Öğrencilerimin başarıları...

Ülkemizde günlük akış içinde çok fazla umut kırıcı, hüzün verici, heyecan öldürücü hadiselerle yüzyüze
kalıyoruz. Bu bakımdan maalesef, çoğu zaman içimden yazı yazmak gelmiyor. Okuyucu ile sürekli
terör, şiddet üzerine hasbihal etmek de sıkıyor.
İyi şeyler olsun ve bunları yazayım, bunlar üzerinden moralimizi, mukavemetimizi takviye edelim
istiyorum…
Büyük, çok büyük şeyler değil, küçük küçük ve kimsenin dikkatini bile çekmeyecek şeylere
odaklanmak istiyorum. Bu yazıda sizinle birkaç gün içinde, bir fakültede gerçekleştirilen akademik
faaliyetlerden sadece birkaçını dile getirmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’müzün organizasyonu ile genç
iletişimcileri Ankara’da ve Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ağırladık. Kayseri Erciyes, Sivas
Cumhuriyet ve Niğde Üniversitesi’nden gelen genç iletişimci konuklarımızı fakültemizde
mesleklerinde büyük başarılara imza atmış gazetecilerin deneyimlerini paylaştıkları bir atmosferde
buluşturduk. Çocuklarımızla birlikte ben de çok mutlu oldum. Hepsi pırıl pırıl. Umut dolu. İnşallah
yarınları da bu umutlarını tahakkuk ettirdikleri bir şekilde gerçekleşir.
Bilgi her geçen gün muazzam boyutlarda kendini büyütüyor. Erişim kolaylaşsa bile erişim için çoğu
zaman insan ömrü yetmeyecek kadar bilgi fazlalaşması ile karşı karşıyayız. Gazi Üniversitemizin çok
kıymetli kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı uzmanları geldiler, genç bilim insanı
arkadaşlarımıza bir seminer verdiler. Aman Allah’ım, bu yaşıma kadar hep kütüphane, kitap, bilgi
ortamı içinde yaşadım; ancak kendi üniversitemin sunduğu imkanların geldiği boyutu görünce
gerçekten çok ama çok etkilendim. Emeği geçen herkese medyunu şükranız. İnanıyorum ki, bu
gelişmeler önümüzdeki süreçte akademik performansımıza ve öğrencilerimizin başarılarına da
yansıyacaktır.
Bu hafta bir güzel etkinliğimiz de, Şehir Haberciliği konusunda ulusal gazetelerimizin Ankara eklerinin
sorumlularının iştiraki ile gerçekleştirdiğimiz panelimiz oldu. Katılımcılara teşekkür borçluyuz. Her
geçen gün içinde yaşarken farketmediğimiz ama gelişen, değişen, farklılaşan şehrimizde olup bitenleri
günü gününe, tarihe mal ettikleri için aslında ne kadar da büyük işler yapıyorlar. Arşivlere eğilip biraz
gerilere gittiğimiz zaman ancak farkediyoruz ki, hayatımız hiç de dün ile aynı değil. Kent haberciliğini
diri tutmak, ilgiyi üstte oluşturmak gerçekten zor ve zahmetli bir iş. Yaşarken, içinde iken
okuduğumuz, izlediğimiz bir çok şeyin bildiğimiz, tanığı olduğumuz dolayısıyla “haber” olarak
görmediğimiz bilgileri içeriyor olması bunların haber kıymetlerini azaltmıyor; aslında zaptu rapt altına
alınmasını ve mutlaka bir şekilde hatırlanır/hatırlatılır olmasını toplumsal bellek ve şehir tarihi
bakımından zorunlu kılıyor.
Öğrencilerimizin başarıları diye başladım… Bütün bunları öğrencilerimizin istekleri, beklentileri ve
talepleri üzerine yaptık. Onların katkıları ile gerçekleştirdik. Katılımları ile mümkün kıldık. Bütün
bunları yapan öğrencilerimiz, derslere giriyor, projeler hazırlıyor ve kendilerini geleceğin iletişimcileri
olarak görüyorlar. Muazzam bir yarış ve rekabet ortamında göğsümüzü kabartan ödüllerle
yarışmalardan dönüyorlar. Ne mutlu bize…
Çocuklarımızla gurur duyuyoruz. Okulumuzu sürekli onların daha iyi eğitim alabilecekleri bir hale
getirebilmek için çalışıyoruz. Modernize ediyoruz. Bu vesile ile Üniversite yönetimimize de çok
müteşekkiriz. İletişim Fakülteleri üniversitelerin aynasıdır, dışa açılan kapılarıdır. Bunun farkında
olmak, iyi iletişimciler yetiştirmek de ülkelerin, milletlerin geleceği bakımından önemlidir.
Buradan yolu Gazi İletişim’den geçmiş tüm kıymetli mezunlarımıza, mensuplarımıza sesleniyorum:
Yolunuzu okula bir düşürün. Başarılarımızın bir parçasısınız ve kendi katkılarınızı, bu başarıdaki yerinizi
görünüz…
Prof. Dr. Zakir AVŞAR

Tüm yazılarını göster