kaygıları ve siyasi hesaplar üzerinden konuşamayız. Üç beş oy veya anayasa değişikliği için gerekli nisabı tamamlamak, Tayyip Erdoğan’ı bir kere daha cumhurbaşkanlığına aday yapmak uğruna, inandığımız değerlerden vazgeçip, İhanete el uzatmak düşüklüğüne katlanamayız.

İKTİDAR ARTIK MEŞRU DEĞİLDİR

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten iktidar, tüm makam ve sorumlularıyla birlikte halkın can, mal, ırz ve namus güvenliğini korumak görevini çoktan bırakmıştır. 'Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek' diyerek, namusu ve şerefi üzerine yemin ederek görev ifa etmek zorunda olan saraydaki zat, bebek katillerinin itibarını, bebeklerin hayatına ve annelerin gözyaşlarına, hasta ve muhtaç vatandaşların acılarını, ailesinin parasına ve gücüne; Türk milletinin şeref ve haysiyetini ise, milyonlarca ipsiz sapsız vatansıza tercih ettiğini, dahası bu bilinçli planı sonuna kadar sürdüreceğini tüm söz ve eylemleriyle göstermektedir.

Adına iktidar demenin bile artık gereksiz olduğu bu yapı, tamamen meşruiyetini yitirmiş haldedir. Evet, bu iktidar, gayrımeşrudur. İktidardakiler, gayrımeşrudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'ndan ve kanunlarından aldıkları yetkiyle görevini yerine getiren tüm kamu görevlilerine sesleniyorum: Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat ve onun keyfiyetiyle atadığı amirleriniz ve üstleriniz, siyasi ortak ve işbirlikçileri ile birlikte, devletimizin kurucu değer ve ilkelerine ve Türk milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemektedirler. Kanunsuz emir ilkesi gereğince bugünden itibaren bu plan doğrultusunda verdikleri emir ve talimatlar da gayrımeşrudur."

ÖZGÜR ÖZEL'E ÇOK SERT TEPKİ

Cumhuriyeti koruyacak ve kollayacak olanlar bizleriz. Ahlak ve vicdanını yitirmiş bu iktidar, akıl ve izanını yitirmiş ortağı, vatan toprağını gezmek için icazet bekleyen sözde ana muhalefet, artık bizim için yok hükmündedir. Bebek katillerine, teröristbaşına imtiyaz vermek yarışına girmiş bu şebekenin, arka arkaya en üst düzeyde yaptıkları açıklamalar gösteriyor ki, hepsi rolünü oynamaktadır. Hepsi o role Türk milletini de sokmak istemektedir. Geçmişte olduğu gibi, senaryo aynı kalemden, replikler aynı sestendir. Siyaset bezirganları, normalleşme, yumuşama diye başlayan kirli politikalarına, milletin geçit vermeyeceğini anlayınca gayrı-milli bir mutabakat paktı inşa etmişlerdir. Siyasi geleceklerini, Türk milletinin ve Türk devletin bekasına tercih etmişlerdir.

AKP’nin, hep bir ağızdan 'Darbe Anayasası' hezeyanları, Meclis Başkanı Kurtulmuş'un ilk dört madde açıklamaları, Devlet Bahçeli’nin 'Teröristbaşı Bebek Katiline' çağrısı, dün de bu bebek katiline tecritinin kaldırılması önerisi, Özgür Özel’in Devlet Bahçeli'yle yaptığı ardışık düet, terörün Meclis’teki uzantılarının hazırladığı '25 yıldan sonra koşullu salıverme imkanı sağlansın' kanun teklifi, önceden başaramadıkları çözülme sürecinin nihai sonucuna ulaştırılma projesidir.

İYİ Parti olarak tavizsiz duruşumuz ortadadır. Yarın değil, sonra değil, hemen şimdi. Türk milleti olarak ya istiklal ya izmihlal kararını vermeye mecburuz. Devletin ülkesi olmaz; Devletin milleti olmaz açıklamalarının, Ve hepsinin uzattığı kirli ellerin adresi, Türk milletinin varlığı ve mahremidir. Kararım bellidir."

"AL BU İPİ BAŞININ UCUNA AS"

Yaşanan tartışmaları tarihin en büyük ihanetlerinden birisi olarak niteleyen Dervişoğlu, "Türk devletini bölme planlarının baş taşeronunu yani, İmralı canisi bölücübaşını Gazi Meclis'e davet edecek kadar delirmişlerdir. 'Delilik', dün izlediğimiz kalkışmayı anlatabilecek en hafif tabirdir. Çünkü ağızlarından eksik etmedikleri Türk milliyetçiliğini, Türklüğe ihanet ile bu kadar yakınlaştırabilmenin, bunu göze alabilmenin, kulaklarına ezanla okunmuş o büyük isimlerini böylesine kirletebilmelerinin başka bir izahı olamaz. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, yani Türk milliyetçiliğinin düşürülmek istendiği bu durumun başka bir izahı olamaz. Bebek katili ve teröristbaşı Meclis'e gelip de DEM’in grup toplantısında konuşsunmuş, terörün bittiğini ilan etsinmiş. Hadi oradan.

Burası, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclisi, burası Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yer, burası milli egemenliğin yegane tecelligahı; bizim cesetlerimizi çiğnemeden o canibaşı bu Meclis'e giremez. Hatırlıyorsunuz değil mi? Erzurum meydanında Sayın Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'a ip atarak, 'Ben asamadım, asabiliyorsan sen as' demişti. Buradan Devlet Bahçeli'ye sesleniyorum; Abdullah Öcalan'ı asamadınız; ama bu büyük milletin hayallerini astınız. Al şimdi bu ipi, baş köşede, başının ucuna as" diyerek elindeki ipi kürsüden fırlattı."

Bugün hangi maçlar var? 22 Kasım Cuma günkü maçların listesi Ruhsatsız silah taşıma ve yetkisiz çakar kullanımına ceza yağacak Trabzonspor'un güncel borcu resmen KAP'a tebliğ edildi!
Sonraki Haber